ABD’nin değil, dünyanın da tek adamı (!) Trump, sonunda bizim tek adamımız Erdoğan’ı bu perşembe günü Beyaz Saray’ında kabul edecek. Yaşasın.
Bakalım nelerden sual edecek-edilecek. Son mevzu “ver papazı al FETÖ’yü idi.
Bu kez konu daha da dallı budaklı.
Laf dönüp dolaşıp bizim “TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik, ve Demokrasi Komisyonu’na gelecektir, serde “BOP eşbaşkanlığı” var.
Ne de olsa Trump BOP as başkanı, patronu ve İsrail’in kankası.
Konu kaçınılmaz olarak Suriye’ye gelecektir.
***
Almanya doğumlu Yahudi asıllı ABD’nin efsane dışişleri bakanı Henry Kissinger’in (1923-2023) ünlü sözüdür:
“Ortadoğu’da Mısır’sız barış, Suriye’siz savaş olmaz!”
Buna bir ek de gerek: “İsrail parmağı varsa, ikisi de hem olur hem olmaz!”
Mısır ile Suriye (yanlarına Kuzey Yemeni) alarak 1958 yılında “Birleşik Arap Cumhuriyeti” diye ortak bir devlet kurmuştu.
Bu birleşme iki ülke arasına yerleş(tiril)miş olan İsrail tehlikesine karşıydı.
Batı bu “tehlikesizliği” ciddi bir tehdit saydı. Ortadoğu’da barış olursa silah sanayisinin çarkı nasıl dönecekti?!
Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin ömrü ancak 40 ay sürebildi.
Mısır’ın baskın tutumuna duyulan tepki
ve Suriye Ordusu’nun darbe yapması sonucu 1961 yılında dağıldı.
***
Daha sonraki dönemlerde Kahire’nin ünlü Tahrir Meydanı’nda es(tiril)en fırtınanın Suriye’yi de etkisi altına alması sonucu Mısır’da 3 Temmuz 2013’te ordu yönetime el koydu.
Seçilmiş cumhurbaşkanını devirdi.
Gözler Amerika’ya çevrildi.
Washington, en tarihsel açıklamalarından birini daha yaptı:
- “Bu olaya darbe denilmesine Amerikan çıkarları el vermiyor!”
Böylece...
Yakın tarihin en komik ve traji-politik siyasi gerçeği bir kez daha tescil edildi:
“Dünyadaki tüm darbeler Amerikan çıkarlarına endekslidir!”
Peki ya “darbe teşebbüsleri”?
Dönemin Başbakanı Erdoğan, “Mısır’dan sonra sıra Türkiye’de!” diye açıklama yapmıştı.
Acaba ikisinin de “yenebilir” olduğu için mi böyle düşünüyordu?
Belki de haklıydı. Ülkemizin İngilizce “hindi” denilen kuş azmanı ile eşanlamlı olması bizim için büyük risk idi
Zamanında Turgut Özal’ın prenslerinden biri de “Hindi değiliz Türkiye’yiz!” diye Batı medyalarında milyonlarca dolarlık reklam yapması da Erdoğan’ın uyarısı da boşuna değildi.
Önümüz Noel’di.
***
Kumarın Mekke’si diye anılan Las Vegas’ta en dehşet verici oyun rulet değil, “açık poker” imiş.
Trump, Gazze’de İsrail’in açlığa, ilaçsızlığa mahkûm ettiği çaresiz kitlelerin can güvenliği üzerine bu tehlikeli kumarı neden oynadığını dileriz Erdoğan’a anlatır ve o da gelip Meclis’te millete anlatır.
Göstere göstere ve kendi ulusal mevzuatına göre oynuyor.
Zamanında da Mısır’da ordunun, seçimle gelmiş yönetimi devirmesine “darbe” denilmesine “Dış Yardımlar Yasası” engel deniyordu.
Bu yasaya göre, 1978’den beri Washington, Mısır’a her yıl düzenli 1.3 milyar dolar bağış (yardım değil!) yapıyor.
Amerikan yasaları “darbeci yönetimlere acil ve insani yardımlar dışında mali yardım yapılmasını” yasaklıyor.
Yani, “Darbeye darbe demekten kaçınması” mevzuat hükümlerini çiğnemek istemediği için!..
Mısır, Amerikalılar için İsrail’in güvenliğinin en büyük garantisi.
Tayyip Bey yıllarca Mısır’ın darbeci lideri Sisi ile küs kalması boşuna değildi.
Son yıllarda ABD’nin yıllık parasal destek 1.3 milyar dolara çıkarıldı.
Ve devlet belgelerine şu hüküm konuldu:
“Bu hibe, bölgenin istikrarı ve İsrail’in güvenliğinin sigortasıdır.”
Darbeye darbe demekten kaçınmasının nedeni de elbette Amerikan silah sanayisi.
Mısır yıllık hibenin tamamını, Amerika’dan ağır silah almaya harcıyor.
“Darbe” denirse, darbecilere silah temin etmiş duruma düşecek.
Bu duruma da düşmek istemiyor.
ABD Ortadoğu dahil, dünyanın bir çok bölgesinde “açık poker” oynamaya devam ediyor.