Futbolun muktedirleri bile gidişatı o kadar beğenmemişler ki daha sezon bitmeden 13 hakemi işten attılar. Ve böylece bu hakemlerin performanslarını tasvip etmediklerini gösterdiler. Ama kafaları da iyice karıştırdılar.

ŞÜPHELİ SONUÇLAR

Örneğin sadece Beşiktaş’ın bazı maçlarına ve hakemlerine bakmak bile yeterli. Beşiktaş’ın bu sezonki kötü kaderini başlatan karşılaşma 3-3 biten Adana Demirspor maçıydı. Maçın hakemi de tartışmalı kararlarıyla Ali Palabıyık’tı. Ardından Siyah-Beyazlıların neredeyse her maçında büyük gürültü yaratan hakem kararlarına tanık olduk. Tabii burada Kartal’ın sezona yaptığı kötü başlangıç, futbolunun giderek gerilemesini falan bir kenara koyuyorum. Çünkü o çok ayrı bir konu. 

Devam edersek;

• Altay 2-1 Beşiktaş: Fırat Aydınus.
• Hatay 1-0 Beşiktaş: Cüneyt Çakır.
• Alanya 2-0 Beşiktaş: Alper Ulusoy.
• Beşiktaş 0-4 Giresunspor: Hüseyin Göçek.
• Fenerbahçe 2-2 Beşiktaş: Fırat Aydınus.
• Rize 2-2 Beşiktaş: Alper Ulusoy.

Bu maçların hakemleri şimdi kötü performansları nedeniyle yoklar. Hem de sezon ortasında. Peki o zaman yönettikleri bu maçlar da tartışmaya açılmaz mı? Hatta 1-2 maçın bile böyle soru işaretleri taşıması tüm bir sezonu geçersiz kılmaz mı?

NE DEĞİŞTİ?

Ayrıca günah keçisi ilan ettiğiniz bu 13 hakemi göndererek her şeyin düzeleceğini sanmak ne kadar doğru? İşte G.Saray-Beşiktaş maçı. Ve hakem Karaoğlan’la, VAR hakemi Uğurlu’nun performansları; verilen yanlış kararlar, verilmeyen penaltı, tartışmalı fauller, kartlar ve pozisyonlara gözlerini kapatan VAR. Yani dakika bir gol bir.

MHK Başkanı algoritmalardan, değerlendirme kriterlerinden söz ediyor. Neymiş bunlar? Futbol kamuoyunun bilmeye hakkı yok mu?

Aslında gerçek “kriterler” şöyle: Yönetim sistemi bağımlı ve köhne…

Hakemlik kolay kazanç kapısı…Eğitim çağdan kopuk birkaç emeklinin elinde…

Bunları değiştirmeden hakemleri değiştiriyorsunuz, sonra ilk haftada eski hastalıklar devam ediyor. Göz boyamayı bile beceremiyorsunuz.