Ayşegül Yüksel

Tarihten ‘insan’a not düşmek: ‘Edirne’nin gömüt taşları’

12 Eylül 2023 Salı

Elimde 26x33 boyutunda ve 639 sayfa uzunluğunda bir kitap var. Aralık 2021’de İstanbul’da Mestro Reklamcılık San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yayımlanmış olan “Edirne’nin Gömüt Taşları” (“Tombstones of Edirne”) başlıklı yapıt öncelikle görsel ayrıntılara gösterilen özen nedeniyle etkileyici. Kuşe kâğıda yapılmış baskıda kullanılan karakterlerin hoş görüntüsü, her sayfada yer alan Türkçe metin ile İngilizce çevirisinin yan yana yerleştiriliş biçimi, en önemlisi de içerdiği yüzlerce fotoğrafın çekim niteliği ve sayfa düzenleme tasarımı açısından ulaşılan kusursuzluk, incelenen malzemeye ve okura olan saygının göstergesi olarak sevindiriyor insanı. Kitap, başlık tasarımının yer aldığı şık bir kılıf içinde sunuluyor.

Yapıt, 1361-1453 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin başkenti olan, ülkemizin Batı’ya açılan penceresi konumundaki Edirne’nin günümüz sınırları içinde yer alan çeşitli gömütlükleri üstünde yapılmış bir araştırmanın ürünü. İçerdiği özen, aynı ailenin kuşaklar boyu süren ve günümüze ulaşan Edirne sevdasından kaynaklanıyor.

DEDE, OĞUL, TORUN ÜÇ ARAŞTIRMACI

1863 doğumlu Mustafa Şevket Dağdeviren 1906-1913 yılları arasında yayımlanan Yeni Edirne gazetesini çıkarmış ve 1918-1920 yılları arasında da Edirne Belediye Başkanlığı yapmış, yazdıklarıyla Edirne’nin ve bölgenin geçmişine ışık tutmuş bir siyasetçi. Oğlu 1888 doğumlu Arif Dağdeviren doğup büyüdüğü kentin kültür mirasına sahip çıkmış bir fotoğraf ustası ve araştırmacı. Arif Bey’in torunu 1962 doğumlu Cem Altınel -temel uğraşı eczacılık olsa da- atalarından kalma Edirne odaklı araştırmacılığı dur durak bilmeyen, tutkuyla art arda yapıt üreten, “Edirne’nin Gömüt Taşları”nın da yazarı olan sanat ve tarih araştırmacısı.

Altınel, Edirne’deki 32 gömüt alanındaki gömüt taşlarından yapılan bir seçki olarak sunduğu yapıtında, özellikle bu kentte yüzlerce yıl iç içe yaşamış, farklı etnik kökenlerden gelen insanların kültürlerinin, Edirneli taş oyma ustaları tarafından gömüt taşlarına aktarılan bir dizi estetik imgede buluştuğuna dikkat çekiyor. Türk, Yunan, Musevi, Ermeni, Levanten, Bulgar kültürlerini yansıtan gömüt taşlarından boyutlu örnekleri ayrıntılı açıklamalarla sunan yazar, incelenen taşların Osmanlı dönemindeki Edirne’nin, sanat, bilim, yazın, politika, ticaret, bürokrasi ve sosyal yaşam düzeyini açıklayan birçok veri sunduğunu özellikle vurguluyor.

FOTOĞRAFLARLA KORUNAN GEÇMİŞ

Kitapta yer alan yüzlerce fotoğrafın, doğadan gelecek her türlü etkiye açık olan gömüt taşlarının -en azından- günümüzdeki görüntüsünü koruyacağı düşüncesiyle yola çıkan araştırmacı, taşlardaki Edirneli ustaların ve başkalarının elinden çıkmış bezeme türlerinin yansımalarını da dillendiriyor. Taşların incelenmesi ise çeşitli boyutlarda gerçekleşmiş. En önemlileri, taşların türleri ve hangi kaynaktan geldiği, taşların genel özellikleri, kullanılmış olan biçemler, semboller, yazı çeşitleri, kitabeler, süslemeler, taş tipleri olarak sıralanıyor. Kadın gömüt taşları ile erkek gömüt taşları farklı birer ulam oluşturuyor. Bir inceleme boyutu da taşların 15., 16., 17., 18. ve 19. yüzyıllar bağlamındaki özellikleri.

Müslüman olan ya da olmayan kişilerin gömüt taşlarının içerdiği öykücükler, süslemelere ve kitabelere ustalar aracılığıyla yazılmış tarihin, “insan”a bu sanatsal yapılar aracılığıyla nasıl not düştüğünü gösteriyor. 

Cem Altınel, kitabelerin okunmasından bezeme biçemlerine uzanan bağlamlarda çeşitli uzmanların katkısıyla biçimlendirdiği bu oylumlu çalışmasıyla, Edirne’nin geçmişini oluşturmuş insanların izini sürerken onları aynı zamanda sevecenlikle sarıp sarmalıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özdemir Nutku anlatıyor 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları