Parti Sözcüsü!Biber Gazı!

17 Ağustos 2012 Cuma
\n

\n\n\n

Doç. Dr. Hüseyin Çelik, DYP milletvekilliğinden AKPye geçen bir siyasacıdır. Kültür ve Turizm, Milli Eğitim gibi önemli bakanlık koltuklarında oturmuştur. Bugün AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsüdür.

\n

CHPnin TBMMnin toplanmasına yönelik çalışmalarını eleştirirken ne diyor Çelik? Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclisi toplamayız!

\n

Gün geçmiyor ki Mehmetler şehit edilmesin PKK, yalnızca Mehmeti şehit etmiyor birkaç yüz kişiyi ve ulusal iradenin temsilcisini dağa kaçırıyor Üç milletvekili ise dağa kaçırılmadan yıllardır Silivrideler PKK ile AKP iktidarının ulusal iradeye saygı konusunda aralarındaki fark ne?

\n

Dikkatlerden kaçan bir nokta var! Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclisi toplamayız! vecizesini rastgele bir siyasacı söylemiyor. Bu sözleri, unvanı Genel Başkan Yardımcısı olan parti sözcüsü söylüyor. Kimin adına konuşuyor? İktidardaki AKP adına Bu sözler elbette AKPyi bağlar, hem de kötü bağlar!

\n\n\n

\n\n\n

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahine hayranım Gün geçmiyor ki mizah dergilerine, karikatürlere konu olmasın En son ne dedi? Biber gazımız yüzde 100 doğal. Sağlığa da zararlı değilİnsan sağlığı üzerinde kalıcı bir etkisi yok!

\n

Şahini tamamlayan bir açıklama Gümrük ve Ticaret Bakan’ı Hayati Yazıcıdan geldi. CHP milletvekili Umut Oranın Türkiyenin biber gazı dışalımına ne kadar harcadığı sorusuna Bakan Yazıcı, AKP iktidarından bu yana 629 ton için 21 milyon dolar (yaklaşık 38 milyon lira) ödendi yanıtını verdi.

\n

Şahin, bir yerde doğru söylüyor! Urfa kırmızı biberinden de acı biber Şilide yetişiyor. Bu göz yaşartıcı gaz da bu biberden kimyasal yöntemler ile elde ediliyor. Bundan dolayı bizde göz yaşartıcı gaz yerine biber gazı deniliyor.

\n

Bu konuda Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Bakanı Bütün uyuşturucuların da bitkisel kökenli ya da doğal olması zararsız olduğu anlamına gelmez! sözleri ile eleştiriyor. Eroin haşhaştan, kokain koka bitkisinden, esrar-marihuana hintkeneviri bitkisinden yapılmıyor mu?

\n

Bin bir faydası olan haşhaş bitkisinin, asit anithidrit ile laboratuvarda işlem görmesinden sonra eroin üretildiği gibi, Şili biberinden de duruma göre klor-benzil-idenamlononitril ya da klor-asetofenon denilen kimyasal işlemlerden sonra göz yaşartıcı gaz (biber) yaratılıyor. Bilimsel olarak oleoresin capsicum (OC) deniliyor.

\n

Avuç içine sığacak tüplere konuluyor. Püskürtücü ile yüze, özellikle göze sıkılıyor. Gaz, en azından 60 dakika süre ile gözlerde yaşarma, burunda akıntı yaratıyor. Konuşma yeteneği yitiriliyor. Yüzüne gaz sıkılan kişi istediği kadar Urfanın çiğ köftesine alışık olsun, ağzındaki acı tadın yarattığı yanmadan dolayı su isteminin artması ile etkisizleşiyor.

\n

Bu biyolojik belirtilerden de kötüsü, gaz sıkılan kişide korku, panik, çarpıntı, tansiyon ve kalp atışlarında değişiklik görülüyor. Eğer astım gibi akciğer ya da kalp hastalıkları varsa olay ölümle sonuçlanabiliyor.

