ADD
Müjdat Gezen
Son Köşe Yazıları

ADD

05.09.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Telefonum çaldı, “Atatürkçü Düşünce Derneği’nden arıyormuş” hırsız. “Abicim 30 Ağustos için harika posterler hazırladık, size de beş milyarlık yolluyoruz hakkını helal et” dedi. Yetiştiğim semt olan Karagümrük dolaylarından bir dille cevabımı verdim, telefonu kapattı. ADD sokaklarda para toplamaz. 30 Ağustos’u para malzemesi yapmaz. Hemen başkan Hüsnü’(Bozkurt) aradım, önlem alacağını, böyle ahlaksızlıkların yapıldığını söyledi. Aklınızda bulunsun böyle telefonlar alırsanız kabul edin ve gelenleri hemen yakalattırın. Ben MSM’ye uyarıda bulundum. “Gelene çay ikram edin, oyalayın, gideceği yerde zaten gereken muameleyi görecektir” dedim. Aklıma trafik kontrollerinde gece yarılarında arabamı çevirip ceplerinden Atatürk rozetlerini çıkararak bana gösteren polis kardeşlerim geldi. Onlar adına bile yardım toplayacak kadar gözleri kararmış sahtekârlar var. Böyle bir sahtekârlığı bağışlayamam. Hele işin içinde Atatürk’ün adı var ise.

BÜTÜN ÇİÇEKLERİNİ DÖKTÜ SAKSILAR

NE OLURDU BİRKAÇ TANE SAKLASALAR

NE OLURDU BENİMLE İNATLAŞMASALAR

SANKİ BEN BİLMİYORUM SONBAHARIN GELDİĞİNİ...” 

ABLAM

Onunla aramda on yaş fark vardır. Annem komşuya gitmeyi çok severdi. Ben küçükken evde ya anneannemle ya ablamla kalırdım. Ablam bana hep anne oldu. Kuşkusuz anamın yeri bir başkaydı ama ablamı hep çok sevdim. Siz bu satırları okurken ben turnede, evimden ve ablamdan uzaklarda olacağım. Ablam yoğun bakımda, yeğenlerim hep yanındalar. Saat başı haber alıyorum ama dünya hali bu...

Ablam...

Ben uzaklarda iken sakın bizi bırakıp gitme. Oyunumun biletleri önceden satılmış, seyircimi bırakamam. Tıpkı seni çok zor bırakacağım gibi. Aman sık dişini, biraz daha yaşa ablam. Seni hep çok sevdim ben, sen bunu iyi bilirsin. Öyle ki annemi, seni, yeğenlerimi hep Kadıköy’e taşıdım. Birbirimize yakın olalım diye. Sakın ben Anadolu’larda dolaşırken bir yerlere gitme. Kısa sürede döneceğim. Ama seyircim de beni bekliyor. Ben “Babam öldü bu gece sahneye çıkamam” diyenlerden hiç olmadım. Ta uzaklardan beni izlemeye gelmiş insanlara bunu anlatamam. “Sen nasıl aktörsün, üzüntünü iki saat saklamayı oynayamıyor musun” diye sorarlar bana. Doktorların sana gereken özeni gösteriyorlar. Evlatların hep başucunda nöbette. Döner dönmez yanındayım. 

Abla...

Beni turnemi yarıda bırakıp dönmeye mecbur etme. Sonra tekrar geri dönüp aynı yolu aynı gün içinde kat edersem akşamına bitkin düşerim. Bu mesleği kendim seçtim ama sen de çok yardımcı oldun. Bana yine yardım et, bir yerlere gitme. Daha bir süre gitme... Konuş benimle. Bak başındayım. Biliyorsun seni hep çok sevdim ben. 

‘KORKAKLAR KORKUTMAYI SEVER’

İki fakülte mezunu bir yıldır iş arayıp bulamayan genç, deveye sormuş, “Neden boynun eğri” diye.

Deve demiş ki: “Sen bunu bana soracak en son kişisin. Haberlerde izledim genç adam gerçekten iki fakülte bitirmiş iş arıyor ve bulamıyor. ‘Ne iş olsa yapacağım ama iş yok’ dedi. Her ilimizde üniversite var. Büyük şehirlerde çokça var. Yürürken dalgınlıkla bir üniversiteye çarpabilirsin. O kadar çok. Bu güzel bir şeydir. Çünkü demek oluyor ki bir o kadar da akademisyenimiz var. Son yıllarda demeçler veren konuşan pek çok profesör görüyoruz. Her ne kadar bazıları profesörden çok kabzımala benziyorsa da (kabzımallardan özür dilerim) yine de ben bilim yanlısı biri olarak onları çok takdir ediyorum. Güzel konuşurlar. Zaman zaman Atatürk’e hakaret ederek prim yapmak isteyen ileri zekâlı olanlar da var ama olsun onlar da insan. İnsan beşer, bazen şaşar. O profesörler şaşmış olabilirler ya da ‘Şimdi iktidar böyle istiyor ben de öyle konuşuyorum’ diyebilir. Kalite kantite meselesi önemlidir fakat. Yani az ve değerli üniversite hocalarımı iyi, yoksa bol bol hoca ama kalite bu kadar mı dememiz? Üniversite mezunlarının iş bulamamalarının temelinde yatan neden aslında bu da değil bence. Ülkede işsizlik var. Yasaklar olmasa her kurum çalışanın işine son verecek. Hem salgın hem hayat pahalılığı işi bu durumlara getirdi. Yine de üniversite mezunlarının üzülmesi bana gerçekten dokunuyor. Onca emek ver, okulunu zorlukla bitir ve bırak kendi branşında iş bulmayı hiç iş bulama. Zor.”

