Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Suyun Kadınları, Aynur ve Okurlar
“Kırk yıllık Cumhuriyet okuruyum.Yazılarını kaçırmamaya çalıştığım köşe yazarlarının başında gelirsiniz” diye söze başlayan Hasan Tümerkan’ı pazar yazım düş kırıklığına uğratmış:
\n“Tabii ki kendi dillerimizde şarkılar söyleyelim, şiirler okuyalım ama özellikle geçen cuma akşamı, yeri ve zamanı mıydı?” diyen okurumuz o geceyi -özetle- şöyle anlatıyor:
\n“Cuma akşamı, ben ve eşim de Açıkhava Sahnesi’nde, Suyun Kadınları’nı dinlemeye gittik. Nefis bir yaz akşamı, mekân güzel, kalabalık dinleyici güzel. İki İspanyol kızından sonra, Limon’un, ‘Şimdi sizden biri, Aynur,’ diye takdim ettiği bir hanım sahneye geldi. Güzelce alkışlandı. Türkü barlara gitmediğimiz ve sözü edilen filmi de (Gönül Yarası!) görmediğimiz için, bu hanımın kim olduğunu, müziğinin nasıl olduğunu biz bilmiyoruz…..
\nİlk şarkı biterken hangi dilde söylendiğini anlamıştık. Eh, peki, aynı suyun kadınları ya, ortak bir dertleri vardır. Sanatçının ikinci şarkısı da aynı dilde, aynı acılı çığlık ve okuyabilse üçüncüsü de...
\nElinizi vicdanınıza koyun, içinden geçtiğimiz bu acı dolu dönemde, toplumun hassasiyetinin bu kadar yüksek olduğu bir günde, söyleyeceği hüzünlü şarkının ne anlattığını Türkçe birkaç sözcükle… dinleyicisiyle paylaşmayan bu sanatçının, aşk acısına mı, kuraklık derdine mi ya da ne bileyim kimin şehidine ağıtlar yaktığını nereden bileceğiz?
\nSanatçı hanım üçüncü şarkısına başlamadan önce ben ve eşim, kalkarak Açıkhava’yı terk ettik. Sahneye şişe atmak, minder atmak kabul edilebilecek şeyler değil kuşkusuz ama böylesine hassas bir dönemde, sanatçı hanımın empati kurmadan, seçtiği o dilde ağıtlar yakmaya devam etmesinin savunulacak bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Hatta, ardında bir kasıt, neredeyse bir küstahlık aramamak için çaba gösteriyorum.”
\nRuhun müziği ve ‘resmi dil’
\n“Cumhuriyet gazetesi okunan bir evde doğmuş, bu geleneği uzun yıllardır sürdüren bir okuyucunuzum” diyen, “yazılarınızı büyük bir zevkle ve öğrenme duygusuyla okurum” sözleriyle mektubuna devam eden bir başka değerli okurumuz Burcu Akpınar da o gece orada olduğunu anlatıyor ve tepkisini -özetle- o da şöyle yansıtıyor:
\n“Sanırım konsere gitmemiş ve olayı medyadan izlemişsiniz. Cuma akşamı sözünü ettiğiniz konserde ben de vardım. IKSV Lale üyesiyim… Bileti 2 ay önce heyecanla almıştım…
\nCuma akşamı konserin hınca hınç dolu oluşu ve Aynur sahne aldığında da salonun tamamının inanılmaz güzel alkışları çok etkileyiciydi. Arkadaşıma, umarım hem Türkçe hem de Kürtçe söyler dedim. Nitekim Kürtçe bir ağıtla başladı, şarkı bittiğinde yine hepimiz çılgınca alkışladık. İkinci parçada da aynı duygular vardı…
\n13 şehidin acısını yaşadığımız bugünlerde Türkiye adına katılan bir şarkıcının 3. parçasında Türkçe ağıt okumasını istemenin neresi garip karşılanıyor anlamadık doğrusu. Unutmamak gerek ki bizim resmi dilimiz Türkçedir ve insanlar güzelim türkülerimizden birini de kendi dilimizde duymak isterler, bu normaldir. Kimse Kürtçeye ilk 2 parçada haksızlık ve saygısızlık yapmadı…
\nTabii ki sahneye minder atmak, Buika sahneye çıkmışken hâlâ konuyu uzatıp İstiklal Marşı söyleyip bağırıp çağırmak hoş karşılanamaz….
\n(Şarkıların) dil(i) tabii ki evrenseldir. Leyla Gencer’i ilk dinlediğim anı veya Zehra Yıldız’ı sahnede gördüğüm anı unutamam… Aynı şekilde Aynur’un, Gönül Yarası’ndaki o türküsü veya Kâzım Koyuncu’nun Lazca türkülerinin üzerimdeki etkisini de. Ama bu olay başka bir olaydır, tam da
\nAysel Tuğluk’un ‘demokratik özerklik’ açıklamalarının ve Türk-Kürt kaybettiğimiz 13 şehidin üzerine tam bir provokasyondur bizce. Bir de bu açıdan bakmanızı dilerim. Saygılarımla.”
\n‘Şarkı söylemek hakkı!’
\nBurcu Hanım’ ın dediği gibi, evet ben o konserde yoktum. “Atmosferi” yansıtmak açısından orada bulunmak kuşkusuz yararlı olurdu ama bu, yazdıklarımın özünü değiştirmezdi…
\nYazımda da belirtmiş olduğum üzere “Aynur Doğan’ın başına gelenleri okuduğum an” gözümün önünde “Gönül Yarası”ndaki sahne canlandı...
\nTürkiye’nin; “Bu türküye ağlamak için Kürtçe bilmek mi lazım?” sorusuyla tanıdığı sanatçının, yıllar sonra böyle bir olayla gündeme gelmesinin çok talihsiz bir ironi olduğunu düşündüm ve buna dikkat çekmek istedim.
\nYazım, “düşündürücü” olduğu denli “üzücü” olan… bu “çarpıcı ironi” ve “bir caz konserinde boy veren kamplaşma provasının” ürkütücülüğü üzerineydi.
\nBunun ötesinde “Kürtçe şarkının yeri ve zamanı mı?” ya da “İki Kürtçe ağıt tamam da… üçüncüsü ne oluyor?” tavırlarına katılmam mümkün değil.
\nBurcu Hanım, “Resmi dilimiz Türkçedir” diyor. Öyle tabii. Ama okurumuzun, iki ay öncesinden biletlerini aldığı konser, bir “resmi dil şarkıları” konseri değil. “Caz” esprisine uygun biçimde, daha çok bir “protest konseri”.
\nJavier Limon’un “Suyun Kadınları/Mujeres de agua” projesini bir “El Pais” röportajı; “Şarkı söylemek hakkı/El derecho a cantar!” başlığıyla değerlendiriyor.
\nLimon, albümünü “toplumda şarkı söylemeleri yasak olan İranlı kadınlar başta olmak üzere, şarkı söylemek hakkı ellerinden alınanlara” adıyor.
\n“Suyun kadınlarıyla”, düz ayak Akdeniz değil…“müziğin” hiçbir engelle karşılaşmadan “su gibi aktığı ortamlar” kastediliyor. Ve “yasaklar/yasaklılık halinin yarattığı ruh özgürlüğü kaybına karşı” bir duruş sergileniyor.
\n“Keçe Kurdan/Kürt Kızı” Aynur, projeye -özetle- “resmi dilde” değil; “ruhunun anadilinde” şarkılar söylemek için dahil edilmiş.
\nBöyle bir konsere gidip, “Türkçe şarkı” beklentisine girmek, korkarım gerçekçilikle pek bağdaşmıyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu