İki takımın sadece kazanmak için mücadele verdiği bir maç izledik özellikle ilk yarıda. Daha çok İngiltere patentli futbolcuların yer aldığı 11’lerde bir Premier Lig havası olmadı ama kazanmak isteyen, rakibinden çekinmeyen ezeli rakipler vardı sahada. Sert ve fizik mücadele önde olunca teknik, taktik kapasite yok oluyor. Oyunda temel prensip rakibi oynatmamak olunca heyecan duymak isteyen izleyiciler biraz buruk kaldı. Fenerbahçe 3-5-2 ile mücadele ederken Beşiktaş 4-4-2’yi tercih etmişti. Başrollerde Valencia ve Weghorst önemli futbolcular olarak atakta arandı. Genç Talha Beşiktaş savunmasında en istikrarlı oyuncu olarak dikkat çekti. Bu kadar çekişmeli bir mücadelede asıl göze batan iki kaleye giden tehlikeli pozisyon ve şut sayısının yok denecek kadar az oluşuydu. Neredeyse kalecilerin hiç kurtarış yapmadığı bir derbi izledik. Weghorst’un 89’da direkten dönen vuruşunu saymazsak tatsız, tuzsuz, heyecansız bir futbol gecesine tanıklık ettik