AKP’nin Ters Tepen Silahı: AYM

22 Haziran 2014 Pazar

Anayasa mahkemeleri bir ülkede demokrasinin ve hukuk devletinin güvencesidir.
Nitekim Türkiye’de de 27 Mayıs askeri müdahalesinden sonra, 1961 Anayasası ile demokratik ve laik hukuk devletini korumak, iktidarın çoğunluk diktatörlüğüne kaymasını önlemek için kuruldu.
Türkiye’nin ikinci 12 Eylül felaketi olan 2010 referandumu ile Anayasa Mahkemesi de yeniden düzenlendi ve bireysel başvuru hakkı, aslında haksızlık ve hukuksuzluğa uğrayanların AİHM’ye gitme yollarını uzatmak, zorlaştırmak için tanındı.
O sıralarda henüz AKP-Gülen Cemaati ittifakı bozulmamıştı...
Üye atamaları bu ittifakın gözetim ve denetiminde yapıldı; iktidar böylece, AYM’yi de denetim altına aldığını düşünüyordu...
Hesaplamadıkları olasılık, bu yargıçların hukuka bağlılıklarıydı.
Ben daima, yargıç, savcı ve avukatlar arasında, ahlak değerlerinin daha yaygın ve sağlam olduğunu düşündüm ve yazdım...
Okurlarımın bir bölümü bu güvenimin yanlış, umutlarımın boş olduğunu söyledi...
Ne yazık ki Danıştay, Yargıtay, HSYK, YSK gibi üst mahkeme ve karar organları açısından da pek haksız çıkmadılar...
Ama sistemin tepesinde oturan AYM hakkındaki düşünce ve umutlarımın hiç de temelsiz olmadığı anlaşıldı.

***

Silivri davaları başlayalı beri, hemen hemen her pazar, sistematik olarak haksızlıklar ve hukuksuzluklar konusunda yazdım.
Amacım hem bunları gündemde tutarak toplum tarafından unutulmalarını ya da olağanlaştırılmalarını engellemek, hem de dört duvar arasındakilere, yalnız olmadıklarını anımsatmaktı.
Şimdi, içerdekilerin çok büyük bir kısmının salıverilmesiyle bu davalarda yeni bir aşamaya gelindi, ama sorunlar sürüyor; örneğin, çeşitli nedenlerle henüz tahliye olamayanlar, casusluk davası gibi, devam eden garip davalar var...
Ve elbette Silivri davalarının yeniden görülmesi ve bu kumpasları kuranların saptanarak yargılanması aşamaları da var...
Ama sanıyorum, artık her pazar sistematik olarak Silivri davalarını yazmama gerek kalmadı.

***

Özgürlüklerine kavuşanları sevinçle karşılıyor, bu süreçte hayatını yitirenleri hüzünle anımsıyorum...
Biliyorum ki Türkiye’nin yetiştirdiği en donanımlı, en yurtsever kişiler arasında olan Silivri mağdurları, demokrasinin ve hukuk devletinin yeniden kurulması için baha biçilmez çalışmalar yapacaklardır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları