İlhan Arsel
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

İlhan Arsel

20.08.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Size bugün büyük bir Cumhuriyetçi düşünürden (entelektüel) söz edeceğim: Prof. Dr. İlhan Arsel. Özyaşamöyküsünü bu yazıda okuyacaksınız. Ardından, yazarın Toplumsal Geriliklerimizin Sorumluları Din Adamları (Kaynak Yayınları, 3. Basım, 1996) adlı kitabının “giriş” bölümünü üçe bölüp 22, 25 ve 27 Ağustos günlerinde yayımlayacağım.

Cenevre (İsviçre) Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden “La Responsabilité Politique Ministérielle et la Chambre des Lords” (Bakanların Siyasi Sorumlulukları ve Lordlar Kamarası) adlı çalışmasıyla “hukuk doktoru” unvanını alan Prof. Dr. İlhan Arsel (5 Nisan 1920, İstanbul - 7 Şubat 2010, Florida), otuz yıl Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde anayasa hukuku dersleri verdi. 1955 yılında, Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasında yapılan “Öğretim Üyesi Mübadelesi Sözleşmesi” gereğince 1955-1956 öğretim yılında “School of Public Administration and Social Services”te çalıştı. 27 Mayıs 1960 İhtilali’nden az önce, o zamanlar iktidarda bulunan Demokrat Parti’nin Türkiye’yi şeriat felaketine sürükleyen tutumu nedeniyle öğrencilerine, “Bu ülkede artık anayasa hukuku öğretimi yapılamaz!” diyerek derslerini kesti. İhtilalden sonra yeni bir “Anayasa Ön Tasarısı” hazırlamakla görevlendirilen Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar’ın başkanlığındaki on kişilik “İstanbul Komisyonu”na atandı. Az sonra “Kurucu Meclis Ön Tasarısı”nı hazırlamak üzere kurulan beş kişilik bilim komisyonuna üye seçildi. 1966 yılında, ders vermekte bulunduğu Ankara Polis Enstitüsü’nden istifa etti; istifa nedeni, enstitü yöneticilerinin iki öğrenciyi, fikir özgürlüğünden yoksun eder nitelikteki kararlarını protesto etmekti. 1966 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Cumhuriyet Senatosu’na “Kontenjan Senatörü” olarak atandı.

1969 yılında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevinden istifa etti. Bu kez istifa nedeni, üniversite öğretim üyelerinden pek çoğunun, toplum sorunları karşısındaki susmuşluklarını ve ülkenin şeriat karanlığına sürüklenmesine karşı nemelazımcılıklarını protesto etmekti.

Üniversiteden ayrıldıktan sonra, merkezi New York (ABD) olan “Inter-University Assoc” adlı kuruluşta danışman (senior consultant) olarak görevlendirildi ve bu kuruluşun yayımladığı “Constitutions of the Countries of the World” (Dünya Ülkeleri Anayasaları) adlı çalışmalara katıldı. 20 ciltlik bu yayınların “Türkiye” ve “Belçika” bölümlerini hazırladı. (1971 itibarıyla)

Prof. Dr. İlhan Arsel, İslam şeriatını akılcı eleştiriden geçiren ve serbest düşüncenin öncülüğünü yapan yayınlarıyla tanınıyor. Ancak din(ler) konusundaki bilimsel ve eleştirel yaklaşımlarını dile getirdiği kitapları tutucu kesimlerin şiddetli tepkisine neden oldu. Can güvenliği yüzünden ABD’ye yerleşti. 7 Şubat 2010 Pazar günü, Florida’da (ABD) yaşamını yitirdi.

***

Yazarın Kaynak Yayınları’ndan çıkan kitapları şunlardır: Arap Milliyetçiliği ve Türkler; Şeriat ve Kadın; Toplumsal Geriliklerimizin Sorumluları: Din Adamları; Biz Profesörler; Aydın ve “Aydın”; Şeriat Devleti’nden Laik Cumhuriyet’e; Diyanet’e Cevap; Turan Dursun’a Mektuplar; Müslümanlık Sınavı; Şeriat ve Kölelik; Şeriat’tan Kıssa’lar 1; Şeriat’tan Kıssa’lar 2; İslama Göre Diğer Dinler; Kur’an’daki Kitaplılar; Tevrat ve İncil’in Eleştirisi; Kur’an’ın Eleştirisi 1; Kur’an’ın Eleştirisi 2; Kur’an’ın Eleştirisi 3; Muhammed’e Göre Muhammed; Şeriat, İnsan ve Akıl; Cahiliyye; Şeriat ve Eşitsizlik; Kuran’daki Tanrı; Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabı.

***

İlhan Arsel’in yaşamöyküsünü okudunuz. Bu okumadan ödünsüz bir Cumhuriyetçi, ödünsüz bir laik, ödünsüz bir demokrat kimliği kalın hatlarıyla ortaya çıkıyor. Yayımladığı kitapların adını okudunuz. Bu kitapları yazıp yayımlamak her babayiğidin harcı değildir. İlhan Arsel Türkiye’nin Luther’idir. Ama o kadar değil, kitaplarıyla Cumhuriyet Türkiye’sinin Rönesans, Reform ve Aydınlanma çağının en önemli mimar ve yapı ustalarından biridir. İlhan Arsel’i okumak dinsel gericiliğin gemi azıya aldığı şu günlerde Cumhuriyet’in devrimci ruhunu ayaklandırmak için büyük bir fırsat.

Bu yazı dolayısıyla bir anımsatma: Diyanet, Kuran’ı yabancı dillere çevirtip dağıtmakta. Amaç: Dinsizler okusunlar da Müslüman olsunlar! Aliyülâlâ! Ama Kuran’ı kendi dillerinde okuyup Müslüman olanlar, Müslüman olduktan sonra anadil özgürlüklerini yitirecekler ve artık Kuran’ı Arapça okuyup Arapça ibadet edecekler. Eşi benzeri olmayan bir çelişki!

Yazarın Son Yazıları

Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025
Zırva tevil götürmez!

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda konuşan İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) temsilcisi Barış Oktay’ın yaptığı konuşmada yer alan talimatlar şöyle...

Devamını Oku
29.08.2025
Aydın ve transfer aklı

Aydın kenti bizim aile için çok özeldir.

Devamını Oku
26.08.2025
Hilafet işleri başkanlığı

Yapıp ettiklerine, konuşmalarına baktıkça “Diyanet İşleri” değil de “Hilafet İşleri” başkanı dememiz gereken zat ki namı Prof. Dr. Ali Erbaş’tır, şöyle buyuruyor fetvasında...

Devamını Oku
24.08.2025
Ekümenik mi, değil mi?

Bir zamanlar, ilkokulda, anaç öğretmenlerimiz yaramaz çocukları tanımlamak için “müziç mahluk” derlerdi.

Devamını Oku
22.08.2025
Kadınların kılık ve kıyafetlerine dair

Muhterem Diyanet İşleri başkanı, 1 Ağustos 2025 günü yayımlanan ve “Haya: Allah’ın Emri, Fıtratın Gereği” başlıklı hutbesine aşağıda okuyacağınız iki paragrafla başlamaktadır:

Devamını Oku
19.08.2025
Eski Türklerde din (2)

“Bu gözlemler yedinci yüzyıla aittir...

Devamını Oku
17.08.2025
Eski Türklerde din

Değerli okur, 22 Temmuz 2025 günkü yazımda Sadri Maksudi Arsal’ı Cumhuriyet devrimcisi entelektüel yazar kimliğiyle tanıtmıştım.

Devamını Oku
15.08.2025