‘Altın’, altındır! (2)

21 Ocak 2022 Cuma

Altın, “en güvenilir bir limandır”! Çünkü altın, ışıltılı, sarı rengi ve sürekli parlaklığı ile kalitesini koruyan, paslanmayan bir madendir. Çeşitli ortamlarda parlaklığını kaybeder gibi olsa da ufak işlemlerle eski parlaklığına kavuşur. Tarih boyunca insanların altını kullanmalarının nedeni, paslanmazlığından ve kalitesini aynen korumasından dolayıdır...

Altının “güvenli liman olarak değerlendirilmesinin” bir başka nedeni ise ülkelerin para birimleri karşısında istikrarını koruması, bu nedenle de uzun vadede kazançlı bir “yatırım” aracı oluşundan kaynaklanıyor.

Sanatsal, estetik amaçlı kullanımda da “yaratıcılık” açısından da önemli “özelliklere” sahiptir...

Altın takılar

***

Günümüzde Türk kuyumculuğu, tarihsel zengin mücevher geleneğinin yanı sıra yenilikçi tasarımlar ve modern tekniklerle üretim yapmaktadır. 

2019 yılında 12.5 milyar dolar olan “kuyumculuk ihracatı” 2020 yılında virüs salgını nedeniyle turizmde yaşanan düşüş nedeniyle 7.4 milyar dolara gerilemiştir. 2021 yılının ilk dokuz ayında ise kuyumculuk ihracatı, 9.2 milyar dolar oldu. 

***

Dünyada üretilen altının yüzde 43’ü mücevher, yüzde 15’i para, yüzde 37’si elektronik ve yüzde 5’i dişçilik alanlarında kullanılıyor...

Türkiye’de, “mücevher ihracatına” 1983’te izin verildi. Değerli metallerden yapılmış ziynet eşyalarının ihracatı, son 10 yılda önemli ölçüde arttı. Bu artışla Türkiye, bu alanda önder ülkelerden biri oldu...

Türkiye, “altın mücevher pazar büyüklüğü” açısından Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte dünyanın en büyük beş pazarı arasında yer alıyor. Altın mücevher üretiminde, Hindistan’dan sonra 2. sırada olan Türkiye’yi İtalya izliyor.

Türkiye’de kuyumculuk sektörünün, her yıl yaklaşık 400 ton altını işleyip mücevhere dönüştürme gücü olmasına karşın bu gücün yeterince kullanılmadığı belirtiliyor! 

 Türk imalat sanayisinin, en büyüklerinden biri olan değerli maden ve mücevher sektörü, yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlıyor. 200 - 1500 arası uzman personel çalıştıran 50’den fazla büyük şirket var...

Sektörde yaklaşık 5 bin üretici, 35 bin perakende satış mağazası bulunuyor.

***

Günümüzde, Türkiye’de her yıl, beş mücevher fuarı düzenleniyor. Bunlar, “Antalya Mücevherat, Gümüş ve Saat Fuarı”, “İstanbul Uluslararası Saat, Mücevherat Makina ve Ekipman Fuarı”, “İstanbul Mücevherat Fuarı - IJS”, “İzmir JEWEX Fuarı” ve “Çukurova Altın ve Mücevherat Fuarı”dır.

***

Kapalıçarşı

Türkiye’nin “mücevher başkenti”, İstanbul Kapalıçarşı’dır... Yılda, yaklaşık yerli ve yabancı 90 milyondan fazla kişi, Kapalıçarşı’yı ziyaret ediyor. Günlük, ortalama 100 bin ziyaretçisi bulunduğu söylenen çarşıyla bağlantılı yaklaşık 30 bin kişi çalışıyor... 

Ankara ve İzmir’de de önemli ölçüde mücevher üretimi yapılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı illerde ise “geleneksel çizgiler taşıyan üretim” öne çıkıyor. 

Genel üretimin yüzde 30 - 40’ı ihraç edilmekte, geri kalanı ise yerli tüketicilere, turistlere ve bavul ticareti yapanlara satılıyor. Türkiye’ye gelen her dört turistten ortalama biri mücevher satın alıyor!

Yıllık altın mücevher üretiminin yaklaşık yüzde 40’ı da turistlere ve bavul ticareti yapanlara satılıyor. 

Gerek mücevher, gerekse yatırım aracı olarak kullanılan altının, kolay işlenebilir oluşu, elektrik ve ısı iletkenliği, asitlere karşı dayanıklılığı, paslanmazlığı gibi özellikleri nedeniyle, yüzyıllar boyunca insanlık tarihinin önemli yapıtaşlarından biri olmuştur…

***

“İstanbul Altın Borsası (İAB) 1995’te “Türk Altın Sektörü’nü” serbestleştirmek, uluslararası piyasalarla uyum sağlamak üzere kuruldu. Borsa üyelerini, bankalar, yetkili ve değerli maden üretim ve pazarlaması yapan kurumlar oluşturuyor…  

İAB, altın “arz ve talep eden” örgütlerin düzenli bir piyasa ortamında karşılaşmaları, kuyumculuğun üretim finansmanının daha düşük maliyetlerle sağlanması, altının para piyasalarında köprü görevi görerek değerlendirilmesi amacıyla kurulmuştur. 

1995’te kurulan “İstanbul Altın Rafinerisi’nde (İAR) ise hurda altın, külçe haline dönüştürülerek yeniden kullanıma ve ihracata yönlendiriliyor. İAR, yüzde 99.99 saflıkta altını dört saat gibi kısa bir sürede arıtan teknolojiye sahiptir. 

Altın, tarih boyunca insanlık için pırıltılı bir “büyü”dür. Öteki sihirlerden farklı olarak “o” görülebiliyor ve “ona” elle dokunabiliyor. Ayrıca “enderliği” tarih boyunca, her toplumda ekonomiyi yönlendiren “büyülü güç” olmuştur. 

Not: Sürecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları