Nükleer Felaket Yaklaşırken...
Hüseyin Baş
Son Köşe Yazıları

Nükleer Felaket Yaklaşırken...

12.09.2011 04:00
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Sayın Enerji Bakan’ımızın Uzanların kendilerine yapılan haksızlıklara karşı ülkemize açtığı yüklü tazminat davasının reddedilmesindeki çabaları kuşkusuz alkışlanacak bir başarıdır. Ancak eğer sözü geçen firma yolsuzluk yapmışsa bunun dava sonucu reddedilmesinden çok, bu tür yolsuzluklara yol açan nedenlerin çok öncesinden önünün kesilmesi daha uygun olurdu. Ayrıca Enerji Bakanının ülkemizi Uzanlara milyarlarca tazminat ödemekten kurtarılmasında gösterdiği hassasiyeti, devleti ülkesinde yaşayanları ile birlikte çok daha büyük zararlara uğratacağı artık tartışma konusu bile olmayan nükleer felaket konusunda göstermemesi düşündürücüdür.

\n

***

\n

Burada sözünü etmek istediğimiz nükleer bir savaş değil. Ama en az onun kadar yıkıcı olacağı son 25 yılda patlak veren Çernobil ve Fukuşima facialarından sonra açıkça ortaya çıkmış bulunmaktadır. Tek farkı, nükleer savaş düşmanın ateşlediği füzelerden gelmesine karşın nükleer bombaların”, üstelik para vererek topraklarımıza inşa ettirdiğimiz nükleer santrallardan gelmesi olasılığıdır. Çernobilden ders almayan dünya, bugün Fukuşima felaketinden ders almak zorundadır. Ama rantçı santral sevdalılarının nükleer aşk gözlerini kamaştırmakta, gerçekleri görmelerini engelemektedir. Gerçekleri görmek istemeyenlerin başını, ne yazık ki bizzat Sayın Enerji Bakan’ımız çekmektedir. Bir süre önce konuyla ilgili bir toplantıya katılmak için gittiği Ukrayna dönüşünde sayın bakan, nükleere veda konusunda başta Almanya olmak üzere kimi Avrupa ülkelerinin karar aldıklarının yazılıp çizilmesini Yok öyle şey” diye yanıtlamış, kimsenin nükleerden çıkmaya niyeti olmadığın yinelemiştir. Oysa Avrupanın nükleerden çıkmaya karar verdiği ortaya çıkınca ısrarından vazgeçmiştir. Japonyada olup bitenlerin de bakanlık çevrelerinde yakından izlendiği söylenemez. Nitekim, Japonyanın Sinopa nükleer santral inşasından çekileceği aylar önce basınımızda yer alırken sayın bakan olayı çok sonra Japon resmi çevrelerinden öğrenmiştir.

\n

***

\n

Japon nükleer faciasına böyle yaklaşılırsa, nükleer sevdalılar Japonyanın Fukuşimadan gördüğü devasa zararların üstünü örtmeye çalışmalarını normal karşılamak gerekmektedir. Deprem ve tsunamiyle birlikte gelen facianın yüzbinlerce ölüye ve kayıplara, inanılmaz boyutlarda maddi zarara yol açtığı; Uzakdoğunun teknolojik devinin anında büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldığı nedense ayrıntılarıyla sergilenmez.

\n

O kadar ki, hiçbir gerekçe bizim nükleer santral tutkunlarını geri adım atmaları için ikna edemez. Örneğin Japonya, Avrupanın neredeyse tümü nükleer santral konusunda geri adım atmaya hazırlanırken bizim tutkunlar, hangi kriterlere göre seçildikleri kolaylıkla tahmin edilebilen dolar burslu, iş garantili, 500 genci nükleer uzman olarak yetiştirilmesi için Moskovaya yollayarak işi sağlama alma telaşı içinde görünmektedir. Kanımızca acelenin nedeni; Japonlar, kendi ülkesinde görmek istemediği nükleer santralların komşu ülkelerde inşasında yer almayı ahlaki yönden içlerine sindiremedikleri için işten çekildiklerini açıklamışlardır. Çernobil’i yaşamış bir Rusyanın böylesine tehlike arz eden bir işi nasıl kabul ettiğini anlamak kolay değil. Bizim ise güvenlik açısından üçüncü nesil olarak adlandırılan Fransız EPR santrallarının bile sanıldığı kadar güvenilir olmadıklarının tartışıldığı bir sırada Rusyanın güvenilirliği kuşkulu eski teknolojisine yazılmamız, eğer ortada vazgeçilmesi olanaksız büyük rant beklentisi yoksa, hangi akla hizmettir?

