Yıllık enflasyon oranını TÜİK 39.05, İTO 45.35, ENAG 79.51 olarak açıkladı. Memur ve memur emeklisinin zam farkı hesaplanıyor. Ekonomik sorunlar vatandaşın temel gündemi. 600 bini aşkın kamu çalışanı toplusözleşmeye hazırlanıyor. Çayırhanlı madenciler özelleştirmeye karşı direniyorlar. İzmir’de tütün işçileri greve çıkıyor. Üniversitelerde öğrencilerin yemek fiyatlarını protestoları yaygınlaşıyor.
Kısacası insanımız, halkımız zor bir dönemden geçiyor. Başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere temel tüketim maddelerinde görülen fiyat artışları, vatandaşın belini büküyor. Bütün bu olumsuzluklara bir de kış mevsiminin getirdiği zorluklar eklenince geçim koşulları iyice ağırlaşıyor. Vatandaş geçinmekte zorlanıyor. Nüfusun neredeyse 5’te 1’i yardımlarla yaşıyor.
14 MİLYON YURTTAŞ, MUHTAÇ
Sosyal yardımlarla ilgili olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 yılı istatistikleri, ülkemizde derin bir yoksulluğun yaşandığını ortaya koyuyor. Bakanlığın verileri dikkate alındığında Türkiye’de 14 milyondan fazla yurttaşın sosyal yardımlarla yaşamak zorunda kaldığı anlaşılıyor. Alo 144 Sosyal Yardım Hattı’nı arayanların sayısı 5 milyona yaklaşıyor.
Türkiye’de düzenli sosyal yardımlardan yararlanan hane sayısı 2024 yılında 3 milyon 537 bin 185’e yükseldi. TÜİK’in haneyi 4 kişi kabul eden sayısı dikkate alındığında 14 milyon 148 bin 740 kişinin hayatını sosyal yardımla sürdürdüğü ortaya çıkıyor. Aşırı yoksul hanelerin yararlandığı Aile Destek Programı kapsamında da 2 milyon 990 bin 408 hane yer alıyor.
EMEKLİ FİTREYLE ANILIYOR
Ülkemizde yaşanan enflasyon ve hayat pahalılığından en çok etkilenen toplumsal kesimlerin başında emekliler geliyor. İleri yaş grubu içinde yer alan ve hayatlarının en güzel dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler, maalesef en sorunlu kesimi oluşturuyor.
Acı olan ve üzüntü veren bir başka gerçeklik, emeklilerin çoğunluğunun ramazan ayına özgü olan fitrenin verilebileceği muhtaç kesimler içinde sayılması. Bu sosyal gerçeklik, pek çok emekli yurttaşımızı kahrediyor! CHP Genel Başkanı Özgür Özel; TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmada, en ucuz ramazan kolisinin önceki yıla göre yüzde 70 oranında arttığını vurguladı.
ASGARİ ÜCRETLİ DE BENZER DURUMDA
Birleşik Kamu-İş’in şubat ayı araştırması, 24 bin 210 lira olarak belirlenen açlık sınırının asgari ücreti geçtiğini, yoksulluk sınırının da 75 bin lirayı aştığını saptıyor.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), 2025 Ocak ayında dört kişilik bir aile için açlık sınırını 22 bin 75 lira, yoksulluk sınırını ise 76 bin 538 lira olarak açıklamıştı. Tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 35 bin 459 lira olarak hesaplanmıştı. Bu rakamsal veriler, asgari ücretlilerin ve dar gelirli ailelerin içinde bulundukları zorlukları ve açmazları açıkça ortaya koyuyor.
İŞ, AŞ VE BARINMA
Bir başka sosyal gerçeklik de işsizlik sorununda odaklaşıyor. DİSK-AR’ın “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu”na göre; çalışabilir 66 milyon kişinin sadece 22.4 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda. 4. çeyrekte, 11 milyon 382 bin kişi ise geniş tanımlı işsiz durumunda.
Yine gelir düzeyinin görece yüksek olacağının düşünüleceği işkollarında örgütlü olan Türk-İş’e bağlı Tez Koopİş Sendikası’nın üyeleri arasında yaptığı araştırma, o sektörlerde de durumun farklı olmadığını ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 67’si son bir yıl içinde mali durumlarının kötüleştiğini ifade ediyor. İşçilerin yarısından fazlası, son yıllarda artan ev sahibi-kiracı çekişmesini kiracı olarak yaşadıklarını söylüyor.
‘EKMEK DAVASI’
Yazımızı, yerin altında özelleştirmeye karşı direnen Çayırhan işçilerinin haklı mücadelesine dikkat çekerek noktalamak istiyoruz. Madenciler, Çayırhan Termik Santralı ile linyit işletmelerinin özelleştirmesine karşı çıkıyorlar. Mücadelelerini “ekmek davası” olarak nitelendiriyorlar. Madene kapanan emekçiler, bugün yapılacak özelleştirme ihalesini engellemeye çalışıyorlar.
Görüldüğü gibi aş, iş ve barınma konuları; günümüzde geniş toplumsal kesimlerin ortak derdi olarak öne çıkıyor. Pek çok aile yoksullaşmanın dayanılmaz ağırlığını, hayatın içinde ve günlük yaşamında alabildiğine duyumsuyor! Hayat, dar gelirliler ve yoksullar için giderek daha da zorlu hale geliyor!