En dehşetengiz proje nedir?
“Geçenden 5, geçmeyenden 25 dolar garantili” Mehmet Cengiz’inkiler değil elbette!
“Adaletin sorumlusu benim, ben” demiş gibi tepki toplayan AKP liderinin “Faiz sebep, enflasyon netice” projesi ise hiç değil.
Cumhuriyet rejimi, RTE’leştiğinden beri ülkemizdeki tüm projelerin uygulayıcısı ve sahibi tektir.
Haftalardır inatla devlet gündemine sabitlenen “terörsüz Türkiye projesi” ise sahipsizdir.
Çok şükür adı ile bin yaşayası Devlet Bey, üç adam alıp İmralı’ya çıkarma yapacağım, dedi de süreç komisyonumuz titreyip kendine geldi.
***
Tarihimizin en uzlaşmacı, en barışçı lideri AKP Genel Başkanı Erdoğan’dır.
Kişisel itibar stokunu tehlikeye atarak dünyanın en kanlı, en rezil örgütleriyle bile diyalog kurmaya çalışmıştır.
FETÖ ile “gökten ne yağmış da” diyerek yol yürümüş, kanal savaşlarını göze alarak içi kanaya kanaya kanlı örgüt PKK’ye şans tanımıştır.
IŞİD’e bile başlangıçta sırt çevirmemiştir.
Taliban’la bile diyaloğa hazır olduğunu ilan etmiş, “Zaten onların inancıyla ilgili bir ters yanımız yoktur” demiştir.
Belki de bunun sonucu, ülkemize sızan/sığınan Afgan (Taliban?) ahalisi ile Suriyelilerle yarış halindedir.
***
Siyasetten ticarete, futboldan diplomasiye, evlilikten at yarışlarına hayat biraz da risk alma verme etkinliğidir.
AKP liderinin simit satıcılığından bisküvi ve gofret bayiliğine, futbol yaşamından belediye başkanlığına, imam hatip öğrenciliğinden ekonomistlik yüksek öğrenimine tüm hayatı risk alarak vererek geçmiştir.
***
CHP’nin ilkeleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleridir. Risk alıp vermeye uygun değildir.
Ama “risk almak” kimi liderlerin fıtratında olabiliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı etkisinde kalarak “risk” alması bundandı.
Benzetmek gibi olmasın İsmet Paşa’nın “milli şefliği” bir yana itip cumhurbaşkanlığından 12 yıl sonra Adalet Partisi ile ülkemizin ilk koalisyon hükümetini kurması da bir bakıma bir risk idi.
Çok pişman olmadı. Ama pek mutlu da olmadı.
Bülent Ecevit de risk alma geleneğini sürdürdü. Aldığı yüzde 42 oya rağmen hükümet kuramayınca o da risk alarak Güneş Motel’de “kumar borcu olmayan” bağımsız milletvekilleri ile “koalisyon” yaptı. O bağımsızlardan bazıları “ağır cezalık suçlar” işleyince Ecevit yıllarca eleştiri yağmuruna tutuldu. Sonunda daha da büyük risk alarak CHP’den istifa edip DSP’yi kurdu. Vefat ettiğinde o da CHP’li değildi. Tıpkı İsmet Paşa’nın da kurucusu olmadığı gibi. O da son kurultayında risk almış, Ecevit için “Ya o, ya ben” demişti. Kaybedince de istifa etmişti.
***
Kemal Bey için, “risk alanlar” aynı zamanda “CHP’ye risk de vermiş olmuyorlar mı” diye sormuştuk.
Destekçilerinden biri öfke ile “Bizim aldığımız-verdiğimiz risk de olsa bu kendimize! Partinin ilkelerine de ülkenin geleceğine de bir zarar vermiyoruz” demişti.
***
Önceki gün mahkeme Gürsel Tekin’i yeniden kayyum atadığı sırada, süreç komisyonu da İmralı’da huzura çıkma kararı vermişti.
***
CHP yönetimi, İmralı’ya gitmeme kararı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi olduğunu en güçlü biçimde göstermiştir.