Somalili Gençlik!

30 Temmuz 2013 Salı

Anımsarsınız! Çad’a büyükelçi atanan İlahiyat Profesörü Ahmet Kavas’ın “Terör kelimesi bir kere Fransız icadı. Müslüman işi değil. Tırnak içinde yazdım. El Kaide terörden çok farklı” sözlerine geçen hafta iki yazımızda da yer vermiştik…

\n

Büyükelçi profesörün ilahi sözleri cumartesi günü Somali’nin başkenti Mogadişu’da doğrulandı! Yerel teröristler, bomba yüklü bir araçla, üç canlı bombayla Mogadişu’daki Türk Büyükelçiliği’ne saldırdılar.
Elçiliği koruyan Türk özel harekât görevlilerinin hızlı algılaması sonucu iki terörist etkisiz bırakıldı, ancak biri üzerindeki bombaları patlattı. Türk güvenlik görevlisi
Sinan Yılmaz şehit düştü, yaralanan dördü özel uçakla Ankara’ya getirildi.

\n

***

\n

Olayı kim üstlendi? İlahi büyükelçinin “terörden çok farklı” dediği “El Kaide”nin “El Şebab” adlı Somali terör örgütü… Bu örgüt neyin nesidir?
“Hareket el Şebab el Mücahidin (Mücahit Gençlik Hareketi), kısaca “El Şebab (Gençlik)adlı terör örgütü, Etiyopya ile Kenya’nın komşusu ve “Afrika’nın Boynuzu” da denilen Somali’de “Geçici Federal Hükümeti” ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
El Şebab’ın Afganistan kökenli El Kaide ile bağlantısı açıklanmıştı. El Şebab’ın başkanı
İbrahim El Afgani’nin 2011’de eğitim kampında patlayan bir silahla öldüğü söylentisi yalanlanmış, ancak örgüt ileri gelenleri arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle istifa ettiği duyurulmuştu.
Son olarak da Türk Büyükelçiliği’ne saldırıdan önceki 20 Haziran’da çıkan bir çatışmada tutuklanarak öldürüldüğü ailesince ve örgütçe doğrulandı. Yerine kimin geçtiği henüz bilinmiyor.

\n

***

\n

15 bin teröriste sahip olduğu söylenen El Şebab, “Sünniliğe” ve “laikliğe” karşı şiddetli bir “şeriat düzenini” hedefliyor. Bu amaçla, ülkede pek çok Sünni camisini yaktığı biliniyor.
Bunlardan biri de Mogadişu’nun Türk kökenli
Şeyh Abdülaziz’in adını taşıyan ve roketatarlarla vurulan Osmanlı Camisi’dir. “Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA), ülke kıyısında en yüksek minaresi ile kente damgasını basan, sekiz yüzyıllık camiyi onarma amacıyla taş ustaları aradığı duyurulmuştu.
El Şebab 14 Nisan’da aralarında Türk Kızılayı yardım araçlarının bulunduğu bir konvoya saldırdığında 34 sivil, 9 militan ölmüş, 4 Türk de yaralanmıştı. Önceki yıl bir başka intihar saldırısında Türkiye’nin vereceği burs sonuçlarını bekleyen 70 öğrenci öldürülmüştü. Ayrıca geçen yıl bir otelde bir Türk işadamına da suikast düzenlenmişti.
Örgütün sözcüsü
Şeyh Ali Dhere Muhammed Rage’in, pazar günü basın toplantısında “Müslüman dünyasının bir üyesi olan Türkiye neden saldırıya uğradı” sorusuna yanıtı özetle şöyle:
“Türkiye, Somali’deki kukla hükümeti siyasi ve askeri olarak destekliyor. Son dönemde Türkiye, bu yönetimle mücahitlerle savaşmaları için askeri eğitim anlaşması da imzaladı.
Türk hükümeti ve ordusu, Müslümanlara katliam yapan NATO’nun bir parçası… Türkler Müslüman Afganistan’ın işgaline de katıldı. Bu, Türkiye’nin İslamdan uzaklaşmasıdır!”

\n

***

\n

Komünist yönetimdeyken “Somali Demokratik Cumhuriyeti” adındaki ülke, 1991’den beri bir iç savaşı yaşıyor. Merkezi hükümetin çoğu bölgede denetimi bulunmuyor, El Şebab da özellikle güneyde güçlü durumda.
Türkiye dahil, Batı dünyası Geçici Federal Hükümeti tanıyor. Petrolce zengin Arap Yarımadası’na yakın olan bu ülke, son yıllarda kurulan Somali Petrol Şirketi’ne, zengin uranyum, elmas, zengin maden ve doğalgaz yataklarına karşın, dünyanın en yoksul ve güvenlikten yoksun ülkesi konumunda.

\n

***

\n

Karada bu olaylar yaşanırken 2005’te Somalililer denizde de korsanlığa başladılar, çevreden geçen yabancı gemilere baskın düzenleyerek denizcileri rehin aldılar.
Bu arada bazı Türk gemilerinin de yolu kesildi. Bunlar arasında
“Karagöl” adlı gemiye iki lastik botla yaklaşan korsanlar, el bombaları, Kalaşnikof tüfek ve roketatarla ateş açtılar. 45 dakikalık mücadele sonrasında gemiye el koydular.
Bu olayların sürmesi üzerine Türkiye uluslararası güce katılmak üzere TBMM kararı ile
“Giresun firkateynini” yöreye gönderdi. Türk savaş gemisindeki helikopter ve SAT komandoları pek çok korsanlık olayını önledi.

\n

***

\n

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki yıl önce bu ülkeyi son 60 yılda Afrika dışından ziyaret eden 2. yabancı yönetici olmuştu. Türkiye’nin yönettiği El Şifa hastanesinde pek çok Türk doktor ve sağlık görevlisi çalışıyor.
TİKA, ayrıca çeşitli okulları yenilemekle kalmamış, pek çok öğrenciye Türkiye’de eğitim olanağı yaratmıştı. Yardım çalışmalarında şimdiye değin 400 milyon dolarlık katkı sağlandığı bildiriliyor.
Dünya haritasına baktığımızda Afganistan’da, Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta, Suriye’de, Somali’de, yalnızca kardeş kardeşi değil, sanki iyi Müslüman kötü Müslümanı vuruyor…
Bir daha o haritayı anımsayalım. Bu ülkelerden yalnızca
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye laik ve demokratik… Ötekiler ise “şeriat” peşinde ve “demokratik” olmayan ülkeler…
Türkiye’yi bu konumdan çıkarmak isteyenlere Gezi Parkı önemli bir uyarı oldu. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, “Mesaj alındı!” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “özür” diledi. Demokrasiden, laiklikten uzaklaşanlara tepki koyanları Başbakan “çapulcu!” olarak tanımladı
İlahi profesörün
“El Kaide terörden çok farklı” sözlerinin anlamının neden farklı olduğunu, şimdi Somali’den sonra daha iyi anladık!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları