Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Suriye'nin 'Hama yasası'

14 Ağustos 2011 Pazar
\n

\n

Davutoğlunun ziyaretinin ardından, Şam yönetiminin jestiyleHamaya giren Büyükelçi Ömer Önhon izlenimlerini; “İnsanlar nelerin olup bittiğini anlatmaya korkuyor. Biz gittikten sonra başlarına bir şey geleceğinden korktuklarını açık şekilde tespit ettik şeklinde aktarıyor. \n

\n

Büyükelçimizin izlenimi, New York Timesta (NYT) Thomas Friedmanın kısa süre öncekiYeni Hama Kuralları/New Hama Rules (2 Ağustos 2011) adlı yazısını aklıma getirdi. \n

\n

Friedman o yazıda, Hamalıların öteden beri olan biteni anlatmaktan çekindiğini ve çok yakın dönemlere kadar konuşmaktan hep korkmuş olduklarınıanlatıyor. \n

\n

NYTnin Ortadoğu uzmanı yazar 82 baharında Beyrut muhabirliğine atandığında, Baba Esadın yerle bir ettiği Hama kentindeki feci katliam henüz yeni yaşanmış. \n

\n

Suriyeli yetkililer; ABDnin bu etkili gazetesinin muhabirine zorluk çıkartmamışlar; olay yerini bizzat gezip görmesine, Hamaya kolaylıkla girip çıkmasına önayak olmuş. \n

\n

Bu aksine o dönemde özellikle teşvik gören bir şeydidiyor Friedman ve arkadan -özetle- ekliyor: Hele hele Suriyelilerin şehrin içinden bilhassa geçmeleri ve yerle bir edilen mahallelere çöken derin ölüm sessizliğine doğrudan tanıklık etmeleri istenirdi. Bu şekilde çünkü görenlere bire bir gözdağı verilmiş olurdu. Ayağınızı denk alın. Bu rejim böyle bir rejimdir. Siz siz olun, sakın ola başınızı kaldırmaya yeltenmeyin. Sonunuz böyle olur mesajı verilmiş olurdu!\n

\n

Hamada Alevi Esad yönetimine bayrak açan Müslüman Kardeşler isyanı”; o yıllarda işte böyle bir kara efsane yaratan acımasızlıkla bastırılmış, kentten 20 bin ölü çıkmış.\n

\n

Bu, o dönemde nüfusu 8-9 milyonu geçmeyen bir ülke için muazzam bir rakam. \n

\n

Şimdi liderler korkuyor\n

\n

90’larda ben de bir Suriye gezisinde Hamadan geçtim. Aradan geçen yıllara rağmen ben de hâlâ, o tarihi su değirmenlerinin yanı sıra Hamayı inanılmaz içe dönük, kendini kolay ele vermeyen, gizemli sükûnetiyle hatırlıyorum. \n

\n

Bir süre, o sessizlik üzerinde düşündükten sonra buna Hama kuralı diye bir ad takmaya karar verdimdiyor Thomas Friedman. \n

\n

Yazarın sözünü ettiği Hama kuralı/yasasıbu coğrafyada tarih boyu kök salan derin zulüm korkusu”. Bu kuralın sadece Suriyede değil, yakın zamanlara dek boydan boya tüm Arap coğrafyasında geçerli olduğunu söyleyen NYTnin yazarı, Arap Baharının işte bu Hama kuralınıdeğiştirdiğini söylüyor. \n

\n

Arap Baharı isyanlarından bu yana,korku duvarınıaşan göstericilerin; bundan böyle Arap ülkeleri liderlerinin yüreklerine korku salmayı başardıklarını belirtiyor. \n

\n

Yeni Hama Kuralıile kastedilen son kertede bu:korkan aktörlerinyer değiştirmesi. \n

\n

Zaman göstericiler aleyhine işliyor\n

\n

Taze Hama tespitlerini, Şehre ezilmişlik hâkim, diyebilirimsözleriyle sürdüren Şam Büyükelçisi Ömer Orhonun gazetelerde çıkan son izlenimlerini okurken Acaba?diye sormadan edemedim; Friedman ve benzeri analistlerin, Suriye bağlamında öne sürdükleri yeni Hama kuralı beklentileri gerçekçi mi?\n

\n

Marttan bu yana Suriyede kaybolanlarınsayısı 3000; yaşamını yitirenler de 2000e ulaşmış. \n

\n

Başka hiçbir Arap Baharı ülkesinde bilanço bu denli kanlı değil. \n

\n

Korkunç baskıya rağmen korku duvarınıaşan göstericiler, eyvallah evet hâlâ cesaret gösterip sokağa çıkmaya devam ediyor ama oğul Esadın zulmü de süreç içinde buna paralel olarak artıyor ve giderek hatta çok daha yöntemli bir hal alıyor. \n

\n

Güvenlik güçleri ev ev, cami cami, cumadan cumaya önleyici tedbirolarak eylemci avına çıkıyor. Harekete geçirilen güvenlik güçleri sayısı, eylemci sayısını çok yerde katbekat aşıyor. Esadın kadrosu, sistem ve taktik olarak; belli başlı kentlerde ne yapıp edip Tahrir Meydanı-variyoğunlaşmaların önünü alıyor. Eylemlerin ivmesini kırmaya ve çok daha büyük oranlarda kitleselleşmesininönünde durmaya büyük ölçüde muaffak oluyorlar. \n

\n

Hal böyle olunca göstericiler yıldırılana dek baskının devam etmemesi için bir neden yok. \n

\n

İktidarıher ne pahasına olursa olsun- bırakmamayı şiar edindiği anlaşılan Esad ve ailesinin ufukta bir u-dönüşü yapmaları için somut neden görünmüyor. \n

\n

Malum Ahmedinejad kapı gibi Şamın arkasında. Uyarılarını, Şam yönetimine Türkiye üzerinden iletmeye çalışan Washington, beri yandan öyle böyle değil tarihinin en büyük krizini yaşıyor. AB deseniz keza. Paçasını toplayamıyor.\n

\n

Batı kısaca boş viteste. \n

\n

Suriye konusu özetle çıkmaza girmiş durumda. \n

\n

Bu tablo karşısında Cumhurbaşkanı Gülün Şama gönderdiği Değişim rüzgârlarının önünde savrulmak yerine değişimi yönlendiren lider olun!tavsiyeleri biraz fazla edebi ve hadi söyleyelim komik kaçmıyor mu?\t\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları