Hikmet Altınkaynak

Önde zeytin ağaçları...

10 Mart 2022 Perşembe

Gel de şair, ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu sevgiyle, özlemle anma ve “Sitem” şiirini okuma! 

Önde zeytin ağaçları arkasında yâr

Sene 1946

Mevsim

Sonbahar

Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim

Dalları neyleyim.

Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim.

Bu dizeler böyle kalmadı, yâr yoluna dökülen diller Erol Evgin’in bestesi ve sesiyle de ezgi olarak gökyüzüne ve yeryüzüne yayıldı. 

Zeytin ağaçlarını edebiyatımıza taşıyan bu büyük ustayı bir başka usta şair, yazar, eğitimci Başaran izledi.

Başaran ilk şiir kitabına Ahlat Ağacı (3. Baskı Literatür Yayınları, 2020) adını verdi. Bu ağaç da yalnızlığın ve kimsesizliğin simgesi oldu.  

Mehmet Başaran Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi (5. Basım, Literatür Yayınları, 2020) adlı kitabında ise öykülerle, Edremit bölgesini, zeytin ağaçlarını anlattı. Dokuzuncu Bölge Gezici Başöğretmeni Mehmet Başaran olarak Edremit’e gitmiş, zeytin ağaçları için “Bir zeytin ağacı, bir çınar kesilince, tüm körfezin sızladığını duymuyordu yağmacılar. Bu kez de altın arayıcı barbarlar saldırıyor zeytine!” diye yazmıştı.

Haklı çıktı!

‘SAKIN KESME’

Ben de ne zaman ağaçtan söz edilse, bir zamanlar okul kitaplarında da yer alan “Sakın Kesme” şiirini ve ağaçları düşünürüm. 

Milli Edebiyat döneminin ünlü şairi Mehmet Emin Yurdakul’un bu güzel şiiri belleğimde mıh gibi çakılı durur. Şiirin estetik yapısı, yalınlığı ve verdiği mesaj, günümüze de ışık tutuyor. 

Şiir şu dizelerle bitiyor:

Sakın kesme, her dalından bir güzel kuş ses versin;

Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin;

Sakın. kesme, şu sevimli köye kanad-kol gersin;

Sakın kesme, aziz vatan günden güne şenlensin!... 

‘CEVIZ AĞACI’

Nâzım Hikmet’in ünlü Gülhane Parkı’ndaki “Ceviz Ağacı” (1957) şiirini unuttuğumu sanmayın. Bu şiir de doğa ile bireysel, toplumsal olayları birleştirmede büyük bir yapıt olarak belleklerden hiç silinmez. Bu nedenledir ki çok sayıda yazılma öyküsü anlatılır. Tümü de gerçek değildir. Şiir şöyle başlar:

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,

ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,

budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.

Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Nâzım’ın “Salkım Söğüt” şiirini ise sayfalar yetmez anlatmaya...

Günümüz siyasal iktidarı sekiz kez Meclis’e getirdiği Zeytin Yasası’nı çıkaramayınca, o işlevi görecek başka bir yol denedi, kararnameyle yönetmeliği değiştirdi!

Değişen yönetmeliğin işlerine yaramayacağını söyleyen de var, bunun yasal olmadığını vurgulayan da... Ama işin özü şu ki iktidar, bu kutsal zeytin ağaçlarını madencilerin kesmesi yolunu açmak istiyor. Bu durdurulmazsa, 200-300 yıllık zeytin ağaçları, taşınıyor görüntüsüyle kesilecek, tarihe karışacak. Gölgesinde oturup meyvesini yediğimiz zeytin ağaçları, artık düşlerde kalacak.

ZEYTİN AĞAÇLARININ GÖLGESİNDE

 Elbette zeytin ağaçları yalnızca zeytin ağaçları değil, bir ülkenin doğal varlık kaynaklarından biri. Bu üç beş madenciye kurban edilemeyecek kadar kıymetli. Vazgeçilemez bir varlık fonu!

Öte yandan bütün ağaçlar gibi de doğanın bir parçası... Onların doğaya kattıkları oksijen kadar dünyaya kattıkları güzellik de hepimizin yaşaması için vazgeçilmez bir varlık...

Bu nedenledir ki ağaç adıyla şiirler, öyküler yazıldığı gibi, kitaplar, dergiler de yayımlanmıştır.

Necip Fazıl Kısakürek de Ağaç (1935-1936, haftalık, 17 sayı) adlı bir dergi çıkarır. Ünlü şairimiz Orhan Veli’den de şiir ister. O da gönderir. Ancak şiir basılmayınca Orhan Veli, 15 Eylül 1937 tarihli Varlık derginde yayımlanan “Ağaç” adlı şiiriyle yapıtını geri ister. 

Ağaca bir taş attım;

Düşmedi taşım,

Düşmedi taşım.

Taşımı ağaç yedi;

Taşımı isterim,

Taşımı isterim!

 Şimdilerde de ağaç deyince Çelik Gülersoy’un İstanbul’un Anıtsal Ağaçları (Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayınları, 1972) ile gölgesinde dinlendiğimiz, yakıcı sıcaktan korunduğumuz, kahvaltımızın olmazsa olmazı, protein deposu zeytin yiyeceğinin anası, zeytin ağaçları geliyor aklıma...

Kim bilir İstanbul’da rant uğruna hangi anıtsal ağaçlar kesildi? Bir döküm de buradan çıkarılması gerekmez mi?

Öte yandan artık zeytin ağacı zeytin ağacı olmaktan çıktı, bir ülkenin demokrasi savaşımında simge oldu...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları