Mancini ile ters düştüğümüz maçlar oluyor. Geçen hafta Chelsae maçı buna bir örnek. Rizespor karşısında sanki birlikte hareket ettik; öncelikle oyun şablonu ve kadro anlamında. Eboue’mi, Hajrovic mi tercihinde ise genç Bosna Hersek’liyi 18 almasına tamamen katılıyorum. O çocuk ne moral kazanmıştır kim bilir? Ayrıca Drogba’yı İstanbul’da bırakmak ta doğru bir karar… Yine vasat bir ilk yarı izlettirdi bize Galatasaray. Oyun sanki ağır film çekim gibiydi; Ç.Rizespor’da buna uydu. Düşünün 31. dakikada Ali Adnan’ın füzesi dışında Sarı - Kırmızılılar’ın, son 7 dakikalık bölümde ev sahibi kalede öylesine bir gözükmesi var. Görkem’in koluna çarpan penaltıyı gerektirir miydi? Bir gece önceki Fenerbahçe maçıyla karşılaştırırsak, ‘hakemin takdiri’ derim geçerim. Galatasaray buna mı sığınacak? İki tane şok baskı yapacak forvetin işini yapmazsa, kenarlardan verimli orta gelmezse, çabuk hücumu düşünme düşük seviyede seyrederse, golü nasıl bulacaksın? Pas hatalarının çoğunlukta olduğu sürede (46-60) Galatasaray golü buldu. Umut’un vuruşu esas gol olacakken top kornere çıktı ve Chedjou yine bir puanlık kafayı yapıştırdı. Sonra ne yaptı Galatasaray, kontra ile galibiyeti garantilemek. Ancak Umut-Sneijder net fırsatları kaçırıp 3 puanı yok ettiler. Mancini’yi de kenarda çıldırttılar!
Zor bir görev üstlendi Uğur Tütüneker; 15 maç galip gelemeyen Ç.Rizespor’u evinde 5-1 kazandıkları Gaziantepspor maçı sonrası ele aldı. Ç.Rizespor, devre arası iyi oyuncular aldı fikrine sahibim; Lua Lua, Engin Baytar ve Aykut Akgün, orta sahaya önemli katkı yapacaktır. Dün akşam bu üçlüden sadece Aykut (Engin sakat, Lua Lua o da yeni sakatlıktan çıktı ancak kulübedeydi) sahadaydı ama Uğur Hoca, Sercan-Tevfik-Kwuke’yi de yanında oturttu. Bana açılımı şu Elazığspor, Sivas’ta kazanıyor, biraz daha alttan yukarı tırmanıyor; Kayseri Erciyes, hemşerisine fark atarak Ç.Rize’nin üstüne çıkıyor. Bu durumda Uğur Hoca da haliyle, Galatasaray’ı kalabalık orta sahayla çökertip en azından 1 puan almayı yeğliyor. Özellikle ilkyarı bunu iyi uyguladılar. İkinci 45’in daha ilk dakikasında Deniz’le kaçırdıkları gol ise kontratakla kazanacakları 3 puanın habercisiydi. Ve Semih’in Kaan’a pas hediyesi; onu da değerlendiremedi ev sahibi. Ee, atamazsan duran topta olsa golü yersin. Tütüneker, sarıldı gol silahlarına (Tevfik-Kweuke) onlar bir şey yapamadı ama Muslera (kimse kızmasın ona, senin forvetlerin iki net golü harcarsa) yardımcı oldu onlara. Bu bir 1 puan Uğur Hoca’ya ilaç gibi gelmiştir.
Bu Kafa da 1 Puanlık
Yazarın Son Yazıları
.
Yunus’a ayakta alkış
Kadıköy’e Yetmez
Kanatların Devamlılığı
Balıkesir Celta Vigo mu?
Derbi Bu İşte!..
Prandelli Mağdurları
Hamza Hoca Dopingi!
Futbolcuların Maçı
Umudun Tükenişi
Yedek Golcü Deyip Geçme
Üzülmeye Gerek Yok
İsyan Bayrağı Toplanınca..
Avcı’dan da Farklı Tarife
Hadi Git İşine Prandelli
Tribünleri Mest Etti
Prandelli Bilesin ki...
Çok mu Aradın Prandelli...
Yine Muslera
Yenilmeye Mahkûmsun
Öff, Pöfff..
Verimsiz Futbol
Fatih Terim’i Dinlememişler...
9 Eylül Kolay
Renkli Futbol
Futboluyla...
Hak Eden Dörtlü…
Futbola Doydum
Bu Kez Destek…
Yekta’nın Gecesi
Kafa Buluyor
Panik Atak
O Üç Maçı Çok Ararlar
Meçhule Giden Yol
Mancini’ye Bağlı
İmkânsız
5’li Yetti de Arttı…
Mancini’nin Kahır Mektubu
Üç İsim Kâfi
Bu Kafa da 1 Puanlık