Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bayram Gelmiş Neyime...
Yarın, 12 Eylül öncesindeki yasalarımıza göre Şeker, 12 Eylül darbecilerinin değiştirdiği adıyla da Ramazan Bayramı. Dine ağırlık veren bir yöntem izleyen Demokrat Parti’nin değiştirmeye niyetlenmek bir yana, 5953 sayılı yasa ile vurguladığı Şeker Bayramı adını, 12 Eylül generallerinin değiştirmesinin laikten verilen ilk ödün olduğu, izleyen değişiklikleri de dikkate alınca ortaya çıkıyor.
\nİnsanı her açıdan temizlediği ve aklını başına toplamasına katkı sağladığına inanılan ramazanın 2012’de neredeyse bir kavga ayına dönüştürüldüğünü görüp yaşamak da son talihsizliklerimiz arasına katıldı.
\nKapalı salon siyaset toplantılarına dönüşen iftarları da ağırlıklı olarak bu yıl yaşadık.
\nBana sorarsanız, kimi oruç tutanların “orucu başına vurmuş” diye tanımlanan kızgınlıklarına tanık olmak alışkanlığını da yitirmişiz.
\nÇünkü kızgınlık yansıtan sözler, nedense iftardan sonra dillerden dökülmeye başladı.
\nBöyle bir ortamın bayramı da kuşkusuz böyle olacaktı.
\n***
\nİçeriyi düzeltmeyi başaramayanların dışarıyı düzeltmeye kalkışmaları da ülkemizin bir başka talihsizliği.
\nSuriye’deki insanlık dışı olayları önlemenin uluslararası diplomasi aracılığıyla gerçekleştirilmesi için çaba harcanmasına, kimsenin bir diyeceği olamaz. Ama izlediğimiz girişimler, dikkatleri oraya çekerek, içerideki sorunları gözlerden kaçırma niyetine bağlı olabilir mi, sorusu ister istemez insanın aklına takılıyor.
\n***
\n“Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime” demiş ozanımız yıllar önce.
\nSanki yıllar öncesinden bugünü anlatıvermiş.
\nHapishane denince akla ilk gelen “kader mahkûmları” olurdu. Uzunca bir süredir başka mahkûmlar (?) akla gelir oldu. Onlar için ne mahkûmları denilmesi gerektiğini bilemiyorum. Çünkü sahte, düzmece, kurgulanmış olduğu ileri sürülen deliller ve ceza hukukunun reddettiği kıyas yoluyla örselenen onurlarına da sahip çıkmak gerekiyor.
\nAslında onlar mahkûm değil. Ancak ceza infazına dönüşen uzun tutukluluk süreleri nedeniyle mahkûm gibi muamele görüyorlar.
\n“Masumiyet karinesi” uluslararası sözleşmelerde ve anayasada kalmış bir söylenceye dönüştü.
\nİktidar ve yakınları kesin kararlarını çoktan vermişler. “Teröristler” diyerek bunu da açık açık kanıtlıyorlar.
\nİçeride 100’e yakın gazeteci, yüzlerce asker, yüzlerce öğrenci bayrama bu koşullarda giriyor. Eşleri, çocukları, yakınları, meslektaşları ve arkadaşlarının bayram yapmasını beklemek gibi bir yaklaşım da yeni bir işkence türü olarak kol geziyor.
\nKimileri “Yarın bayram, bir kaşık ayran / Sana da yeter, bana da yeter” diye başlayan çocuk tekerlemesine tempo tutarcasına ramazanın ödülü bayramın, gerçekten bayram olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
\nEvet, yarın bayram ama o da zamanın cilvesi olarak, takvim yapraklarında yazılı olarak kalan öteki bayramlara benziyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- 'Müzakere edilmez!'
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- Neler konuşuldu?
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş
- Çorlu tren katliamı davasında karar!