BAKAN

Bizim memlekette bakan var mı? Bu nasıl bir soru, ne demek bakan var mı? Başbakan yok, tamam ama bakan var. Çünkü bakanlıklar var. Bir iki şekilde yanıtlanabilir bu soru. Mesela biri çıkıp diyebilir ki: “Adalet olmadığına göre adalet bakanı da yoktur.” Bir başka kişi: “Sağlık olmadığına göre sağlık bakanı da yoktur.” Bu cevapları çoğaltabiliriz. Ama bence asıl cevap başka. Diyelim ki bakanlıklar var. Demesek de var. Orada bakanlar da var. Ama o bakanların inisiyatifleri var mı? Mesele burada. Mesela bir bakan tek başına kimseden direktif almadan karar verebiliyor mu? Cevap?.. Kendinizi sıkmayın. Durum ortada. Her bakan konuşmasına başlarken “Sayın cumhurbaşkanımızın direktifleriyle...” veya buna benzer bir girişle başlıyor sözlerine. Ona ne söylenirse onu yapıyor. Çünkü seçilmiş değil, atanmış. Kim tarafından? Bir tek kişi tarafından.

O nedenle bu memlekette bakan var mı sorusu geçersiz oluyor. Haklarını yemeyelim. Kişiliklerine bir eleştiride bulunmayalım. O nedenle hepsini onurlu kişiler olarak tanımlamak isterim şahsen. Belki çok iyi dürüst insanlardır. Hiçbirini tanımıyorum. Künyede bakan olarak geçiyorlar. Onu biliyoruz. Teklifi kabul ettiklerine göre de onları bakan olarak adlandırabiliriz. Biz onlara bakan diyelim olsun bitsin. Bakan.

Yazarın Son Yazıları

‘Acayip Şiirler’den

Fazıl Say bu kitaptaki şiirlerimi bestelemek istemişti. Şimdi yeniden okuyup buraya aktarmalar yaparken “İyi ki yapmamış, tutuklanırdı” diyorum.

Devamını Oku
19.05.2025
Dedem

Dedem

Devamını Oku
12.05.2025
Ekonomi

Ekonomi

Devamını Oku
05.05.2025
Mektup

Mektup

Devamını Oku
28.04.2025
Şeytanın aklına gelmez

Şeytanın aklına gelmez

Devamını Oku
21.04.2025
Müjdat Gezen yazdı...

İmamoğlu’na mektup

Devamını Oku
14.04.2025
Unutulanlar

Unutulanlar

Devamını Oku
07.04.2025
Fıkralar

Fıkralar

Devamını Oku
31.03.2025
Ergin

Ergin

Devamını Oku
24.03.2025
Celal Sururi

Celal Sururi

Devamını Oku
17.03.2025
Celal abi

Celal abi

Devamını Oku
10.03.2025
Vehbi Koç Ödülü

Vehbi Koç Ödülü

Devamını Oku
03.03.2025
Yoruldum

Yoruldum

Devamını Oku
24.02.2025
‘AB’

‘AB’

Devamını Oku
17.02.2025
Adalet

Adalet

Devamını Oku
10.02.2025
Hale

Hale

Devamını Oku
03.02.2025
Toprağını sevsin!

Toprağını sevsin!

Devamını Oku
06.01.2025
Eğri oturalım, doğru konuşalım

Eğri oturalım, doğru konuşalım

Devamını Oku
30.12.2024
Menderes

Menderes

Devamını Oku
23.12.2024
Atatürk mavisi

Atatürk mavisi

Devamını Oku
16.12.2024
Elif

Elif

Devamını Oku
09.12.2024
Hastaneler

Hastaneler

Devamını Oku
02.12.2024
Hiç mi insan biriktirmediniz?...

Hiç mi insan biriktirmediniz?...

Devamını Oku
25.11.2024
Süalp Tansan

Süalp Tansan

Devamını Oku
18.11.2024
Baylan günleri

Baylan günleri

Devamını Oku
11.11.2024
Açık açık söyle

Açık açık söyle

Devamını Oku
04.11.2024
Biz ne zaman böyle olduk?

Biz ne zaman böyle olduk?

Devamını Oku
28.10.2024
Ottoman

Ottoman

Devamını Oku
21.10.2024
Dümbüllü

Dümbüllü

Devamını Oku
14.10.2024
Selam

Selam

Devamını Oku
07.10.2024
Resim

Resim

Devamını Oku
30.09.2024
Siz yaptınız

Siz yaptınız

Devamını Oku
23.09.2024
Fiyaskom

Fiyaskom

Devamını Oku
16.09.2024
‘Halkalar’

‘Halkalar’

Devamını Oku
09.09.2024
Irkçılık ve...

Irkçılık ve...

Devamını Oku
02.09.2024
Kendini sorgulamak

Kendini sorgulamak

Devamını Oku
26.08.2024
Süveyda

Süveyda

Devamını Oku
19.08.2024
Teknik direktör

Teknik direktör

Devamını Oku
12.08.2024
Geçen haftadan devamla...

Geçen haftadan devamla...

Devamını Oku
05.08.2024
Abdi İpekçi

Abdi İpekçi

Devamını Oku
29.07.2024