RTE ve çılgın Ege planı

14 Mayıs 2015 Perşembe

Savcıyım”dan önce “Ben pazarlamacıyım!” da demişti.
Bisküvi ve gofret işindeki deneyimini de konuşturmak istiyordu.
Haklıydı.
Demirel’in ünlü sözüdür:
“Siyasetteki başarı herkesin kendi müktesabatını (bilgi birikimini) konuşturmasındadır!”

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da daha gerçekçi unvanı ile “Cumhur’un yarıdan azıcık fazlasının başı” iç politikada kantarın topuzunu iyice kaçırdı.
Bunu kendisi de fark etti.
Seçime girerken eski balonunu şişirmek yeniden “Dünya (o da olmazsa bölge) lideri” havası basmaya karar verdi.
İngilizlerin malum sözdür:
- “Politikacı yurtdışına çıkınca ‘devlet adamı’ sıfatı kazanır!”

***

Dışişleri Bakanlığı, büyükelçilerimiz eliyle epeydir AB ülkelerini yokluyordu.
Yüz veren çıkmayınca, son çare gurbetçilere sığınmak oldu.
Her zamanki gibi bir taş iki kuş.
Zaten onlar aynı zamanda seçmendi.
Belçika ve Almanya’da tutulan salonları doldurup taşırmak gerekiyordu.
Bu görev din ataşelerine verildi: “Çevrenizdeki cami cemaatlerinden en az 50 kişi ile toplantıya katılmanız!”
Ataşelerin görevi gurbetçilere Kuran hükümlerini iletmektir.
“Milletin Adamı” da elde Kuran gezdiğine göre, onun emirlerini yerine getirmek de sevaptı.
Böylece salonlar doldu taştı.
Gurbetçileri vatan -millet-din-iman nutuklarıyla coşturdu.
Aldığı alkışlardan moral depolayıp yurda döndü.
Artık “devlet adamı” görevine hazırdı.

***

NATO toplantısı için Antalya’ya gelen Yunanistan Dışışleri Bakanı Nikos Kocias’la hızlı bir Ankara randevusu ayarlandı.
Konuk Yunan Bakan ile önce mevkidaşı Mevlut Çavuşoğlu, sonra da Başbakan Ahmet Davutoğlu görüştü.
Kıbrıs’a şöyle bir değindiler.
Ama öncelikle Ege Denizi’ni ve “bazı bölgelerle ilgili tereddütlerin giderilmesini” konuştular.
Toplantı bitti.
Ve Konuk Bakan “Türk Hükümeti Başbakan Çipras’ı Türkiye’ye davet etti!” dedi.
Ve ekledi:
“Çipras memnuniyetle gelecektir. İki ülke de böyle başbakanlara sahip olduğu icin çok şanslıdır!”

***

Ama yine de asıl şanslı olan, Yunanistan. Hayır Çipras dolayısıyla değil...
Davutoğlu gibi birine sahip olduğumuz için komşumuz çok daha şansılıdır.
Ki Tayyip Erdoğan da aynı fikirdedir.
Davutoğlu’nu arkadan idare etmeyi sürdürmesi de bundandır.

***

Daveti genellikle davet eden ülke açıklar.
Oysa tersi oldu.
Bizim daveti Yunanlı bakan açıkladı.
“Türk Hükümeti Çipras’ı davet etti” beyanının arkasını azıcık karıştırdım.
Davetin fikir babası Erdoğan!
Zaten “Türk Hükümeti” demesi bundan.
Hükümetin gerçek başkanının Erdoğan olduğu Yunanlıların da malumu.
Daveti Davutoğlu yapsa, Çipras’ın adını zikrettiği gibi onun da adını anardı.

***

Erdoğan’ın amacı seçim öncesinde bir “çılgın diplomasi atağı” gerçekleştirmek.
Başbakan Çipras’ı Savarona Yatı’na almak...
Ege Denizi’nde Yunan Adaları- Marmaris-Kuşadası turu yapmak.
Bu plan için aylardır hazırlık yapılıyor.
İlk “egzersiz” Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümüne katılan yabancı devlet konukları ile Çanakkale Boğazı’nda gerçekleşti.
Ama asıl plan, Yunanistan Başbakanı Çipras’ı Savarona’da ağırlayarak,
Venizelos’la görüşen Atatürk gibi tarih yazmak!

***

Ne diyelim Allah yazdı ise bozmasın!

***

Tayyip Bey’in gönlünde yatan aslanlardan, kırk tane hayvanat bahçesi kurulur.
Önceki gün Rize’de sadece birini açıklamıştı.
Ama en vahşi, en cerbezeli, en yeleli olanı artık herkesin malumu.
Aslanından da kendisinden de kurtulmak için milletin HDP’ye bile sarılmaya razı olması bundan.
HDP ise Erdoğan’ın Çipras Planı’nı belli ki hissetti.
Ondan önce davranıp Çipras’ı İzmir’de yapacakları mitinge resmen davet etti.
Ama bunun gerçekleşme şansı sıfırın altında.
“Radikal solculuğu” sayesinde iktidar olan siyasetçi, ilk ziyaretini baraj mücadelesi veren bir partinin mitingine katılacak kadar radikal olamaz.
Tersten radikal Erdoğan’ın Savarona davetini kabul edip onunla Ege’de balığa çıkması çok daha mümkündür.
Ama o da seçimden sonra!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları