Tüm organları iflas ettirilen Türkiye, çoklu organ yetmezliğine uğrayan beden gibi çürüyor.

Ve canın yavaş yavaş çekildiği her beden gibi içini dışını çürüten mikroorganizmaların, kurtçukların saldırısı altında. Doğanın bir alaycılığı olarak ölüme kayan her canlı, varlığını çürüten parazitleri bizzat üretiyor, iyi mi?

Türkiye büyük bir ülke, büyük bir nüfus.

Vatan hainleri, onun cesedini ulus kavramını çürütmeden, etnik kimliklere parçalamadan gömemeyeceklerini gayet iyi biliyorlar. Ulus algısını çürütmek için Türk yerine Türkiyeli kimliğini dayatıyorlar, bu abuk kimliği de ülkeyi etnik federasyonlara bölmek için kullanacaklar.

Türkiyeli kavramının küresel hiçbir karşılığı olmadığını, olamayacağını ve hiçbir dilde kullanılmayacağını, dünyanın Türklere Türk demeyi sürdüreceğini ya biliyor ve aldırmıyor ya da dilbilgisi sıfır, dümdüz aptallar!

Oysa saçmaladıkları apaçık, ortada.

DÜNYA DİLLERİNDE KARŞILIĞI YOK

İngilizler Turkish yerine “From Turkey” mi diyecekler?

Fransızlar, Turc dediklerini, “De Turquie” diye mi anacaklar?

Almanlar Türkisch bellediklerini “Aus der Türkei” diye mi çağıracaklar?

İtalyanlar tekil Turco, çoğul Turchi’nin yerine “Dalla Turchia”; İspanyollar El Turco’nun makamına “Desde Turquia” mı koyacaklar, Türkiyeli diyebilmek için?

Ya İskoçlar? Turcaich’ı bırakıp “As an Tuirc” diye mi yazıp okuyacaklar?

Yerim olsa dünyada konuşulan 7 bin dilde yazardım. Hiçbirinde Türkiyeli abuğunun, sabuk olmayan karşılığı yok!

Dünyanın benimsemeyeceği uyduruk kavramlar, içeride tutsa dışarıda tutmaz ve dünya, Türkiyeliyim diyenlere de Türk demeyi sürdürür.

Yok “Biz Türkiyeli tanımını, Türkçe yazılışı ve okunuşuyla kabul ettiririz” diye düşünüyorlarsa kendilerine en yakın yenilgiyi anımsatırım:

TURKEY, YİNE TURKEY

AKP iktidarı Türkiye’ye Anglosakson dillerde “hindi” anlamına da gelen “Turkey” yerine, tüm dünyada özgün dilinde Türkiye denmesi yönünde BM kararı aldırdı. Başardı mı? Hayır. Her dilde binlerce yıldır nasıl Türkiye deniyorsa öyle deniyor, Anglosaksonlar da Turkey yazıp okumaya devam ediyor.

Dilbiliminden habersiz, bilgisinden yoksun zıpırlar “Türkiyeli” saçmalığını Türkiye’yi etnik kimliklere bölüp çürütmek isteyen küresel emperyalistlere hizmet için uydurdular. Oysa küresellik, emperyalistlerin tekelinde değil.

Dünya geçmişte de hem bilgi hem ticaret anlamında geçirgendi, bugün sınırsız ve sürekli iletişimle zaten küresel. Ve bu küresellikte, yerkürede tutmayacak Türkiyeli kavramı gibi saçmalıkların yerelde de yeri yok. İsteyen dünyaya istediği kadar “Türkiyeliyim” diye bağırsın, yankısı “Türk” sözünün her dildeki kadim karşılığı neyse, öyle gelir.

ANALİTİK ZEKÂ YOK, GERİATRIK VERELİM

Ne var ki zırtapozların, ne zıpırlığı bitiyor ne zırvası.

Aynı yanlışı tekrar yapıp doğru sonuç alınamayacağını bilmek için analitik zekâ gerekir.

Devlet Bahçeli’nin yaşlı zekâsı, 2009’daki zurnalı zılgıtlı Oslo karşılamasının nasıl kan banyosuyla bittiğini bellekten silmiş. PKK’nin kurucu katilini, 2007’de “asın bunu” diye idam ipi attığı TBMM kürsüsüne davet etti, sahibinin sesi elemana “Abdullah Öcalan Beyefendi” bile dedirtti.

Üstelik bunu durup dururken sanki kulağına biri, “Erken seçim olacak. İktidar ortağı MHP’ye düşen ballı ihale paylarını, nemalanmayı sürdürmek için AKP’ye Kürt oyları gerek” diye fısıldamış gibi ansızın yaptı.

Devlet Bahçeli, politika için artık fazla yaşlı. Peki cumhurbaşkanının tek ciddi rakip olarak gördüğü Selahattin Demirtaş’ı hapiste çürümeye bırakıp çürüğe çıkmış Abdullah Öcalan’ı mecliste görme hayalleriyle ada sahillerine üşüşen DEMlilerin zekâsına ne demeli?

VERDİLER DESTEĞİ, ALDILAR KÖSTEĞİ

Ya “Kürt sorunu da Kürt sorunu” diye tutturan, sanki aynı haklara sahip değilmişiz gibi Kürtlere eşit yurttaşlık vaat eden, “Türkiyeliyim” diye oy dilenen CHP lideri Özgür Özel ve zıpır tayfasının zekâsına?

Onlar iktidara destek yarışındayken... Kamuoyunun tepkisini bunlara ölçtüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bebek katiline af yok” deyince kaldılar mı açıkta?

Sanırım bu noktada gerek CHP, gerek DEMlilerin zekâ sorununa mental retardasyon ya da infantilizm demek, yanlış olmaz.

Türkiye’de Kürt sorunu yok, Kürtçü sorunu vardır. Kürtçülük de etnik ayrımcılıktır, ırkçılıktır. Bu ülkede Türkler de Kürtler kadar zulüm gördü, görüyor. Kürt çoğunluk bunu biliyor ve Kürtçü değil. Olsaydı çoktan ayrılmıştık.

DİRENMEYEN YENİLİR

Değerli meslektaşım Mustafa Hoş’un saptaması son sözüm olsun:

“Onlar çocuklara tecavüz edilen Ensar’a bile göğüslerini siper ediyor. 6 yaşında çocukla evlenen tarikatçı için bile eylem yapıyor. Sen belediye başkanlarını bile savunamıyor, şafak vakti teslim ediyorsun. Hatta yolsuzluk, hırsızlık damgası yiyorsun. Yenilgi tam da buradan başlıyor."