Normalde az transfer yapmak bir takım için avantajdır. Çünkü bir ekip ne kadar yeni oyuncuyu kadrosuna katarsa takım olması o kadar zaman alır. Bakın dünyanın büyük takımlarına transfer döneminde kaç tane futbolcu alıyorlar? Doğru olan takımın gereksinimlerini iyi tespit edip birkaç oyuncuyla güçlenmek. Beşiktaş da göreli olarak az transfer yapan takımlardan biri. Bu bir avantaj gibi gözükse de hem kadroda önemli eksiklerin olması hem de sakat oyuncularının fazlalığı ideal kadrosunu kurmasını önlüyor. Böyle olunca Kartal yine farklı bir 11’le sahadaydı dün.
Quaresma orta alandaki eksiklikler nedeniyle forvet arkasında bulmuştu kendisini. Ama geçen sezona göre en büyük değişiklik kuşkusuz defans önündeki ikiliden iki yönlü oynayan Atiba’nın yanına ofansif yönü güçlü Oğuzhan’ın yerleştirilmesiydi. Şenol Güneş Bursa’da da aynı tercihi yapıyordu zaten.
Siyah-Beyazlılar bu olumlu değişikliğin sonucunu hemen aldı. Karşılaşmaya çok iyi başlayan Oğuzhan’ın asistiyle 9’da Cenk’in ayağından bir erken gol de buldu. Ne var ki Mersin kontraataklarla Beşiktaş’ın ağır savunma göbeğini zorlamaya başlamıştı bile. Zaten Nakoulma skora eşitlik getirmekte de zorlanmadı. Böylece 20. dakikada maç sanki yeniden başlamıştı. Fakat ilk yarı biterken dikine kalabalık çıktı Beşiktaş. Ve yine Oğuzhan’ın başlatıp Cenk’in sonlandırdığı pozisyonla soyunma odasına 2-1 önde girmeyi başardı. İkinci yarı Quaresma-Necip değişikliğiyle sürprizli başladı. Necip, Oğuzhan’ın yerine geçti. Dakikalar ilerledi ama Oğuzhan’ın enerjisi bitmedi. Aldı, verdi, vurdu ama skor açılmayınca maçta gerginlik arttı. Bu gerginlik Mersin’in aleyhine işledi. 65’te Mehmet Taş ikinci sarıdan kırmızı kart görünce Mersin 10 kişi kaldı. Beşiktaş da üçüncü golünü 68’de bir kez daha Oğuzhan-Cenk işbirliğiyle bulunca karşılaşma da o dakikada bitti. Ardından Olcay ve Kerim’le gelen goller artık işin cilasıydı. Sonuçta Kartal üç asistle parlayan Oğuzhan’ıyla sezona müthiş bir başlangıç yaptı. Ofansif açıdan umut verdi.