Özdemir İnce

Eser değil, icraat

13 Ağustos 2021 Cuma

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “2020 yılının milletimiz ve tüm insanlık için barış, huzur, esenlik ve refah getirmesini temenni ediyorum. Geride bıraktığımız 2010’lu yıllarda ülkemize kazandırdığımız eserlere yenilerini eklemek için 2020’li yıllarda da çalışmaya, milletimize hizmetkâr olmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu mesajında, “10 yılda neler yaptık?” başlığı altında bir de grafik paylaşmıştı. Görselde son 10 yıl içinde yapılan köprüler, havalimanları, yüksek hızlı tren hatları ve hafızalara kazınan bazı eserler (?) ile yerli silah ve savunma sistemlerinin üretim ve envantere giriş tarihlerine yer verilmişti.

Bunlar arasında 3 köprü, 7 havalimanı, 4 hızlı tren hattı, 17 gemi, 4 İHA ve SİHA, 7 savunma silahı; Marmaray, uydular, Avrasya Tüneli, 235 karayolu tüneli, Türkiye Uzay Ajansı, Tanap, Antarktika Bilim Üssü, Çamlıca Camii, 10 şehir hastanesi, star rafineri, İstanbul-İzmir Otoyolu, 32 stadyum, 35 yeni devlet üniversitesi, 458 baraj veeee “Türkiye’nin otomobili”.

AKP Genel Başkanı “eser” sıfatıyla haksız yere onurlandırdığı icraatlarının tamamını başbakanlığı döneminde tamamladı ve bunları AKP adına değil, Cumhuriyet adına ve Cumhuriyetin kasasından harcayarak yaptı. 

***

İlkin “eser”in tanımında anlaşalım. Sahibinin özelliklerini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema yapımları gibi fikir ve sanat ürünlerine eser denir. R.T. Erdoğan’ın adını saydığı “şeyler” arasında eser niteliği olanlar varsa eserin sahibi ne AKP’dir ne de R.T. Erdoğan’dır, “eser” failine yani “auteur”üne aittir. Diyelim ki Çamlıca Camii özgün bir mimari özelliklerine sahiptir (ki değil) eserin sahibi mimardır ama mimarın adını bile bilmiyoruz. Mimar Sinan Usta’nın yaptığı camilerin eser sahibidir. Eseri yaptıran padişahların, valide sultanların, vezirlerin adını kim biliyor? Üstelik bu kişiler Mimar Sinan’ın eserlerini parasını (nasıl kazandılarsa) kendi keselerinden ödemiş fanilerdi. Rönesans ressamların, heykeltıraşların adıyla anılır...

Üstelik ne R.T. Erdoğan ne de partisi eser (!) saydığı şeylerin yapımı için kendi keselerinden bir kuruş ödediler, para Cumhuriyetin kasasından çıktı. Mal sahibi Cumhuriyettir. R.T. Erdoğan ve AKP’in yaptığı işlere icraat (yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar) denir. Bu işleri devlet Hazinesi’ni kullanarak bir başka iktidar ve başbakan da yapabilirdi ve de çok daha iyi, Hazine’nin parasını çarçur etmeden yapabilirdi.

***

Doğal olmasa da her iktidar zamanında, tarih ve zamanın özellik ve olanaklarına göre zenginler ortaya çıkar. Genç Cumhuriyet, İzmir İktisat Kongresi’nin (17 Şubat 1923) programına göre “olmayan bir özel teşebbüs yaratmak” için programlar yapmış ancak başarılı olmamamıştır. 1923 - 1950 arasında meşru zenginleşme ve sermaye birikimi olduğu kabul edilebilir. Demokrat Parti, Süleyman Demirel ve Turgut Özal dönemlerinde de fahiş bir zenginleşmeden söz edilemez. Skandallar elbette vardır amma...

***

Amma 2002 - 2021 yılları arasında yaşadıklarımızın dünyada eşi benzeri yoktur. Defter ve muhasebe tutmayan, kimseye hesap vermeyen bir iktidar olur mu? Oldu ve bir daha çıkmamak üzere tarihe geçti. AKP iktidarının ve belediyelerinin yaptığı şerefli bir ihale bile yoktur. “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” özlü sözü sanki Erdoğan iktidarı için söylenmiştir. 

Devletin parasıyla, hesapsız, kitapsız, plansız, üretim ve istihdam niteliği olmayan birtakım işler yapılmış.. Liberal ya da toplumcu olsun bir başka ama “halk sever” bir hükümet bütün bunları mevcut iktidarın ödediklerinin üçte birine yaptırabilirdi. Peki, üçte iki kime ve nereye, neden ve niçin gitti? Cevap yok, çünkü devlet sırrı!

***

Yolcu ve geçiş koşullu köprüler, havaalanları, otoyollar yaptırmanın bir mantığı var mı Allah aşkına? Tam anlamıyla bir üçkâğıtçılık! Dünyada bilmiyorum, bir örneği var mı? Adamlara özel ihale vereceksin, kredi bulmalarına yardım edeceksin, adamlar üç-dört yıl içinde kâra geçecekler ve sen 20 - 25 yıl daha ütüleceksin! Böyle bir tuzağa Karatepeliler bile düşmez. Ama acaba tuzak mı, plan ve program mı, plan mı yoksa mandepsi mi?

Bu arada, cehennemi orman yangınları, Karadeniz’in tufana benzer selleri kimin eseridir acaba? “Eseri”, “sorumlusu kim?” anlamındadır! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları