Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
T-Ayıp Demokratik Cumhuriyeti (26.10.2012)
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu “Türkiye Cumhuriyeti’nin” 89. yıldönümünü coşkuyla kutlayabilecek miyiz?\n
\nİlk adımını attığı Samsun’dan sonra bir avuç arkadaşı ile geldiği Amasya’da Saraydüzü Kışlası’nda 21/22 Haziran 1919 gecesi Türk halkına yayımladığı genelge ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci adımını atmıştı. Bu genelgenin ilk maddeleri şöyleydi: \n
\n“1. Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.\n
\n2. İstanbul hükümeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gösteriyor.\n
\n3. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.\n
\n4. Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.”\n
\nBugünleri de çağrıştıran bu genelgenin hazırlandığı tarihsel Amasya’nın Valisi Abdil Celil ÖZ, kentte başka alan yokmuş gibisine, Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanma yeri olarak bir “pastaneyi” öngörüyor.\n
\n***\n
\nAntalya Valiliği, Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasını yasakladı… İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bağdat Caddesi’ni Atatürk resimleri ve Türk bayrakları ile süsleyen Kadıköy Belediyesi çalışanlarını engelledi.\n
\n***\n
\nAnkara Valisi Alâaddin Yüksel de durur mu? Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama yürüyüşlerini yasakladı. Gerekçesi “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası” imiş… \n
\nOysa yasa bu tür “toplantı, tören, şenlik, karşılama ve uğurlamaları” kapsam dışı bırakıyor. Kaldı ki Vali Bey’in kararı TC Anayasası’na da karşıdır.\n
\n***\n
\nAmasya Genelgesi’nin 1. maddesinde “Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir” deniliyor.\n
\nGüneydoğu Anadolu’da da Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının güvenliğini, egemenliğini, vatanın bütünlüğünü korumakla görevli Genelkurmay Başkanlığı’nın son kararına ne demeli?\n
\n“Terörle mücadele bölgelerinde görev yapan askerler, izin, terhis ve hava değişimi gibi nedenlerle” yola çıkmaları durumunda “güvenliklerinin sağlanması için helikopter ve uçak kullanılacağı” açıklandı. \n
\nBu uygulama Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, bırakın yöredeki Türk vatandaşının güvenliğini “askerinin bile güvenliğini sağlayamadığının itirafı” değil mi?\n
\n***\n
\nAtatürk, 15-20 Ekim tarihleri arasında 36.5 saat süren ve altı günde okunan ünlü “Nutuk”ta Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi güç koşullarda doğduğunu ayrıntıları ile anlatmıştı.\n
\nSonrasında “Türk Gençliğine” hitabıyla Cumhuriyeti gençlere emanet ederek sözlerini bitirmişti. Bugün o gençlerin çoğu içeride, ötekiler ise ya vali, ya başbakan, ya belediye başkanı ya da Genelkurmay başkanı oldular ve bugünlere geldik.\n
\nAnımsayalım Atatürk’ün o sözlerini:\n
\n“Ey Türk Gençliği!\n
\nBirinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.\n
\nMevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. \n
\nBir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!\n
\nBu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. \n
\nBütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.\n
\nEy Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”\n
\nGenç okurlarımdan bu sözlerin her satırının altını çizerek tekrar ama tekrar okumalarını rica ediyorum… Bakın Mustafa Balbay da “Gençliğe Hitabe”nin 85. yıldönümünde hücresinden sizlere nasıl sesleniyor?\n
\n“... pek çok kişinin şöyle mırıldandığını duyar gibiyim: ‘Öyle bir karşıdevrim rüzgârı esiyor ki, ortada sahip çıkılacak, ayakta duran değer mi kaldı?’ Kaldı... Bazı şeylerin değeri kaybedilince anlaşılır. Hâlâ kaybetmememiz gereken, kıymetini elden gidince anlayacağımız çok şeyimiz var. Bugün bunları sıralamak yerine sadece birini haykırmak istiyorum. Cumhuriyet Bayramımız var. Onu kutlama bilincinden yoksunsak, nesini hak ediyoruz ki!”
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke