Hep söylenir: “Derbilerde sonuç önceden kestirilemez” diye... Bu söyleme katılanlardanım; çünkü Türkiye Ligi’ni (Bu isimle 1958-1959’da start aldı) 55 yıldır soluksuz izleme şerefine nail olanlardanım. Ne derbiler gördüm, yazsam 1 değil, 5 kitap olur... Son 5 maçlarını baz aldığımızda Galatasaray’ın üstünlüğü (kupa maçlarını da işin içine kattım) göze çarpıyor; bu süreçte 4 galibiyet almışlar. Son maçta ise Gençlerbirliği’ne (1-1 Ankara’da) takılmışlar... Beşiktaş zik zak çizmiş; 3 lig galibiyetinin arasına 2 kupa mağlubiyeti sıkıştırmış.. Yine de Beşiktaş derbinin kazananı gösteriliyor...
Biraz da iki takım karşılaştırması yapalım; Bilic’li Beşiktaş’ın dün akşam 3. maçı olacak. Hırvat hoca, daha önce bir Fatih Terim, bir de Mancini’nin karşısına çıktı. Olimpiyat’taki 0-3’lük hükmen yenilgisi malumunuz. Ama TT Arena’daki 1-0 yenilgide Mancini’nin 3-5-2’sini altedemeyen Bilic çok eleştirilmişti, şimdi tabii ki haklı olarak göklere çıkartılıyor...
Hamza Hoca için ise çok önemli, çünkü ilk derbisi... Dün gecenin hakemi Cüneyt Çakır da, daha önce 6 Beşiktaş-Galatasaray derbisi yönetirken; Sarı - Kırmızılılar 4, Beşiktaş 1 kez kazanmış ve 1 kez de beraberlik çıkmış maçlardan... Ama derbi bu, ‘önceden kestiri-le-mez’ dedik ya... Hamza Hamzaoğlu’nun tercihlerinde iyi seçim yaptığı fikrindeydim; Chedjou’yu Balta’nın, Melo’yu Hamit’in, Sneijder’i Olcan’ın yerine sahaya sürmesi yerinde saptamaydı. Tam anlamıyla onun aslolan 11’i sahadaydı. Birbirini tartan oyun neredeyse ilk yarı boyunca sürdü. Bunun nedeni rüzgârın tesiriyle yüzlere tüm şiddetiyle vuran sulu kar ve zeminingiderek bozulmasıydı. Öyle ki top tekniği yüksek oyuncular bile pas yanlışlığını yapar oldu. Hayrettir, çok riske girmesine karşın bu bölümde Chedjou tek bir pas hatası yapmadı. İlk 45’in tehlikeli anları sadece 39 ve 41’de yaşandı. Sabri ortalı, Sneijder vuruşlu pozisyon ve atılan derin topta Sosa’nın Muslera’ya toslaması; hepsi bu. Böyle bir ilk yarı derbisi hiç ama hiç beklemiyordum.
Keyifsizlik 2. yarı sürer mi? Veli’yle didişirken duran top golü atan Melo, hem oyuna tempo getirdi hem de futbola kalite. Veli’nin gereksiz kırmızısı aksine Beşiktaş’ın hızını artırdı. Gökhan’ın direkte patlayan şutu Hamza hocaya Hamit -Bruma değişimleri yaptırdı ama 10 kişilik Beşiktaş’ın hızı daha da artıyordu. Ancak son 10 dakika ister istemez tempoları düştü. G.Saray’ın ayağa pas oyunu giderek sahanın geneline yayılınca 3 puanı da garantiye aldılar. Derbi bu işte, önceden kestirilemiyor; bir Veli kırmızısı Beşiktaş’ı soyunma odasına boynu bükük gönderdi...
Derbi Bu İşte!..
Yazarın Son Yazıları
.
Yunus’a ayakta alkış
Kadıköy’e Yetmez
Kanatların Devamlılığı
Balıkesir Celta Vigo mu?
Derbi Bu İşte!..
Prandelli Mağdurları
Hamza Hoca Dopingi!
Futbolcuların Maçı
Umudun Tükenişi
Yedek Golcü Deyip Geçme
Üzülmeye Gerek Yok
İsyan Bayrağı Toplanınca..
Avcı’dan da Farklı Tarife
Hadi Git İşine Prandelli
Tribünleri Mest Etti
Prandelli Bilesin ki...
Çok mu Aradın Prandelli...
Yine Muslera
Yenilmeye Mahkûmsun
Öff, Pöfff..
Verimsiz Futbol
Fatih Terim’i Dinlememişler...
9 Eylül Kolay
Renkli Futbol
Futboluyla...
Hak Eden Dörtlü…
Futbola Doydum
Bu Kez Destek…
Yekta’nın Gecesi
Kafa Buluyor
Panik Atak
O Üç Maçı Çok Ararlar
Meçhule Giden Yol
Mancini’ye Bağlı
İmkânsız
5’li Yetti de Arttı…
Mancini’nin Kahır Mektubu
Üç İsim Kâfi
Bu Kafa da 1 Puanlık