“Bodrum madalyonunun öteki yüzüne” göz atmayı noktalıyoruz…

***

Bodrum’un sorunlarını değerlendirmesini rica ettiğim Belediye Başkanı Ahmet Aras, Basın Sözcüsü Selda Öztürk aracılığı ile yanıtladığı “20 Eylül’deki” maddelerden biri şöyleydi:
“Su taşkınlarını Bodrum’un gündeminden çıkarmalıyız. Bodrum yağmur mevsiminde ne yazık ki su taşkınları ile gündeme gelmekte. Belediyemiz ve Büyükşehir’e bağlı ‘MUSKİ (Su Kanalizasyon İdaresi)’ dere yataklarının temizliği konusunda titiz çalışıyor. Ancak Bodrum’un acilen riskli bazı bölgelerde sel kapanlarına ihtiyacı var. Bunların bir an önce hayata geçirilmesi için MUSKİ ve DSİ ile görüşmelerimiz devam ediyor.
En büyük sorunumuzun altyapı olduğunu biliyoruz. Kontrolsüz büyüme, çevre kirliliğine yol açıyor. Mevcut tesisler, hızla artan nüfusa yetmiyor. Bu konuda hızlı davranmalı ve elimizdeki kaynakları büyük oranda altyapı sorunlarını gündemden kaldırmada kullanmalıyız. Kasım 2019 itibarıyla, ilk atık su arıtma tesisi yatırımına başlıyoruz. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Bodrum’un altyapısı için ayırdığı kaynak 321 milyon TL. Bunun içinde atık su arıtma tesisi, kanalizasyon ve içme suyu şebekesi var.”
9 Ekim’de basınımıza özetle şu haber yansıdı:
“Kuvvetli yağışın selinin şiddetiyle park halindeki araçlar kullanılamaz oldu. Bazı ev ve işyerleri sular altında kaldı. İtfaiye su taşkınları oluşan bölgelerde çöplerle kapanan mazgalları temizledi.
Torba Kaynar mevkiindeki 5 yıldızlı bir otelin büyük bir kısmı sular altında kaldı. Otel personeli suyu tahliye için yoğun çaba harcadı. Oteldeki turistler, başka otellere tahliye edildi!”
Turizmimizin önde gelen bir kentinde, turistlerin kaldığı oteli sel basması ve konukların başka otele aktarılması Türk turizmi için her halde olağanüstü tanıtıcı olacaktır!

