Ercan Yeşilyurt

Devlet ve ‘Adamları’

01 Aralık 2013 Pazar

Başlıktaki “adamları” lafı ancak bizim ülke için kullanılır. Dünyanın birçok ülkesinde devlet adına karanlık işler yapan gizli derin yapılar vardır. Bizdeki derin yapılar dışında siyasi iktidarların kullandığı açıkça eylem yapan devlet görevlileridir.
Devlet, ülke sınırları içerisinde, başka hiçbir otorite ile eşit değildir; en yüksek emir ve kumanda yetkisi ondadır. Devlet bireylerin elinde olmayan ayrıcalıklara sahiptir. Devletin varlığını içeren hukuk yani kamu hukuku tarafları eşit olmayan ilişkilerin hukukudur. Bu yapı kamu hizmetlerinin yerine getirilmesini, kamu düzeninin sürekliliğini sağlar. Gelişmiş ülkelerde toplumsal sorunların çözülmesi birtakım kurallara bağlanmıştır ve buna anayasa denir. Anayasalar da kurallara bağlıdır; bunun adı hukuk kurallarıdır. Dili “buyurucu”dur, kimlerin nasıl hareket edeceğini gösterir. Bu kuralları ihlal etmenin yaptırımı da her ülkede ağır cezayı gerektirir. Devletin her türlü işlemi ve eylemi hukuka uygun olmak zorundadır ve denetime tabidir.
Devleti yöneten siyasi kadrolar bu çağda hemen her yerde seçimle belirlenir. Yani her toplum kendi meşrebine göre kendisine en uygun olanları seçer. Demirel’in deyişiyle “parlamento temsilcidir”. Her dönemde siyasilere uygun, “devlet memuru” kişilikleri de oluşur. Buna en uygun örnek sol kamuoyunca bilinen 12 Eylül Mamak Cezaevi Komutanı Albay Raci Tetik’tir. Ancak ortaçağda esirlere yapılan işkenceyle kıyaslanabilecek muamele yapıyordu tutuklulara. Her tutuklu düşman, işgal kuvveti askeri ve esiri sayılıyordu.
Bu kadrolar yaptıklarından dolayı tedirginlik ve korku da yaşıyorlardı. Konsey ve adamı yaptıklarının cezasının ölüm olduğuna hükmetmiş. Bu şu demektir, ben olsam bana bu aşağılık muameleyi yapanları kesin olarak öldürürüm. Raci Tetik, Konseyin korku kararını tebliğ için Oğuzhan Müftüoğlu’nun yanına gidiyor. Müftüoğlu, “Cezaevinde bize neden bu kadar eziyet etme gereği duyuyorsunuz” diye sormuş. Cevap “Biraz gevşek davranırsak rahat durmazsınız. Şimdi böyle konuşuyorsunuz ama dışarı çıkınca bizi öldürürsünüz” demiş ve kararı tebliğ etmiş. “Konsey karar aldı; kendilerine karşı bir saldırı olursa, içeride bulunan örgüt yöneticilerinin hepsi kurşuna dizilecek.” Diyor ki: “Dışarıya haber salın bize kimse bir şey yapmasın.”
Her dönemde ortaya çıkan bu tipler kendilerini yöneticilerin kişiliğine monte ederek, onları rahatlatacak şeyler yaparak yaşarlar. Bu teslim olma hali, toplumsal gerçeklik ve sosyal bir hastalıktır.
Aynı Raci Tetik daha yarbay iken 1966 Eylül ayında, sabah işe giderken gazeteci İlhami Soysal’ı iki astsubayla kaçırıp işkence yapmıştır. Gerekçesi de Genelkurmay Başkanı Cemal Tural aleyhine yazı yazması.
Bugün de bunlardan çok var, birisi de Adana Valisi. Her dönemde olduğu gibi hükümet hemen sahip çıktı, aynen Raci Tetik’e bugüne kadar hem sivil hem de askeri iktidarların sahip çıktığı gibi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İmran Öktem Olayı 2 Şubat 2014
Hukuk Devleti 26 Ocak 2014
Açıklık Çözer 19 Ocak 2014

Günün Köşe Yazıları