Biz kendimizi avutan birtakım kirliliklerin akvaryumunda yüzüyoruz!.. Bu müthiş bir vurdum duymazlık..

Sezon başlayalı daha 9 hafta oldu. Ve görevden alınan 9 teknik direktör... Git Mesut, gel Samet, git Samet, gel Güvenç!.. Güle güle Engin, gel Vural!.. Ayrıl Abdullah, gel öteki!.. Gelenler aynı, gidenler aynı. Kısır bir döngü... Seçilmiş özel adamlar müzesinde futbol dünyası al takke ver külah; ahbap çavuş ilişkileri!.. Bozulmayan ilişkiler yumağı!.. Gelirken omuzlarda, giderken darılanı olmayan tu kaka senaryoları... İzleyiciler ise suskun. Artık dertlerini boşalan tribünlerde değil, radyo frekanslarıyla paylaşıyorlar. Kimi teknik adamlar aç ve işsiz!.. Belli kişiler ise daha kontratları fesih yapılmadan öteki kulübün başında.. Bunun da kursu var galiba benim 40 yıldır öğrenmediğim!.. Azıcık utanın yahu... Sezon başında ne olduğu belirsiz adamları ülkemize dolduranlarla takım kuran yöneticiler işler kötü gidince teknik adamı göndererek yola devam etmeyi sistem haline getirdi. Buna sessiz kalan hatta her gün yeni futbolcu resimleriyle spor sayfalarını dolduran medyanın bir bölümü gerçeği ayaklar altına alarak futbolu vuruyor da vuruyor. Lider olan ve ancak bu yeteneğiyle, başarısıyla teknik adamlığı tercih eden meslektaşlarımızın bir bölümü arkadaşlarını hiç önemsemiyor. Adeta futbolun haftalık yaşantısına teslim olmuşlar. Bavulları elinde, hazır kuvvet gibiler. Beyler uyanın!.. Futbol dünyası bu değil. Ara sıra ortaya çıkan idealist kişilere çamur atarak eserlerini çalanların usta manevralarına teslim olan bilgisiz yöneticiler ve onların uzantıları sizlere prim yapabilir ama futbolumuz bu mudur? Dünya nerede, biz nerelerdeyiz .Yabancı sınırını da kaldırsanız çağdaş olmayan yanlış uygulama ve yanlış düşünceleriniz nedeniyle bir yerde futbolumuzu batağa sürüklüyorsunuz. Avrupa kupalarında halimiz ortada. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra kulüp takımlarımızın dökülmeleri transfer yanlışlarımızın karnesidir. Ligde ilk 3 hafta 3 büyüklerin olmadığı bir sıralamaya teslim edilirken, 3 büyükler için daha hazin matem borusu olamaz. Ama şu mucize gerçek ve 9’da 9 (!) ‘şans sefaleti’ unutulmamalıdır. Çünkü bunu gerçekleştirmek futbolumuza bir daha nasip olmayabilir!..