Bugün 10 Ağustos 2025.
İki kere iki dört, edercesine tarihi bir gün.
Yılın hem 222. günü hem de Sevr Antlaşması’nın 105’inci yılı.
“Lozan hezimettir!” diyen güruh için Sevr gerçek bir “zafer” dir.
Ne yazık ki milliyet fukarası “Osmanlıcılar”, “zafer günlerini” kutlamaya pek cesaret edemiyorlar.
Ama bu yıl elleri çok güçlendi, hamle edebilirler.
1- Başkan Trump’ın kendisi gibi emlak pazarlamacısı ve en büyük bağışçısı olan Tom Barack Ankara Büyükelçisi ve Suriye organizatörü olarak tam yetki ile işbaşı yaptı. Ve Washington’da hazırlanan “reçete”yi tebliği etti.
“Türkiye, Osmanlı millet sistemine dönmelidir.”
“Bölgedeki tüm ulus devletler İsrail için bir tehlikedir”
*
Yol haritası değil de “reçete” dedik. Zira bu yola taş koyabilecek CHP ve lideri Özgür Özel’dir. Özel de mesleğine sevgi ve sadakatinden olmalı, sosyal medyada imzasını “eczacı” diye atıyor.
**
Zaman ve zemin manidar gelişmelere sahne oluyor. Sevr’in tam da yıldönümünde TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” diye bir komisyon ihdas ediliyor.
Bu tarihte bir benzeri yok. Komisyonun yarısı “tek kişilik” partilerden oluşuyor. Bu manzaranın “tek adamı yönetimi” ile Sevr’in yıldönümünde meydana gelmesi ise talihsiz bir rastlantı.
Tıpkı komşu Suriye’de başına milyonlar dolar vaat edilen kıdemli bir teröristin “cumhurbaşkanı” sıfatı ile göreve getirilmesi, İsrail ile ABD’nin el ele, İran’a bomba yağdırma ertesine denk düşmesi ve İsrail'in binlerce Gazzeliye soykırım uygulaması yetmiyormuş gibi tüm ülkeyi tamamen işgal edeceğini ilan etmesi gibi.
İlginç zamanlar yaşıyoruz. Evvel zaman komşumuz Çinlilerin en ağır bedduası ilmiş.
**
Madem bugün Sevr’in yıldönümü, Sevr’i Lozansız düşünmek abesle iştigal.
Gazetemizin son başyazarı İlhan Selçuk’u ölümünden önce yazdığı son yazısından (15.08.2009) bazı satırlarla anmalıyız:
“Bu yıl da İslamcı gazeteler göreneği bozmadılar!.. ‘Osmanlı tarihi uzmanı’ Mısırlıoğlu diyormuş ki:
‘Lozan muazzam bir imparatorluk mirasının han-ı yağmasıdır. Türkün şahsında İslamdan intikam alınarak bütün bir İslam dünyasının başsız bırakılmasıdır.’
Dincilerin dünkü ve bugünkü hallerine baktıkça insanın yüreğine acıma duyguları doluyor...
Birinci Dünya Savaşı’nda Müslüman Osmanlı’yı İngilizlerle birlikte arkadan vuranlar kimlerdi?..
Müslüman Araplar değil mi!..
*
Bugün bile eski Osmanlı sınırları içinde kalan Irak’ta Arap Arap’a Şiilerle Sünnilerin birbirlerini yediklerini, Müslüman Kürtlerin sınır ötesine atlayıp Müslüman Türkleri dişlemeye çalıştıklarını görmeyenlere ne demeli?..
Müslüman Müslümanın kurdudur.
Bugün dünyaya ve Ortadoğu’ya bakan aklı başında bir Müslümana en çok gerekli olan nedir?..
Akıl!..
Zincirinden boşalmış emperyalizme karşı direnebilmek için Müslümana akıl gerek...
Kör inanç öyledir ki Lozan’ı bile ‘hezimet’ sayar...
Müslüman şu günlerde hem birbirini yiyor hem de tarihinin en büyük ‘hezimet’ ini yaşıyor.
(......)
Türkiye olağanüstü bir döneme doğru sürükleniyor...
Vaktiyle Anglo-Amerikalılar ülkedeki Ermeni ve Rumları kışkırtıp kullanarak Sevr’i tezgâhlamak istediler...
Bu kez de Kürtleri kullanmak üzerine bir strateji göze çarpıyor, Anadolu’yu bölen haritalar elden ele dolaşıyor...
(....)
**
İlhan Selçuk bu satırları 15.08.2009 yazmıştı.
Tarih bu kadar kolay ve erken mi tekerrür eder?