G.Saray’ın bu sezon deplasmanda aldığı çarpıcı sonuçlar hiç şüphesiz Roberto Mancini’yi çıldırtıyor. Hani haksız da değil. TT Arena’da oynadıkları senkronize futbolu (birlikte hareket etme, oyuna işlerlik kazandırma) deplasmanda oynayamıyor talebeleri. Evet, işte o muhteşem taraftar desteği Sarı - Kırmızılı futbolcuları oyun ritminde tavana vurduruyor olabilir ama dış sahada neden bu kadar çöküntüye uğruyorlar; doğrusu ben de çözümleyemedim. İşte dün gecenin ilk yarısı, ağır film bir futbol ve tamamen sol kanada endeksli hücum. Tolunay Kafkas, bu bölge ve hazırlık sahasına sert önlem alınca G.Saray’ı, 20 dakika gol alanında göremedik. Gerçi Karabükspor da hücuma yönelik hamleler yapamıyordu. Sneijder düşük tempoda, Telles de Carioca ve Furkan’ın kıskacına girince; iş tamamen Melo’nun ‘sızma’ paslarına kaldı bu bölümde. Ne zamanki Sneijder kıpırdadı, Drogba’da Burak da, kenar ortalarla fırsatları harcadılar. Hele ki Burak, pozisyon alma yanlışlığından golleri heba ederken; suçlu olarak ya hakemi ya da rakibini gösterdi. Bakalım bu senkronizesiz futbola ne gibi önlem alacaktı Mancini, meraklanmıştık. Boşuna meraklanmışız. Anladık ki iş başa düşmüştü; yani Sneijder - Telles ikilisine. 73. dakikada Yekta da hatalı geri pasıyla Karabük’ü gol pozisyonuna sokmaz mı? Risk alma zamanını 75 olarak belirledi Mancini. Umut girdi, yalnızca boy gösterdi. Hayda 89’da Drogba dışarı, Ceyhun içeri; gel de çık işin içinden. Mancini hiç kusura bakmasın, deplasmandaki bu devamlı süre gelen puan kayıplarını biraz da kendinde arasın.. Deplasmandaki Gençlerbirliği galibiyetinden sonraki 4 haftada irtifa kaybetti Karabükspor. Tolunay Kafkas, özellikle iç sahada aldıkları Trabzonspor beraberliği ve Gaziantepspor yenilgisi sonrası oyuncularına çok yüklenmişti ama yine de onlara güveni tam ki, ana kadrosundan dün akşam da olduğu gibi vazgeçmeye niyetli olmadığını gösterdi. Orta sahayı kalabalık tutması da doğru bir saptamaydı fakat gole dönük oynama açısından bayağı zayıf kaldılar ilk yarı. Tek uç forvet oynayan Eneramo’ya sağdan Carioca ve soldan Erkan Kaş özellikle ilk yarı hiç destek vermedi. Yalnızca Musa’nın uzak mesafeli şutunu görebildik. Kafkas 2. yarı ne yaptı? Rakibi iyice üstüne çekip, kontra ile gol bulma. Olmayınca, İlhan Parlak’ı, Eneramo’nun yanına 3 puan için yolladı. Geç kalmıştı o da ancak Tolunay hocaya 1 puan yeter de artar bile. Ya Mancini’ye, ancak ve ancak ‘kahır mektubu’ yazdırır.