MİT TIR’larındaki silahlar nereye gidiyordu? Önce TIR’larla Türkmenlere insani yardım gönderildiği iddia edildi. Suriye Türkmen Meclisi başkan yardımcısı bunu yalanladı. Daha sonra Ahmet Şık’ın eriştiği bir dava dosyasında, aralarında konuşan Bayır Bucak Tugay Komutanı ile bazı Türkmen dernek yetkililerinin, TIR’ların kendilerine gelmediğini söylediği ortaya çıktı. Dosyadaki Türkmenler, TIR’ların Ansar el İslam örgütüne gittiğini söylüyordu.
Dün, Cumhuriyet’te yayımlanan haberde Adana’da durdurulan TIR’ların içinde bolca askeri malzeme olduğu görüntüleriyle ortaya kondu.
Habere göre, bazı sandıkların üzerinde Tripoli yani Trablus yazıyor ve cephaneler Rus malı.
O vakit, MİT TIR’larındaki silahların nereye gittiği kadar nereden geldikleri sorusu da önem kazanıyor.
Sandıkların üzerinde Tripoli yazdığına ve malzemeler Rus malı olduğuna göre, akla haliyle Libya geliyor. Kaddafi rejimi çökeli beri Libya’nın cihatçılar için bir cephane ve insan kaynağı olduğu biliniyor.
2012 Eylülü’nde The Times’da, bir Libya gemisinin 400 ton ağırlığında, içinde omuzdan atılan Rus SA-7 füzelerinin de bulunduğu cephaneyi bir Türk limanına getirdiğini iddia eden bir haber yayımlanmıştı.
Kasım 2011’de The Telegraph’ta çıkan bir başka haber ise Abdülhakim Belhadj’ın İstanbul ve Suriye sınırında Özgür Suriye Ordusu yetkilileriyle cephane tedarik etmek üzere görüştüğü ileri sürülmüştü.
Abdülhakim Belhadj, eski bir cihatçı. Taliban’a katılmış, El Kaide’yle bağlantılı olduğu iddiaları var. CIA tarafından Malezya’da yakalanmış. Libya’ya iade edilmiş. Serbest bırakıldıktan sonra “Arap Baharı”nda savaşmış. O geminin geldiği ve Türkiye’de temaslarda bulunduğu sırada Trablus Askeri Konseyi’nin başkanı.
2012’de Bussinesinsider sitesinde yer alan bir analizde Abdülhakim Belhadj ile temas kurmak üzere ABD büyükelçisi Chris Stevens’ın görevlendirildiği yazıyordu.
Chris Stevens daha sonra 2012’nin Eylül ayında Bingazi’de öldürüldü.
Foxnews’a konuşan bir kaynak, Stevens’ın Bingazi’ye gitme sebebinin cephanenin yanlış ellere geçmesinin engellenmesi olduğunu açıkladı.
Bussinesinsider’da yer alan bir haber ise Stevens’ın son görüşmesinin bir Türk diplomatla olduğunu aktarıyor.
Yani, Stevens’ın Abdülhakim Belhadj’la ilişkisi var. Belhadj, iddialara göre İskenderun Limanı’na 400 ton cephane gönderdi. Bu cephanenin istenmeyen muhaliflerin eline geçmemesine çalışan Stevens, Bingazi’de bazı temaslarda bulundu. Geminin limana varmasından beş gün sonra ise uğradığı saldırıda öldürüldü.
İddialar böyle.
O gemi tek miydi? Libya’dan Suriye’ye Türkiye üzerinden bir cephane transferi mi var? Bu bir ABD-Türkiye operasyonu muydu? Böyle bir operasyon varsa sonradan kontrolden mi çıktı?
Dünkü Cumhuriyet’te çıkan haberde cephane sandıklarının üzerindeki “Trablus” damgasına yakından bakmakta fayda var.
TIR’lardaki cephane nereden geldi?
Yazarın Son Yazıları
Tutuklu yargı
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor
Kimiz biz?
Trump gidiyor mu?
Milli birlik
Gemi ve kaptan
Yazık ettiniz efendiler
Krizin faturası
Trump, Erdoğan, Brunson
Brunson meselesi
Yapalım yargıda şeyini...
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken
Anayasa yok
Afrika tipi başkanlık
Muhalefet partilerinin hali
Yılgınlık
Soylu ne yapıyor?
Nasıl olacak?
Demokrasi. Şimdi!
Büyük uzlaşmaya doğru
Bir hafta kala
Az kaldı
İhtimaller
Adayı alkışlamak
En tuhaf seçim
Akıldışı
Nedir bu ‘senaryo’?
Gençlik Bayramı
Tekme
Seçime damgasını vuranlar
Bir umut
T A M A M derken
Sıkıcı manifesto
Devlet imkânı
100 bin imza?
Teşhis ve tedavi
İlk tur, ikinci tur
Biraz dinlen
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi
Cin şişeden çıktı