Örsan K. Öymen

İstanbul ve Ankara seçimi

21 Ağustos 2023 Pazartesi

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, CHP Genel Başkanlığı yerine, 2024 yılında İstanbul Belediye Başkanlığı’na ve 2028 yılında Cumhurbaşkanlığı’na aday adayı olacağını dolaylı bir yolla da olsa açıklaması doğru olmuştur.

Böylece CHP Genel Başkanlığı konusunda CHP tabanındaki, seçmenindeki ve örgütündeki ideolojik ve ilkesel kaygılar belli bir ölçüde giderilmiştir.

Ayrıca Ekrem İmamoğlu da, İstanbul’u AKP’ye emanet eden kişi olarak suçlanmaktan ve bu yönde eleştirilmekten kurtulmuştur. 

Bundan sonra yapılması gereken şey, başarılı bir belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerini kazanması için, herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesidir.

***

Bu çerçevede, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kazanması için, siyasetin de yapması gereken birçok şey vardır. Çünkü 2023 cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde CHP’nin yaşadığı yenilgiden sonra, 2024 belediye seçimlerinin de siyasallaşması kaçınılmazdır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 13 yılda girdiği tüm seçimleri, toplam 12 seçimi kaybetmesine rağmen, genel başkanlıktan istifa etmemesi veya kurultayda genel başkan adayı olmayacağını hâlâ açıklamamış olması, İstanbul’un olası adayı Ekrem İmamoğlu için de, Ankara’nın olası adayı Mansur Yavaş için de, en büyük engellerden birisidir.

CHP’de, genel başkanlık dahil, bir yönetim değişikliğinin olmaması, bu nedenle CHP’nin kendi kurumsal kimliğine ve programındaki temel ilkelerine dönmesinin de engellenmesi, CHP seçmeninde, tabanında, örgütünde büyük bir rahatsızlık yaratmaktadır. 

CHP seçmenini sandığa gitmek konusunda motive etmek için yapılması gereken öncelikli şey, CHP’de bir yönetim değişikliğinin sağlanmasıdır. Aksi takdirde seçmen sandığa gitmeyerek tepkisini ortaya koyacaktır, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve yönetimi bu yolla istifaya zorlayacaktır. 

Seçmenden, tabandan, örgütten bugüne kadar gelen tüm tepkiler, kamuoyu araştırmaları ve CHP’nin ilçe kongrelerine yönelik ilgisizlik ve heyecan eksikliği, bunu göstermektedir.

***

Öte yanda, bu sorunu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in de çözemeyeceği açıktır. 

Birinci sorun, Özgür Özel’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun en yakın ekibinde yer almış olmasıdır. Seçim yenilgilerinden sorumlu olan birisi varsa, Özgür Özel de bu kişilerden birisidir. Partide yıllardır gerçekleşen yanlışların karşısında sesini çıkartmayan Özgür Özel’dir.

İkinci sorun şudur ki, Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve/veya Ekrem İmamoğlu’nun torpilli, emanetçi, uydu ve kukla adayı olarak ortaya çıkması, Osmanlı hanedanlığındaki gibi, “veliaht” ilan edilerek genel başkan yapılması, parti seçmenindeki, tabanındaki ve örgütündeki tepkileri ortadan kaldırmayacaktır.

Üçüncü sorun da, Özgür Özel’in, “Altı ok” olarak da bilinen partinin temel ilkelerine, laiklik ilkesine, CHP’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun Aydınlanma devrimlerine, nadiren vurgu yapmasıdır. Bu bağlamda Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan fazla bir farkı yoktur.

***

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir araştırmaya göre, “Tarihte en beğendiğiniz lider kimdir” sorusuna, CHP seçmeninin yüzde 82’si, İYİ Parti seçmeninin yüzde 80’i, TİP seçmeninin yüzde 71’i, Zafer Partisi seçmeninin yüzde 61’i, HDP/YSP seçmeninin yüzde 51’i, AKP seçmeninin yüzde 45’i, MHP seçmeninin yüzde 31’i, “Mustafa Kemal Atatürk” yanıtını vermiştir. 

Nitekim CHP’ye yıllardır oy veren yaklaşık yüzde 25’lik kesimin de büyük çoğunluğu, CHP’ye, Kemal Kılıçdaroğlu veya Özgür Özel için değil, Atatürk ve onun ilkeleri için oy vermektedir.

Atatürk’ü yok sayan veya satır aralarına sıkıştıran bir CHP genel başkanı ile İstanbul ve Ankara seçimlerinin de kazanılamayacağı açıktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları