Reel Sektörde Sıkıntı Var

23 Ekim 2012 Salı
\n\n\n

Muhtar Kentin yaptığı Türk ekonomisi değerlendirmesi içimizi ferahlatsa da (!) reel sektör verileri kendisini teyit etmiyor. Özellikle küçük, orta işletmelere bakıldığında borçlarını döndüremediğini, banka kredilerinin esas finansman kaynağı olduğunu görmekteyiz.

\n

Çeklerde hapis cezası kalktığından beri ve çek verenlerin durumunun izlendiği sistem henüz kurulamadığından dolayı çekler sapır sapır dökülüyor. Bu durum bankaya kredi teminatı olarak verilen çeklerin karşılıksız kalması ve kredilerinin teminatsız duruma düşmesi sonucunu doğuruyor. Karşılıksız kalan çeklerin yerine yeni çekler bulunamıyor ve bu durumda banka ile müşteri arasında didişme başlıyor.

\n

Stoklarda mal birikti. İç ve dış talepteki daralma stokların artmasına sebep olmuş durumda. Bu da stokların maliyetini artırıyor. Alımlar banka kredileri ile finanse edildiğinden stoklardan satış yapılıncaya kadar ciddi zarar birikmeye başlıyor.

\n

Firmaların stoklar hariç dönen varlıklarının kısa vadeli borçlara oranı olarak tanımlanan likidite oranları 1’in çok altında çıkıyor. Stoklar ne denli büyük olursa bu oran daha da kötüleşiyor.

\n

Yabancı kaynakların varlıklara oranı olan kaldıraç oranları da firmaların spekülatif tarzda yönetildiğini gösteriyor. Kredi verenler açısından emniyetin kaybolduğunu, bankaların gerekli tedbirleri almayı düşünmesine yol açıyor ve müşterilerinin kısa vadeli kredilerini yapılandırıyor; yani orta veya uzun vadeli hale getiriyor.

\n

İşçilik maliyetleri ciroların yüzde 30unu aşmış durumda. Kıdem tazminatlarının gizli yükümlülüğü ve beklentilerin tahmin edilememesi işçilikte tasarruf yapmayı zorlaştırıyor. Oysa kişi başına ciro ve faaliyet kârı düşmüş durumda. Bu, satışların düşmesi ve verimsiz çalışma nedeniyle ciddi bir maliyetin ortaya çıkması anlamını taşıyor.

\n

Firma ve firma sahiplerinin borçları sağlıklı düşünmelerini ve esas faaliyetlere odaklanmasını önlüyor; üretici iyi üretim yapamıyor; yayıncı iyi kitap ve gazete çıkaramıyor; tekstilci fuarlara, yeni pazarlara gidemiyor, yeni müşteri arayamıyor. İnşaatçılar reklamlara sığınıyor.

\n

Bu durumda önerilerimiz şunlar:

\n

- Giderleri azaltmak için hemen küçülmek. Verimsiz ve yüksek maliyetli işçileri işten çıkarmak. Yüksek kiralı yerleri boşaltmak.

\n

- Alımları kontrol etmek; stoka alım ve üretime meydan vermemek, stok devir hızını yavaşlatmamak.

\n

- Tahsilatları etkin takip etmek. Her kuruş alacağın peşinde koşmak.

\n

- Karşılıksız kalan çekler nedeniyle banka kredilerini yapılandırmak.

\n

- Karşılıksız kalan çekleri verenlerden alınacak yeni çeklerin müşteri çeklerinden olmasını sağlamak.

\n

- Ciroyu kredi olarak kullanmamak. Bu nedenle yüksek ciro sağlayan ancak zarar yaratan kâr merkezlerini kapatmak ve zararlı ciroya tamah etmemek.

\n

- Sıkıntılı dönemlerde kesinlikle hatır çeki (ticari ilişkiye dayanmayan dosttan alınan çek) almamak.

\n

- Kısa vadeli borçlarınızı ödemek için her gün hendek atlıyorsanız, gelecek ödeme için kaynağınız yoksa durum ciddi demektir. Derhal hukuki ve mali tüm tedbirlere başvurmak gerekmektedir. Ayrıca kenara da bir miktar para koymakta yarar var.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları