Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AB'nin Jetonu Düştü
Avrupa Birliği artık ayyuka çıkan yargı sürecindeki ve ifade özgürlüğündeki gerilemeyi, basın özgürlüğü ihlallerini, 4+4+4’ü görmezden gelemezdi ve gelmedi de... Utku Çakırözer’in dün yazdığı gibi, Brüksel’in, Türkiye ile ilişkilerin yıllık değerlendirmesini yapmak için her sonbahar yayımladığı ilerleme raporlarının sonuncusunda bu konulara güçlü bir şekilde değinileceği anlaşılıyor.
\nGelgelelim laikliği özümsemiş Türk aydınlarının AB’ye karşı kırgınlıkları kolay kolay giderileceğe benzemiyor. Özellikle son 5 yıldır artan derin bir yalnız bırakılmışlık duygusu, AB’nin Türkiye’deki en büyük destekçilerini birer birer yitirmesine yol açıyor.
\nTürkiye’nin AB üyeliğinin kamuoyunda öncülüğünü yapmış olanlar, üyelik süreciyle ilgili inanç kaybına uğradılar. Bu kişilerin AB sürecine ilişkin kuşkuları giderek artıyor ise bunun nedeni sadece AB’nin yaşadığı finansal kriz olamaz.
\nÖrneğin 28 Şubat, AB-Türkiye ilişkisinde de bir kilometre taşı.
\n28 Şubat sürecinden itibaren, AB Türkiye ilişkisini Brüksel tarafında yönetenler ordunun yetkileri kısılınca Türkiye’de her şey hemen normale dönecek sandılar. Bir öncelikler sıralaması yapmadılar. Sadece orduya odaklandılar.
\n28 Şubat süreci bu anlamda AB ilişkisine büyük zarar vermiştir.
\nKimileri “muhafazakârlaşma” demeyi tercih ediyorsa da ülke giderek daha fazla dinsel referanslarla yönetilen bir topluma dönüştü.
\nBugün Türk usulü “ileri demokrasi”de imam hatiplerle yapılmaya çalışılan, hiçbir AB ülkesinde mümkün değildir. Bazı “liberal” aydınlar gibi AB de bu konularda yeni uyanmaya başladı.
\n***
\nAvrupa’nın her ülkesinin laiklik tarihi de aynı değil, uygulaması da... Ancak kabul edilen temel ilkelerin birincisi, ülke yönetiminin siyasal meşruiyetinin dine dayanmamasıdır.
\nTam da bu noktada sandığın yetmediği yere tosluyoruz. Oyların yüzde 80’ini de alsan, bu oylardan yola çıkarak ülkeyi dinsel referanslarla yönetmeye kalktığında demokratik meşruiyetini yitirirsin. Avrupa’nın laiklik anlayışı bunu söyler.
\nToplumsal hayatı dinsel yörüngede düzenleme arzusu Avrupalılıkla çelişir. Avrupa’da insanlar toplumsal ilişkilerini din öyle emrediyor diyerek değil akıl ne emrediyorsa onu yaparak düzenlerler.
\nDemokrasi için sandık olmazsa olmaz önkoşuldur ama tek başına yeterli değildir. Şu anda Türkiye’yi yönetenlerin en büyük hatası bunun ötesini görememek.
\nDemokrasinin ve laikliğin felsefesini sindirmeden ancak bizdeki kadar demokrat olunabiliyor.
\n***
\nNedir AB’nin Türkiye’yi ve gerçek destekçilerini bu denli ihmal etme nedeni? Kuşkusuz kendi dertlerine düştüklerinden bakış açısını düzeltemediler. AKP’nin iktidarına denk gelen son 10 yıllık dönem, AB’nin debelenme yılları. Finansal krizde Türkiye’yi düşünecek halleri yoktu ama biz de kendimizi olumlu düşündürtecek bir şey yapamadık.
\nBu durum AB’nin Türkiye’deki en samimi destekçilerini yalnız bırakmasında belki hafifletici nedendir ama ödenecek bedel maalesef kalıcıdır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 6 asker şehit olmuştu