Olimpiyat Stadı’nda ‘canını dişine takan’ benzetmesiyle Beşiktaş’ı adeta sırtlayan bir Fernandes izledik. Her yerde takımının kazanması için topun peşinden koşan, pozisyon üreten, gol atan bu oyuncu beğenimizi kazanırken bir avuç taraftardan da yeni yönetime “Fernandes’i bırakma” fantezisiyle dikkat çeken bir mesajın sahibi oluyordu. İki kale arasında pozitif futbol oynayan, kazanmak adına tüm riskleri oyunu güzelleştirmek ve gole dönüştürmek için göze alan oyuncular daha fazlasını da kaçırdı. İzleyenler de tribünlerde ve ekranları başında mutlu olmuşlardır. O kadar çok gol kaçtı ki özellikle 70. dakikadan sonra Veli golü atabilse “Beşiktaş farka gidebilir” diye düşünürken dönen topun Visca’nın diziyle Beşiktaş kalesine beraberlik sayısı olması Siyah-Beyazlı taraftarları şoka soktu.

Aslında uzun süredir İstanbul B.Ş.Belediye’yi yenemeyen hatta bu konuda umutsuz olan Beşiktaş, disiplinli kadrosu ve karşı ataktaki becerileriyle gerçekten iyi futbol oynayan Turuncu-Beyazlıları mağlup edemezdi. Çünkü genç Efe, Metin, Ekrem, Visca, Webo gerçekten iyi futbolcular.

Bu sezon puan cetvelinde istenilen yerde olmasa da İstanbul B.Ş.Bld. özellikle üç büyüklere yine kan kusturdu. Beşiktaş açısından en önemli gerçek yeni yönetimin sahiplendiği kadronun neler yapabileceğini görmekti. Futbolcuların 7 gün içinde 2 kupaya birden veda etmesinin ardından dün geceki oyun ve sonuç önem taşıyordu. Ancak yine de yönetime bütün gayretlerine karşın şampiyonluk adına hiç de umut veren bir kadro görüntüsünde olamadılar. Özellikle bu sezon öne geçtikleri maçlardaki hatalarını alışkanlık haline getirdiklerini kanıtlarcasına ucuz goller yiyerek 1 puan alabildiler.

Kanımca Beşiktaş yönetimi çok ciddi bir operasyon ve kurgu için şimdiden harekete geçmek zorundadır.