\n\n\n

Futbol adına söylenecek çok şey konuşulmuyor. Sadece geçen sezon yaşanan ve bu yıl da kavgası devam edecek olan saha dışı ve onlara uygun görülen -ya da görülmeyen- tartışmaların toplum vicdanında değil, kendi mantıklarına yakın duran tartışmalarına şahit olacağız. Saha içi ve futbolun kendisi neredeyse önemsenmiyor.

Üç büyüklerden Beşiktaş en büyük sıkıntıyı yaşarken Bursaspor’un başarısını ekonomik alanda hiçbir kulüp yakalayamadı. Niyetleri de yok. Düşünce basit ama ceza alınıyor. Önemsenecek kadar kara bir tablodur. Beşiktaş bir yıl yurtdışı cezası aldı. Fenerbahçe geçen yıl yurtdışına çıkamadı. Trabzonspor kupa diye diretiyor ve Galatasaray geçen yılın acısını çıkartmak amacında, hazırlanıyor. Anadolu kulüpleri havuzdaki paylarını artırmak istiyor. Kavga büyük ve Play-off istemeyen kulüpler yine daha çok para peşinde bir ilave statü ile oynamak istiyorlar.

Beşiktaş geçmişteki tarihi devrimini getireceğini söylüyor. Ama aslında tutum hiç de öyle değil. Orada bir zorunluluk vardı ve yaşanmamış bir devrim demekti ülkemiz için. Oysa şimdi farklı bir profil ile konuya yaklaşılırken kimi kişilerle görüşülse de bazıları ile sözde ve ötekilerle de tenezzül dahi edilmeyen bir süreç yaşandı. Futbolcuların gönderiliş biçimi çok yanlış! Yansımalar kırıcı. Kısacası prensipler bizzat uygulamacılar tarafından yıkılıyor. Fatih Terim kafasındaki büyük takımı yaratmak için sabır ve zorlama ile sezona hazırlanıyor. Çok rahat değil. Aykut Kocaman her şeye karşın daha avantajlı götürüyor transferi. Diğer takımlar neler yapacak ve yine birkaç yabancı teknik adama teslim edilen ligimizin belli teknik adamlarca(!) yönetileceği çok net. Ersun Yanal’ın getirdiği güncellemeye para zorunluğu Antrenörler Derneği ve bazı federasyon harcamalarına katkı olduğundan bunu ödeyemeyen birçok teknik adam komşu ülkelerden işini becerebiliyorlar! Çok hazin bir durum. Yıllarca UEFA yetkisi peşinde koşan futbol federasyonumuz kendi kendinin güç ve yetkisini kötü kullanarak yaşanan disiplin ve hukuk kararları nedeniyle ayağına kurşun sıkıyor sanki! Bu yanlışları çoğaltabiliriz. Sadece yayıncı kuruluş kurtarıcı olmuş! İkinci liglerde milyarlarca yardım alan kulüpler nedense batıyor(!)

Bu yıl stat bulamayan ve birbirlerine bu konuda yardımcı olmayan kulüp yöneticileri hiç de iyi puan almıyor. Artık spor değil tam anlamıyla skor toplumu olduğumuzdan kumdan binalar gibi zayıf temellerin üzerinde son tangomuzu oynuyoruz. Lütfen dansımızı iyi oynayalım ve falso yapmayalım. Ha! Bu arada hiç konuşmayan futbol kurumlarımıza da iyi uykular. Nasılsa birileri geceleri konuşa konuşa futbol adı altında bizleri dövüyor, eksik olmasınlar onlar adına! Hem de yeni yedekleri ile!