Barbaros Talı

Akıllı Sporcular...

22 Eylül 2012 Cumartesi
\n

Birleşik Amerikalı yüzücü Michael Phelps, 2008 Beijing Olimpiyatlarında kazandığı 8 altın madalya ile tarihe geçerken 0.01lik farkla yarış kazanarak saliselerin önemini de gösterdi spor dünyasına. Ayrıca, olimpiyatların ardından katıldığı televizyon programında; Milorad Çaviç ile kulaç kulaca yüzdükleri 100 metre kelebek yarışını yarım kulaç atarak bitirmesi gerektiğini hissettiğini ve Çaviç touchpade süzülürken attığı yarım kulacın kendisine 1 salise farkla olimpiyat şampiyonluğu kazandırdığını anlatarak sporcuların performanslarının yanı sıra akıllarıyla da yarış kazanabileceklerini fark ettirdi hepimize.

\n

Geçtiğimiz hafta sonu ENKA Oditoryumunda düzenlenen seminer bu gerçeği bir kere daha gözler önüne serdi. Yüzme Federasyonunun düzenlediği gelişim seminerine katılan Hollanda Yüksek Performans Merkezi antrenörlerinden Patrick Pearson yüzücülerin start ve dönüş teknikleri üzerine yaptıkları çalışmaları anlattı. Havuzda 4 farklı açıya yerleştirdikleri kameralardan elde ettikleri görüntülerle yüzücünün tekniğini süresi, açısı ve konumuyla inceleyebildiklerini belirtti. Start platformundan başlayıp, su üstündeki ilk kulaca kadar geçen süreci 15 ayrı parametrede incelediklerini ve hedeflerinin yarış derecesinde 0.03lük gelişme sağlamak olduğunu söyledi.

\n

Londra 2012de bayanlar 50 ve 100 metre serbestte olimpiyat rekorları kırarak altın madalya kazanan Hollandalı bayan yüzücü Ranomi Kromowidjojonun uyguladığı çıkışı günümüzün en başarılı tekniği olarak niteledi ve örnek olarak izletti. Çıkış anından itibaren başın, vücudun, kolların ve her iki bacağın üstlendiği rolleri anlattı. Vücudun, platformdan ayrıldıktan sonraki suya paralel pozisyonunu gösterdi. Suya giriş anını açısı, platformdan uzaklığı ve su yüzeyinde yarattığı etkiyle inceledi. İnilen derinlik ile ilk dolfin hareketinin yapılacağı anı tanımladı. Son olarak ilk kulaca geçiş sırasında dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

\n

Anlatılanlar gösteriyor ki artık analizler ve teknik antrenmanlar yarışmaların her bir bölümünde toplanacak saliseler hedeflenerek düzenleniyor. Hareket analizi ön plana çıkmış durumda. Teknik, özel olarak geliştirilmiş yazılımlarla çeşitli açılardan dikkatle inceleniyor. Sonuçlar sporcunun yapısına uygun olarak adapte ediliyor. Benzer çalışma rakip sporcular için de yapılarak zayıf ve kuvvetli yönleri tespit ediliyor ve yarışı kazanmak için yapılması gerekenler belirleniyor.

\n

Anlıyoruz ki başarı için antrenörlerimizi iyi eğitmenin, gelişmelerden haberdar etmenin yanı sıra sporcularımızı da bilinçlendirmeliyiz. Uyguladıkları tekniği en ince detayına kadar öğretmeli, edindikleri bilgi ve becerileri yoğun stres altında kaldıkları yarışma anında da sergileyebilmelerini sağlamalıyız.

\n

Ancak, biz henüz bu noktada değiliz maalesef. Teknik analiz yerine Londra 2012ye katılan sporcularımız için Road to Londonbelgeseli çekiyoruz. İlk sırada kırık kolunun rehabilitasyon döneminde Londra 2012ye götürülen ve sadece denge aletinde yarışabilen cimnastikçi kızımız Göksu Üçtaş yer alıyor. Filmin konusunu olimpiyatlarda yarışan ilk Türk cimnastikçi olma onuru yaşayan Üçtaşın 16 yıllık sporculuk yaşamına sığdırdığı muhteşembaşarıları oluşturuyormuş. Londraya giderken 30ar Cumhuriyet altını dağıttık; şimdi ise belgesel çekiyoruz. Vardır bir hikmeti elbet.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları