Arif Kızılyalın

Haberi kendi verdi: Tutuklama

27 Kasım 2015 Cuma

“Tutuklama...” Gecenin bir yarısı, Çağlayan Adliyesi’nin boş koridorlarında Can Dündar’ın o naif sesi, kötü haberi veriyordu, umutla bekleyen eşine, arkadaşlarına, 20 kadar milletvekili ve barikatları aşıp 7. Sulh Ceza’nın kapısına ulaşabilen meslektaşlarına. Gazetecilik refleksiyle kendi duyurmuştu Can Dündar, tutukluluk kararını, mahkeme salonunun hemen dışındakilere.

Gerçekten ‘kara’ bir gündü Türk medyası için. Cumhuriyet gazetesinin yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül, hukukçu milletvekillerine göre, ‘beklenen’, hukukçulara göre ‘beklenmeyen’ bir kararla cezaevine gönderildi. Üstelik 11 saatlik eziyet dolu ‘hukuksuz’ bir süreçten sonra. Savunma heyetinin başkanı avukat Akın Atalay’ın, “Muktedir istedi ısıtılan dava” sözleri aslında günü özetliyordu. Hukukçu vekil CHP’li Mahmut Tanal, karar açıklanmadan, ‘tutuklama’nın üzüntüsünü hissetmiş olsa gerek başını öne eğerken HDP’nin ağır topu Celal Doğan da, “Siyasal bir dava sonucu da belli” yorumunda bulunuyordu. Desteğe gelen milletvekillerinin de tepkileri aynıydı: “İktidarın istediği oldu...Sözün bittiği yer”. Kararın, açıklanmasından hemen önce, olası bir tutuklama kararına karşın, arkadaşlarıyla vedalaşmak isteyen Can Dündar’la Erdem Gül’e, önce özel güvenlikçiler, sonra polisler engel oluyor, itiraz eden CHP’li vekiller, itiş kakış arasında kalıyordu. Yine kararın açıklanmasından sonra, vedalaşma izni verilmek istenmese de milletvekillerinin diretmesi ile alınan izin, gözyaşartıcı anılara dönüştü. “Üzülmeye gerek yok, bunlar bizim için şeref madalyası” diyen Dündar, önce eşi Dilek hanım, sonra arkadaşları ile kucaklaşırken Erdem Gül de davayı gözyaşları ile izleyen 80 yaşındaki annesi ve ailesiyle vedalaşıyordu. Avukatlara, vekillere ve duruşma salonuna sızabilen bizlere ise, isyan etmek düşmüştü:

“Özgür basın susturulamaz..”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Al sana gençlik! 10 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 9 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları