Tuzun kokusunu duyuyor musunuz?
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Tuzun kokusunu duyuyor musunuz?

10.03.2017 13:09
Güncellenme:
Takip Et:

“Aynı lafları Erdem’in yüzüne söylesene!” Sevgili eşin Nazire’den gelen bu tokat gibi cevap başka hiçbir söze ve izahata gerek bırakmıyor, değerli kardeşim Kadri.

Mağdurlar, eşleri, çocukları ve yakınlarında “yeter” tiksintisi yaratan inkârcılığın, yalancılığın sonu gelmiyor maalesef.

Dört ay oldu oluyor özgürlüğünüz gasp edileli.

Çok zaman geçmedi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Türkiye’de haber yazdığı için tutuklu tek bir gazeteci yok. Eğer varsa kim olduğunu bilmek isterim” şeklindeki beyanatıyla İspanya medyasında en müstehzi tepkilerle karşılandığı günlerde Madrid’dey- dim.

Bakanın ziyareti arifesinde - hiç de planlanmadığı halde - Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) davetlisi olarak memleketteki “karşı-darbe” icraatlarını anlattım. Medyanın nasıl kurbanlık koyun haline getirildiği konusunda iyi-kötü haberdar olan RSF ekibinin verdiğim ayrıntılar konusunda ağzı açık kaldı.

El Pais Genel Yayın Yönetmeni Antonio Cano ile 5-10 dakika planlanan toplantım neredeyse bir saate uzadı. Hiç şüphe yok ki Kadri, İspanyollar bu “karşı-darbe”ye bakınca 1936-75 dönemindeki hallerini hatırlıyorlar.

Bilesin, hepiniz akıllardasınız. Madrid’deki buluşmalarda hep tanıdıklarını, duyduklarını sordular: Seni, Murat Sabuncu’yu, Ahmet Altan’ı, Tunca Öğreten’i, Ahmet Şık’ı, Güray Öz’ü, Şahin Alpay’ı, Aslı Erdoğan’ı, İnan Kızılkaya’yı...

Geri kalan 150 küsur arkadaşımızı da toplantılarda ben anlattım.

Bizim her biri trajediye dönüşmüş hikâyelerden dehşete düşüyorlar da, senin Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) yöneticisi olarak 100 günden fazla içerde tutulmandan duydukları dehşet hepsinin birkaç adım önüne geçiyor. Bu, yabancı gazetecilerin de, en tanınmışları da dahil, kimsenin zulümden muaf olmaması demek onlar için. İşte, Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in hali.

Siyaset hırçın olabilir, ama eğer yargı yamulmuşsa, o zaman tuzun kokusunu soluyoruz demektir.

İçi sizi; dışı bizi yakıyor sevgili kardeşim.

Eminim sen de farkındasın: Biz medya mensuplarının, nevzuhur tüm dikta heveslilerinin gözünde “en kolay av” görüldüğü bir döneme gireli epey oldu. Korunmasız durumdayız; bunu biliyorlar, güçleri bize elbette fazlasıyla yeter, ters kelepçelerle filan içeri atıyorlar. Zaten bulamayacakları kanıtların acısını, kanıt bulamadıkları sürece bir gün daha hapiste tutarak çıkarıyorlar.

Ama daha da önemlisi, bölücü ve kutuplaştırıcı bir iktidarın betonlaşması uğruna, iç ve dış pazarlıklar için hepinizi, hepimizi ellerinde rehin tutuyorlar. (Bunlara en son Deniz Yücel de eklendi. Die Welt muhabirini de içeri alarak “Biz bu kadar pervasısız, var mı itirazı olan?” demeye getiriyorlar.) İstiyorlar ki, işten atılan onurlu kardeşlerimiz iş bulamasın, bu kutsal meslekten soğusun, ortalık boşalsın.

İstiyorlar ki, üzerlerine iftira lekesi sıçratılmış hapistekiler, çıktıkları vakit haber yapacak, yazacak, çizecek yer bulamasın.

Hazırlanmak istenen “Yeni Türkiye” tam da bu.

Seni düşününce her seferinde aklıma o Strasbourg toplantısı geliyor sevgili kardeşim. 2015 Ekim’inde, ikimize de “Türkiye’ye cehennem geliyor” dedirten o toplantı.

Nazire’ye anlattın mı bilmiyorum, Avrupa Konseyi’nin o kapsamlı ifade özgürlüğü konferansında konuşmalarımızı yaptıktan sonra, “insan hakları eğitimi” (!) için davetli olarak orada bulunan Türk savcı ve yargıçlar tarafından lobide nasıl üstü kapalı tehdit edildiğimizi; ve sonrasında dehşet içinde birbirimize bakarak, “12 Eylül sonrası gibi aynen, bu gidişatın sonu hiç mi hiç parlak görünmüyor” dediğimizi.

Hatırlarsın Kadri, aylar sonra - galiba darbe girişiminden bir ay kadar önceydi - seninle ara sıra yaptığımız gibi, “biraz baş başa özel laflayalım” demiş, Gezi Kafe’de oturmuştuk. İşsizlik, parasızlık peşimizden kovalıyordu, bunalmıştık, baskı ensemizdeydi. “Gün sayıyor”duk. Pek yakında meslek namına hiçbir şey yapamaz hale geleceğimizi biliyorduk. Cehennem yakındı, hiçbir şüphemiz yoktu. Sonra olanlara da şaşmadık, bu ala Turka azgınlığın sonu belliydi çünkü.

Aklımız, kalbimiz sizlerde Kadri. Hepinizde.

Evet, mağduruz, hem de tepeden tırnağa.

Korumasızız. İçerde de, dışarda da.

Ama organize cehaletin bu saldırısı karşısında senin bildiğini ben buradan da hatırlatayım:

Onurumuzu ve mesleğimizi demokrasi düşmanlarına yedirmeyeceğiz!

Yavuz Baydar

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018