\n

Sökümü yenisinden daha fazla para ve zaman gerektiren, ucuz görünen, ne ki olası bir faciadan sonra tamah eden ülkelere hesaplanması bile başdöndüren paralara patlayan nükleer enerjinin, bizim gibi bir ülkenin atıklarının masrafını bile kaşılaması kuşkuludur. Teknolojik yeterlilik konusunun ise bize yıldızlar kadar uzak olduğunu düşünüyorum. Herkesin çıkmak için sıraya girdiği modası geçmiş nükleer enerjiye girmekte, ülkemizin yığınla temiz enerji olanağı varken onca ısrar niye? AKP, yoksa İran gibi nükleer güç olmanın mı peşinde?

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Dünyanın Su ile de Başı Dertte

Devamını Oku
26.03.2012
Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

Devamını Oku
19.03.2012
Tunus Nereye?..

Devamını Oku
12.03.2012
Taksim Gezi'nin Ağaçlarına Sahip Çıkmak Doğaya Sahip Çıkmaktır

Devamını Oku
05.03.2012
Avrupa Borç KriziOrtamında, Sarkozy'nin Yeniden SeçilmeŞansı Var mı?

Devamını Oku
27.02.2012
Komşunun Bitmeyen Çilesi Üzerine...

Devamını Oku
20.02.2012
Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

Devamını Oku
13.02.2012
Yeşil Sahada Kan İzleri...

Devamını Oku
06.02.2012
Isınan GezegendeKıyamete Koşar Adım

Devamını Oku
30.01.2012
Nükleerde 'Danışıklı Dövüşün' Bu Kadarına Pes!

Devamını Oku
23.01.2012
Sarkozy'nin 'Karakuşi' Yasası (*)Onca Öfkeye Değer mi?

Devamını Oku
16.01.2012
En Büyük 'Kitle İmha Silahı' Açlıktır

Devamını Oku
09.01.2012
'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

Devamını Oku
02.01.2012
Bir Bardak Suda Fırtına...

Devamını Oku
26.12.2011
Durban 17. İklim Konferansı'nınArdından...

Devamını Oku
19.12.2011
'Nükleerin Sorumlusu Yoktur...'

Devamını Oku
12.12.2011
Deprem Ülkesinde Nükleer Santral(!)

Devamını Oku
05.12.2011
'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

Devamını Oku
28.11.2011
Avrupa Yol Ayrımında

Devamını Oku
21.11.2011
Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken...

Devamını Oku
14.11.2011
Batı Petrol, Arap DünyasıŞeriat Peşinde...

Devamını Oku
31.10.2011
Tunus Seçimleri ve KapıdakiYeni Tehlike...

Devamını Oku
24.10.2011
'17. İklim Zirvesi' Yaklaşırken...

Devamını Oku
17.10.2011
Kabak Tadı!

Devamını Oku
10.10.2011
147 Milyon Ağacın 'Annesi' KenyalıWangari Maathai'nin Ardından...

Devamını Oku
03.10.2011
Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

Devamını Oku
26.09.2011
Arap Baharı Çiçek Açmakta Zorlanırken..

Devamını Oku
19.09.2011
Nükleer Felaket Yaklaşırken...

Devamını Oku
12.09.2011
Trafik Kazaları SavaşGibi Can Alırken...

Devamını Oku
05.09.2011
Dünya Nüfusu Nereye...

Devamını Oku
29.08.2011
İsrail'de 'Bahane' Bitmez!

Devamını Oku
22.08.2011
On İki Milyon İnsan Kaç Para Eder?

Devamını Oku
15.08.2011
Barış Korkusu!

Devamını Oku
08.08.2011
GIEC Başkanı: Ülkeleri Yönetenlerİklim Bilimini Mutlaka İzlemelidirler

Devamını Oku
01.08.2011
Issız Denizlerimizin Hayalet Gemileri

Devamını Oku
25.07.2011
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!

Devamını Oku
18.07.2011
İsrail - Filistin Barışının Engellenmesinde Aşırı Dincilerin Rolü..

Devamını Oku
11.07.2011
DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine...

Devamını Oku
04.07.2011
Alamet ve Kıyamet Üzerine...

Devamını Oku
27.06.2011
Sayıların Ağırlığı ya da Aşırı Nüfus Kaygısı Üzerine...

Devamını Oku
20.06.2011