Seyitömer de gidiyor

08 Ekim 2012 Pazartesi

 

 

Seyitömer Termik Santralını da satıyorlar.

Türkiye Maden-İşin belirlemelerine göre; 2011de 159.3 milyon TL kâr etmiş, 36.1 milyon lira vergi ödemiş. En kolay, maliyeti düşük ve verimli kömür üretimi sağlanabilen sahalardan birisi. 30 yıl yetecek 176 milyon ton kömür rezervi var, 3 metreküp topraktan 1 ton kömür üretilebiliyor. İşçi başına üretim 38 bin kg/yevmiye. Santralda 540, linyit işletmesinde de 793 personel çalışıyor.

Daha ne olsun?

Yok, Meclisten gece yarısı çıkardıkları torba yasa ile karar vermişler, satacaklar...

İşçiler ve sendikaları,yerine konulamaznitelikteki kömür sahalarının özelleştirilmesine karşı çıkıyorlar. Çünkü bu yurt işçilerin ve onların çocuklarının.

Para babası değiller ki, istedikleri an basıp gitsinler...

Zenginliğimiz

 

Sözler, Sinan Çetine ait:

Hiç askere gitmezse 1 milyon dolar ödemeye hazır bir sürü insan var benim tanıdığım. 10 gün 500 bin dolar, 20 gün 200 bin dolar, 1 ay 100 bin dolar, 2 ay 10 bin dolar, 4 ay falan diye gidiyor. Biz hesapladık 33 milyar dolar yapıyor. Sonra o parayla git PKKyi satın al. Konu kapandı.”

İnsan gayrimenkul zengini olunca böyle cin fikirleri gündeme getirmede beceri sahibi olabiliyor demek ki.

Çetinin son filmiÇanakkale Çocuklarıgösterimde.

İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, Sinan Çetin, vatan savunmasının, ülke için özverinin, ulusal çıkarların anlamsızlığını dile getirmek için fon olarak Çanakkaleyi seçmişdiye yorumluyor filmi.

Yaşadığımız döneme çok yakışır doğrusu...

Maliyet topluma

 

Genel-İş Sendikası,Ulusal İstihdam Stratejisine Hayırbaşlıklı bir kitapçık çıkardı. AKPnin kârları işverene, maliyeti topluma yükleyeceğini duyuruyor:

İşçiler, güvencelerini kaybederek daha ucuza çalıştırılacaklar; diğer yandan işçi çalıştırmaktan kaynaklı bazı maliyetler ise genel bütçeden karşılanacaktır. Böylece, işçiler, hem işçi olmaktan dolayı kaybedecek, hem de toplumun bir bireyi olarak toplumun genelinin katlanacağı maliyetlerden dolayı kaybedeceklerdir. Bu tercihin bir başka şekilde ifadesi, toplumsal kaynakların bir bütün olarak sermaye kesimine tahsisi hızlanacaktır, demektir.

 

Ruh sağlığı

Türk Tabipleri Birliğinin, çocuk hekimliği alanında uzman 6 dernek ile hazırladığı rapordan:

Okul eğitimine katılabilmek için gerekli sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve motor becerilerin gelişimi 6 yaştan önce tamamlanmadığından 5 yaş çocuğu zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula henüz hazır değildir ve hazır olmadan okula başlamak çocuklar üzerinde örseleyici etki yapacak, psikolojik baskı yaratarak çeşitli psikiyatrik sorunların da ortaya çıkmasına yol açacaktır.

Bizi zıvanadan çıkarmışlardı, sıra çocuklarımıza geldi.

İstiap Haddi

AKP kongresine, haddini bilmeyenCumhuriyet gazetesi alınmadı, ama Irakın kuzeyinde ABD gözetiminde oluşturulan Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani oradaydı.

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, son kitabı Uçurumun Kenarında Dış Politikada Amerikanın Iraka saldırısından bugüne olup bitenleri yorumlayarak anlatmış. İşte o kitaptan Barzani ile ilgili bir bölüm:Barzani, 2007 yılının Mayıs ayının başlarında Türkiye Kuzey Iraka askeri müdahale yaparsa biz de Diyarbakırı karıştırırızdemişti. Bu söz açıkça Türkiyeye karşı meydan okumaydı. PKKye destek vererek Türkiyede iç karışıklıklar çıkarma tehdidiydi. Barzani ayrıca, Kürt devleti 10-15 yıl içinde kurulurdiyordu. Bu, Türkiyenin o tarihlerde savunduğu kırmızı çizgilerin hiçe sayılması anlamına geliyordu.

10 Nisan 2007 tarihinde Başbakan bu sözlere sert tepki verdi.Barzani burada ne yazık ki yine haddine tecavüz etmiştir, haddi aşmıştırdedikten sonraSözlerinin altında ezilirsinifadelerini kullandı.”

O günden bu güne Türkiye, Kuzey Iraka bir askeri müdahale yapamadı, ama Diyarbakırda o kadar çok saldırı oldu ki, say say bitmez.

Barzaninin Kürt devletinin 10-15 yıl içinde kurulması öngörüsüne gelince... Az kaldı, Oslo sürecini sürdürsünler, Barzani ile kol kola girsinler, hele bir de yeni anayasayı çıkarsınlar, o da olacak hayırlısıyla...

Şimdi gel de sorma: Kim kime haddini bildirmiş?

 

Tez gidelim

Tezkereler bugüne kadar ülkesi ve bölgesi belirtilerek verilmiş. Son tezkerede yok. Kime denk gelirse artık...

Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Tezkerede Suriye atıfı var, ama bugünkü hükümete güvenemiyorsunuz kidiyor.

Akçakalede ölen yurttaşlarımıza karşı bir misilleme denilebilir mi tezkereye?

Pazarcı, “Caydırıcılıktan söz ediliyor. Oysa o caydırıcılığı hükümet tutum ve sözlerle gösterebilir. Mutlaka bir tezkere çıkarmaya gerek yoktu. Hükümet, Meclis iradesini payanda yaptı bence. Ama CHPnin karşı duruşu, çok doğruydu.

Doğruydu, çünkü en azından Türkiyede herkesin AKP gibi tez savaşa gidelimdemediği tüm dünyaya gösterilmiş oldu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları