Ulusal Gelir!

09 Haziran 2020 Salı

2020’nin ikinci yarısına doğru yol alıyoruz! Basına yansıdığı kadarı ile son 2-3 yılda vatandaşın “ekonomik yakınmaları” iyiden iyiye arttı!

Bu “yakınmalar” konusunda, devlet rakamları acaba ne diyor? Bu nedenle “Türkiye İstatistik Kurumu”nun (TÜİK) son yıllarının “Milli Gelir (Ulusal Gelir)” rakamlarına göz atalım...

Bu rakamlara göz atarken “kişi başına” denildiğinde, siz değerli okurum, sizin de bunlardan birisi olduğunu unutmayınız!

***

Öncesinde “Milli Geliri” tanımlayalım:

Bir ekonomide, belli bir döneme ilişkin “safi milli hasıla değerinden” aynı dönemde, ekonomide alınan “dolaylı vergiler” toplamının çıkarılmasıyla elde edilen tutar “Milli Gelirdir”! Bilimsel anlamda ise “Milli Gelir”, bir ülkede, belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin net parasal değeridir!

***

Düşünebiliyor musunuz? 2013’te 12 bin 480 dolara yükselen “kişi başı Milli Gelir”, 2019’da 9 bin 128 dolara geriledi. 2007’deki 9 bin 656 doların bile altına düştü! Böylece, “küresel ekonomik bunalımın” yaşandığı 2009’dan bu yana, en kötü sonuç 2019’da elde edildi!

***

Başka önemli bir noktayı daha anımsayalım! 2009’da enflasyon 6.53 düzeyinde iken 2019’da ise yıllık 15.51 oldu... Dolayısıyla vatandaşların “alım güçleri” 10 yıl öncesinin bile altına düşmüştü! 

Bu gelişmeleri, damat Hazine ve Maliye Nazırı Berat Albayrak’a borçluyuz!

***

Türkiye ekonomisi, geçen yıl yüzde 0.9 büyürken bu oran, 2009’daki “küresel finansal bunalım” yılındaki yüzde 4.8’lik küçülmenin ardından yaşanan en kötü büyüme (!) rakamı oldu...

Dolar cinsinden “kişi başı milli gelir”, 2007’deki düzeyinin bile altına düştü! 2009 yılı dolar kuru ortalaması 1.54 düzeyinde iken 2019 yılında 5.80’lerde idi, günümüzde ise 7 TL! 

***

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), “Kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYiH)” değerlerine göre, 2019’da cari fiyatlarla 51 bin 834 lira (9 bin 127 dolar), hesaplanmıştı, bu değer, 2018’de 45 bin 463 lira (9 bin 632 dolar) olarak belirlenmişti. 

Bu verilere göre “kişi başı Milli Gelir”, 1 yılda yüzde 5.2 oranında (505 dolar) azaldı!

***

TÜİK’in başka rakamlarına da göz atalım:

“Eşdeğer hanehalkı” büyüklüğü istatistiklerine göre “en yüksek gelire sahip” yüzde 20’lik grubun aldığı pay, 2018’de bir önceki yıla kıyasla 0.2 puan artarak yüzde 47.6 ve “en düşük gelire sahip” yüzde 20’lik grubun payı ise 0.2 puan azalarak yüzde 6.1 oldu.

Zengin daha zenginleşti, fakir daha da fakirleşti!

***

Damat Paşa’nın gazetesinden bir haber:

“Dış piyasalardan güven mesajı... 6.9 milyar dolar kaynak sağlandı... Kriz lobisinin tutunmaya çalıştığı her argüman çökmeye devam ediyor. ‘Türkiye küresel piyasalardan finansman bulamaz’ hurafesi de boş çıktı... Nisan-mayısta Türk şirketleri 6.9 milyar dolar kaynak sağladı.”

Olay nedir? Yeni bir dış borçlanmadır! Demek ki Türkiye’deki genel ekonomik durum nedeniyle dış kredi sağlamakta artık güçlük başlamıştır! 

‘One man show! (Tek adam gösterisi!)’

Sağlık açısından tüm dünya gibi, Türkiye de “korona (taç) virüsten” dolayı önemli sorunlar yaşıyor! Bereket, Türkiye’de her geçen gün ölüm sayısı azalıyor!

Geçen hafta sonunda virüs olayı, “sağlık açısından” değil, “siyasal açıdan” tırmandı! 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca şu açıklamayı yapmıştı: “Önümüzdeki dönemde sokağa çıkmayla ilgili hafta sonuyla ilgili şu an genel bir düşünce yok...”  Bakan açık kapı bıraktı!

Ama ne var ki “Yasah hemşerim yasahhçı!” İçişleri Bakanlığı, hafta sonunda sokağa çıkmayı genelge ile yasakladı...

Valiliklere gönderdiği genelgede, “...yeni tip koronavirüs salgınının görüldüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda salgının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirildiği” belirtildi. 

Genelgede, hem Sağlık Bakanlığı’nın, hem de AKP Reis-i Umumi, Reis-i Cumhur, Veziri Azamı’nın “talimatları” ile “yassah” genelgelenmişti!

***

Ne var ki vatandaşlar, AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Umumisi, Veziri Azamı “tvit” yağmuruna tuttular!

O da şu kararıyla yasağı kaldırdı:

“Cumhurbaşkanı olarak, 15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım. Vatandaşlarımdan, MASKE-MESAFE-TEMİZLİK kurallarına, bu süreçte de titizlikle riayet etmelerini önemle rica ediyorum...

Bilindiği gibi salgın döneminde, milletimizi Koronavirüs’ten korumak için çok sayıda tedbiri hayata geçirdik. Bunlardan biri de tüm Türkiye’de veya belirli illerimizde uyguladığımız sokağa çıkma sınırlamalarıydı.

Esasen, en son sınırlamanın ardından bu yöntemi yeniden kullanmayı düşünmüyorduk. Ancak, bir ara 700 küsurlara kadar inen günlük vaka sayısı neredeyse bini buldu. Bu olumsuz gelişme üzerine, sokağa çıkma sınırlaması tedbirini tekrar gündemimize almak zorunda kaldık...”

***

İçişleri Bakanlığı da kendi genelgesini, internet sitesinden kaldırdı. Böylece, 15 il valiliğine giden sokağa çıkma yasağı genelgesi de iptal edilmiş oldu!      

***

Bu karar neleri gösteriyor? Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı arasında doğru dürüst eşgüdüm yok! Öteki yanda “Emir Yüksek Yerden!” ile “tek adamın” durup dururken daha da söz sahibi yapılması! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları