Eski derbiler aklıma geliyor da; 2 hafta öncesinden başlardı patırtı, gürültü. Yalnış anlamayın, fubol üzerine patırtı gürültüydü bunlar... Şimdilerde ise, futbol dışında her şey konuşuluyor. Bakar mısınız, Galatasaray’ı bir anda bırakan ve kongre kararı aldıran Ünal Aysal’ın, önceki gün basın toplantısında yaptığı gereksiz açıklamalara. En fazla da biz medyaya çattı. Söylenecek tek lafım: Yazık... Neyse dünkü derbi sabahından bir de önemli haber aktarayım: G.Saray’ın 95 bin kartlı seyircisi var. Derbi için 16 bin bilet satışa çıkıyor ama saat 16.00 sularına kadar 9700 bilet satılıyor ve bu Passolig’e bağlanıyor. Ancak taraftar bunun aksine bilet fiyatlarının (en yüksek 900, en düşük 120 lira) inanılmaz pahalılığından şikâyetçi oluyor. Haklılar. Türkiye’nin bugünkü yaşam koşulları belli. Pes ki, ne pes; Avrupa’nın en üst liglerinde bile bu tür maçlarda bu uçuk fiyatlar yok. İşte gördük akşam maçın tribünlerini; boşluklar nasıl göze çarpıyordu? Oysa daha geçen sene bu derbide, iğne atsan yere düşmezdi. Yine de takımlarını müthiş desteklediler. Futbolcuların saha içi efendiliği, onların olumlu tezahüratıyla ilintiliydi... Bu kez yabancılar üzerinde oynama yapmıştı Prandelli. Herhalde kenar oyuncu lazım değildi ki, Bruma’yı ve de Yasin Öztekin’i 18’e almadı.
Yağmurun bastırmasıyla oyun olarak olmasa da, mücadeleci bir ilkyarı izledik. G.Saray baskın gözükse de, ne yazık ki daha çok gol pozisyonuna giren Fenerbahçe oldu. Uç santrfor görevi üstlenen Emenike 4 fırsat yakaladı; en tehlikelisi 43. dakikadaydı. Eğer Chedjou, bir tilki kurnazlığında (faul var mı, orası tartışılır) ayağını sokmasa F.Bahçe gülerek soyunma odasına giderdi. G.Saray’ın nesi var? Olcan ile geliştirdiği 2 atak; cılız mı cılız. Ancak 2. yarıya neredeyse golle başlayacaklardı. Sneijder, çapraza vursa fileler sarsılacaktı. Alves’in yaptığını amatör küme topçusu yapmaz, kırmızıyı haklı yedi.
Olcan’ın direkte patlayan şutu, G.Saray’ı fişekledi. Prandelli’nin, Umut’u alışı 3 puanın habercisiydi de Umut 85’te inanılmazı kaçırdı, tam tribünler ona saymaya başlamıştı ki; Sneijder mükemmel ötesi bir gole imza attı. Bitmedi, Hollandalı bu sefer ters doksana taktı topu. Herkes kendinden geçti, hele tribünler; mest oldu mest. Ben Sneijder’in yerinde olsam 3 puanı onlara hediye ederim... İsmail Kartal, G.Saray’ı iyi analiz etmiş. Değişik kadro ve değişik oyun şablonuyla takımını sahaya sürdü. Takım bütünlüğü içinde hareket ettiler. Lüzumsuz işler yapmadılar. Onlar için sıkıntı önce kaptan Emre’nin (oyunu çok iyi yönlendiriyordu) erken oyundan çıkması, sonra da Alves’in gereksiz kırmızı kart görmesiyle başladı. Kartal’ın eli kolu bağlanmıştı. Yorgun Emenike’yi, Hasan Ali ile değiştirmesi; beraberliğe razı olmanın açık göstergesiydi. Bu koşullarda F.Bahçe 62’de Kadlec şaç baş yoldurdu. Belki o golü atsa, en azından bir puan yazdırırdı takımının hanesine...
Tribünleri Mest Etti
Yazarın Son Yazıları
.
Yunus’a ayakta alkış
Kadıköy’e Yetmez
Kanatların Devamlılığı
Balıkesir Celta Vigo mu?
Derbi Bu İşte!..
Prandelli Mağdurları
Hamza Hoca Dopingi!
Futbolcuların Maçı
Umudun Tükenişi
Yedek Golcü Deyip Geçme
Üzülmeye Gerek Yok
İsyan Bayrağı Toplanınca..
Avcı’dan da Farklı Tarife
Hadi Git İşine Prandelli
Tribünleri Mest Etti
Prandelli Bilesin ki...
Çok mu Aradın Prandelli...
Yine Muslera
Yenilmeye Mahkûmsun
Öff, Pöfff..
Verimsiz Futbol
Fatih Terim’i Dinlememişler...
9 Eylül Kolay
Renkli Futbol
Futboluyla...
Hak Eden Dörtlü…
Futbola Doydum
Bu Kez Destek…
Yekta’nın Gecesi
Kafa Buluyor
Panik Atak
O Üç Maçı Çok Ararlar
Meçhule Giden Yol
Mancini’ye Bağlı
İmkânsız
5’li Yetti de Arttı…
Mancini’nin Kahır Mektubu
Üç İsim Kâfi
Bu Kafa da 1 Puanlık