\n

Cumhuriyet, son yıllarda biber gazı sıkılmasından ölen vatandaşlarımızın listesini şöyle açıkladı: Hüseyin Demir, İbrahim Sevindik, İshak Kalvo, Metin Lokumcu, Hacı Zengin, Çayan Birben Sayın İçişleri Bakanı, bu ölüm olaylarını anımsamadığına göre herhalde Alzheimer hastalığına tutuldu!

\n

30 Mayısta Yalovadaki bir kavgayı ayırmaya çalışan, 31 yaşındaki son kurban Çayanın babası Ahmet Birben, Oğlum hastanede makineye bağlandı. Ciğerindeki gazı temizlemek için üç gün uğraşıldı. Ama oğlumu yitirdik…” diyor

\n

Neymiş efendim? Biber gazı yüzde 100 doğalmış! Ben Ahmet Birbenin yerinde olsam Türkiyeye kaçak giren, internette eve teslim 10-30 lira arasında serbestçe satılan bir biber gazı tüpünden alır, Sayın Bakan’ın gözlerine püskürtürdüm. Bakan da böylece bu gazın doğal olup olmadığını daha iyi öğrenmiş olurdu!

\n\n\n

AB Üyeliği Başka Baharlara…

\n\n\n

Türkiyenin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda görevli Devlet Bakanı Egemen Bağış ABye Türk vatandaşlarının vizesiz girişleri için 3-4 yıllık bir tarih vermiş! Bağışın bu sözlerinde iki önemli olgu yatıyor.

\n

Helal olsun Bağışa Oruçlu kafasında ilginç düşler yaşıyor olmalı! Bağışı, Nev Yorktaki öğrencilik yıllarından tanırım. Babası Abdullah Bey, Siirtte Adalet Partisinden belediye başkanlığı yapmıştı. Rahatsızlığı nedeniyle tedavi olması için Nev Yorkta konsolosluğa eğitim danışmanı olarak atanmıştı. Benim büromla odası yan yana idi. O günlerden sonra ABD Başkanı Bill Clintonın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın danışmanlığından milletvekilliğine ve oradan da bu koltuğa başarıyla yükselmesini bildi.

\n

Bağış, 1970 doğumludur. Ben 1963te Ankarada TBMMnin bir salonunda Türkiye ile o zaman adı Avrupa Ekonomik Topluluğu ya da kısacasıyla Ortak Pazar arasındaki anlaşma törenini izleyen ve şu anda görev yapan 2-3 gazeteciden biriyim. Yani Bağış henüz doğmamıştı!

\n

O tarihte Ortak Pazarın 6 üyesi vardı. Türkiye, imzaladığı Ortaklık Anlaşması ile üyelik konusunda ilk aday oluyordu. Yaklaşık yarım yüzyıl geçti. ABnin üye sayısı 27’ye çıktı. Türkiye hâlâ, yani yarım yüzyıldır dışlanıyor.

\n

Bağışın bu sözlerinden dışlamanın daha yıllarca süreceği anlaşılıyor. Çünkü Bağışın bu sözlerinden üyelikten ümidini kestiği ve ABye vizesiz gidebilmenin gerçekleşmesine razı olduğu anlaşılıyor. Tabii Sayın Bakana göre bu olasılık da 3-4 yıl Falcıların deyişiyle üç yıl mı desem, dört yıl mı desem?

\n\n\n

Bir Taşla

\n

İki Kuş!

\n

\n\n\n

ABDnin Türkiye ve Ortadoğu deneyimi çok yüksek olan büyükelçisi Francis Ricciardone, gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir söyleşi yaptı. Söyleşinin çerçevesi, deneyimli olduğu Türkiye ve Ortadoğudaki sorunlar idi

\n

Ertesi günü bu söyleşinin Hürriyet gazetesindeki başlığı: “İranın Suriyeye verdiği silahlar PKKye gidiyor. Sabah gazetesinde başlık ise: Esad, PKKyi destekliyor! biçimindeydi.

\n

Deneyimli diplomat işte böyle olur. Bir taşla iki kuş vurmak buna denilir PKKyi kim besliyormuşun yanıtı: Hedef İran ve Suriye Böylece, bu vurgulama ile Türk kamuoyu da ABDnin düşmanlarına kışkırtılıyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları