İzlanda ile oynadığımız maçlara şöyle bir göz atayım dedim. İnanamadım ama ne yazık ki o tarihlerde futbolumuz yerinde sayıyordu. Gelene geçene kapmızı açtığımız seneler. Bakar mısınız, 1980-1995 yılları arasında 7 maç yapmışız; 1 galibiyet, 4 yenilgi ve 2 de beraberlikle maçları noktalamışız. O farklı galibiyeti de (Ali Sami yen’de 5-0 yenmişiz; 2 Saffet Sancaklı, 2 Hakan Şükür ve Sergen’in golleriyle) Fatih Terim’in ilk döneminde (1990-1996) almışız. Şimdi öyle mi, “İzlanda da kim. Rakip sahada da oynasak faklı yenmeliyiz” yorumları yapıp duruyorduk. Ancak Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim tecrübe abidesi, maç gününe dek işini sağlama aldı. Temkinliydi, futbolcularının devamlı beynini yıkadı, rakibin bütün açıklarını bir bir sıraladı ve onlardan Danimarka oyunun 2. yarısını ısrarla istedi. Dün akşam İzlanda’da sahaya çıkardığı kadro da, o maçın 2. yarısıyla örtüşüyordu. Evet, Fatih Hoca’nın futbolcularına dedikleri bir bir ortaya çıktı. Bizim oynamamız gereken futbolu İzlanda oynuyordu. Çabuk, baskın, etkin ve ilaveten oyuna kenarlara aktarıp yüksek ve yetkin ortalarla 40 dakika boyunca gol aradılar. Üçlü forvet görünümündeki Bödvarsson, (13’te kafası direkten patladı ama 18’de affetmedi. Onur’un itirazları boşunaydı. Aslında ona faul yapan Ersan’dı) Sigthorsson ve Bjarnasson ve onlara destek gelen Sigurdsson ile Hallfredsson bizi epey hırpaladı. Millilerimizi, karşı kalede son 5 dakikada gördük. Ama net bir gol (Arda ve Selçuk’un şutları dışında) girişimimiz yoktu.
İkinci yarı bizi galibiyete taşıyacak oyun düzenini merak ediyordum doğrusu. Oyun düzeni bir yana bütün düzenimizi Ömer Toprak bozdu. Fatih Hoca’nın Mustafa Pektemek-Ozan hamlesi bir şeyleri değiştirebilir miydi. Çift forvet ve savunmada bir eksilme, risk aldığımızın göstergesiydi. Ama 76’da Sigurdsson mu iyi vurdu, Onur mu hatalı yedi derken ardından bir golü daha kalemizde görmemiz; bizi şoka soktu. Şu cümleyle bitireyim: İzlandalı oyuncular, hocalarını iyi dinlemiş ve istediklerini harfiyen uyguladılar. Bizimkiler ise, Terim’i hiç dinlememişler; direktifleri bir kulaklarından girmiş, diğerinden çıkmış...
Fatih Terim’i Dinlememişler...
Yazarın Son Yazıları
.
Yunus’a ayakta alkış
Kadıköy’e Yetmez
Kanatların Devamlılığı
Balıkesir Celta Vigo mu?
Derbi Bu İşte!..
Prandelli Mağdurları
Hamza Hoca Dopingi!
Futbolcuların Maçı
Umudun Tükenişi
Yedek Golcü Deyip Geçme
Üzülmeye Gerek Yok
İsyan Bayrağı Toplanınca..
Avcı’dan da Farklı Tarife
Hadi Git İşine Prandelli
Tribünleri Mest Etti
Prandelli Bilesin ki...
Çok mu Aradın Prandelli...
Yine Muslera
Yenilmeye Mahkûmsun
Öff, Pöfff..
Verimsiz Futbol
Fatih Terim’i Dinlememişler...
9 Eylül Kolay
Renkli Futbol
Futboluyla...
Hak Eden Dörtlü…
Futbola Doydum
Bu Kez Destek…
Yekta’nın Gecesi
Kafa Buluyor
Panik Atak
O Üç Maçı Çok Ararlar
Meçhule Giden Yol
Mancini’ye Bağlı
İmkânsız
5’li Yetti de Arttı…
Mancini’nin Kahır Mektubu
Üç İsim Kâfi
Bu Kafa da 1 Puanlık