***

Aras’ın bu olaydan önce önem verdiği bir sorun şöyleydi:
“Yaşadığımız en büyük sorun, kış döneminde nüfusu 170 bin iken, yaz mevsiminde 1.5 milyon kişinin ziyaretidir. 170 bin nüfus için devletten aldığımız bütçeyi, 1.5 milyon insana hizmet ulaştırmak için kullanıyoruz! Sorunu aşabilmemiz için Bodrum’un özel statüye kavuşturulması gerekiyor…”
Bir başka sorun şöyle:
“1980’li yıllardan bu yana kontrolsüz büyümesinden kaynaklanan ciddi sorunların başında altyapı sıkıntıları geliyor. Bu sorunların çözümü, büyük bütçeli yatırımlarla mümkündür. En büyük sorunlarımızdan biri bütçedir.
Belediye hizmetlerinin etkin, hızlı bir şekilde yerine getirilebilmesi için bütçeye ihtiyaç vardır. Özellikle turizm bölgelerinin, farklı bütçe anlayışıyla merkezi idarenin desteklemesi, genel idare gelirlerinden aldığı payın artırılması gerekiyor. En önemli neden, değişkenlik gösteren nüfus hareketleridir.”
Kaçak yapılaşma hakkında Aras şunları söyledi:
“Özellikle ‘imar yarışına’ dönen ‘İmar Barışı’nın’ ardından, Bodrum’da bu anlamda kontrolsüz bir gidişat başlamıştı. Biz tek tek bütün bu kaçak, izinsiz uygulamaları tespit ederek müdahale ediyoruz. Belediyecilik anlayışımız, Bodrum’u daha fazla büyütmek değil, mevcut değerlerini koruyarak yaşanabilir, huzurlu ve güzel bir turizm kenti yapmak üzerine kurulu. Bodrum’un standartlarını belirleyip, tüm yatırımların, tüm faaliyetlerin, bu standartlar çerçevesinde yapılmasını sağlamak.”
Yazın gelen Türklerin yarattığı trafik sorununu Aras şöyle değerlendirdi: “Trafik sorununu çözebilmemiz için toplu taşıma alternatiflerini çoğaltmamız, deniz ulaşımını kullanmamız ve bisikletle-yaya ulaşımını teşvik etmemiz gerekiyor. Yapımı devam eden otogar sayesinde şehir içi trafiği bir nebze olsa da rahatlayacak. Bizim kırmızı çizgimiz, Bodrum’un kent dokusu, özgün mimarisi. Biz, doğasıyla, üç bin yıllık tarihi-kültürel birikimiyle farklı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu dokuyu korumak zorundayız.”
Yazın 1.5 milyon olan Bodrum’da, “kış temizlik kadrosunun” yaz aylarında “çöp yığınları” ile nasıl başa çıktığı konusunda Aras şunları söyledi:
“Bodrum Belediyesi’nin mali durumunun iyileştirilmesine yönelik ciddi çalışma içindeyiz. Belediyeye ait mülklerin kira durumlarını güncellerken, bir taraftan da belediye iştiraki Gıda AŞ’nin mali durumunu düzeltmeye çalışıyoruz. Belediye giderlerinin büyük bölümü personel harcamalarıdır…
Ancak yaz aylarında 1.5 milyona yakın yerli ve yabancı turisti ağırlayan yarımadamızda belediye hizmetleri için toplam 2 bin personel yeterli gelmiyor. Özellikle halk sağlığını yakından ilgilendiren temizlik işleri gibi müdürlüklerimize geçici personel alımı yapmak durumunda kalmaktayız...
Bodrum Belediyesi’nin en büyük sorunlardan biri bütçe konusudur.
Özellikle turizm bölgelerinin, farklı bir bütçe anlayışıyla merkezi idarece desteklenmesi gerekmekte… Turizm bölgelerinin her şeyden önce, genel idare gelirlerinden aldığı payın artırılması gerekiyor. Bunun en önemli nedeni, değişkenlik gösteren nüfus hareketleridir.”
Bodrum’da sadece özel mülkiyetlerinin değil, kamu arazilerinin de işgali hakkında Aras şunları söyledi:
“Belediyeden izin almadan, başvuru yapmadan, mandalina bahçelerine, kıyılarına, dağlara, tepelere toplu konutlar yapılmaya başlandığını görüyoruz. Hiç kimsenin Bodrum’un geleceğini karartmaya, tahrip etmeye, kıyısını, dağını, tepesini, çevresini bozmaya hakkı yok. Bodrum’u Bodrum’da yaşayanlardan korumamız gerekiyorsa, biz bunu da yapacağız ve bu ihanet sürecine asla seyirci kalmayacağız. Doğaya verilen tahribat insanlık suçudur. Biz sadece yıkarak bertaraf etmeyeceğiz bu tahribatı. Bunları yapan insanlara da hukuki süreç başlatacağız.”
“Çevreye, insana saygılı yatırımlara destek olacaklarını, ancak yanlışın da hiçbir kayırma, ayrım ve iltimas gözetmeden karşısında duracaklarını” vurgulayan Aras, ayrıca şu konulara dikkati çekti:
“Bodrum tabii ki büyüyecek. Ama bu büyüme, bizim standartlarımızda olmak zorunda. Dokusunu, kültürünü, tarihini yok ediyorsa bu büyümeye karşıyız. Biz belediye olarak bununla ilgili önlemlerimizi alacağız. Mimar ve mühendis arkadaşlarımız yanlış projeleri lütfen savunmasınlar. Bodrum’un geleceğine zarar verecek hiçbir yatırımın altına imza atmasınlar. Kaçak yapılaşma ile mücadele sürecine TMMOB ve Mimarlar Odası da dahildir…”
NOT: Son…