İngiltere Lozan’ı neden mi geç onayladı?

İngiltere Lozan’ı neden mi geç onayladı?

21.08.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Lozan’da onursuz bir barış imzaladık. Bu, İngiltere’nin şimdiye dek imzalamış olduğu antlaşmaların en uğursuzu, en mutsuzu ve en kötüsüdür.”


(Sir Andrew Ryan)

Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı fesli Kadir ve müritlerine göre sözüm ona “Türkiye Lozan’da İngiltere’yle bir gizli antlaşma imzalayarak halifeliği kaldırma sözü vermiş! Bu nedenle İngiltere, halifelik kaldırılana kadar Lozan’ı onaylamamış!” Lozan’ın İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya tarafından onaylanıp yürürlüğe girmesinin 100. yıldönümünde bu yalana yanıt verelim.   

TÜRKİYE VE YUNANİSTAN’IN LOZAN’I ONAYLAMASI

23 Ağustos 1923’te TBMM, iki gün sonra 25 Ağustos 1923’te de Yunan Parlamentosu Lozan Antlaşması’nı onayladı. Çünkü Türkiye ile Yunanistan arasında savaş esirlerinin ve sivil tutsakların değişimi, mübadele antlaşmasının uygulanması gibi öncelikli sorunları bir an önce çözmek gerekiyordu. 

İngiltere, Fransa ve İtalya ise kapitülasyonlar başta olmak üzere Türkiye’deki eski ayrıcalıklarını kaybedip üstüne üstlük, tam bağımsız yeni Türkiye’yi tanımak zorunda kalacakları için Lozan Antlaşması’nı onaylamak için hiç de acele etmediler.  

LOZAN’IN İNGİLİZ PARLAMENTOSU’NDA GÖRÜŞÜLMESİ

Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te imzalandıktan sonra İngiliz Parlamentosu kapanıp tatile girdi. İngiliz Meclisi, üç ay sonra 1923 yılının sonlarına doğru açıldığında da İngiltere için öncelikli sorunlar görüşülüp karara bağlandı. İngiltere Parlamentosunda Lozan Barış Antlaşması’nın onaylanması, antlaşmanın imzalanmasından yaklaşık 5.5 ay sonra ancak 15 Ocak 1924’te gündeme geldi. (1) O sırada İngiltere’de muhafazakâr Stanley Baldwin Hükümeti iktidardaydı. Bu hükümet Lozan’ı onaylamayı düşünüyordu. Fakat 16 Ocak 1924’te Baldwin hükümeti istifa etti. İstanbul’dan Londra’ya gönderilen 1924 Türkiye Yıllık Raporu’nda Lozan Barış Antlaşması’nın İngiliz Parlamentosu’ndaki onay sürecinin gecikmesinin Baldwin hükümetinin istifasından kaynaklandığı belirtiliyordu. (2) 

İngiltere’de 22 Ocak 1924’te İşçi Partisi iktidara geldi. İşçi Partisi lideri Ramsay MacDonald, Dışişleri Bakanlığı görevini de üzerine alınca İngiltere’de Lord Curzon dönemi sona erdi. 

İngiliz İşçi Partisi lideri Ramsay MacDonald, 12 Şubat 1924’te Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada. Lozan Antlaşması’nın ve eklerinin basılmasını ve milletvekillerine dağıtılmasını önerdi. (3) Görüldüğü gibi imzalanmasının üstünden yaklaşık yedi ay geçtiği halde İngiltere’de henüz Lozan Antlaşması basılıp milletvekillerine dağıtılmamıştı bile. 

3 Mart 1924’te Avam Kamarasında Yarbay Howard Bury, Dışişleri Bakanı’na, Ormsby Gore da başbakana, “Lozan Antlaşması’nın ne zaman onaylanacağını” sordular. Başbakan, gerekli mevzuatın zaten Lordlar Kamarası’na sunulduğunu ve yakında Avam Kamarası’na da sunulacağını, sömürgelerin de antlaşmanın onaylanmasında hemfikir olduklarını, ancak onayın gerçekleşmesi konusunda kesin bir tarih veremeyeceğini belirtti.” (4)

İngiltere’de Lozan Antlaşması’nın onaylanmasıyla ilgili yasa tasarısı 6 Mart 1924’te Lordlar Kamarası’nda kabul edilip Avam Kamarası’na gönderildi. (5)

Avam Kamarası’nda 6 Haziran 1924’te gerçekleşen Lozan görüşmelerinde, İngiliz sömürgelerinden Lozan Konferansına tam yetkili temsilcilerin çağrılmaması eleştirildi. (6) Sevr ile Lozan’ı karşılaştıran İngiliz politikacılar, İngiltere’nin Sevr’de kazandıklarını Lozan’da kaybetmesi nedeniyle genel olarak Lozan’ı eleştirdiler. Daha önce basına verdiği demeçte, “Türkiye’nin Lozan’daki başarısı medeniyetin hezimetidir” diyen Lloyd George, Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada da İngiliz çıkarlarına aykırı bulduğu Lozan’ı eleştirdi. Bazı İngiliz politikacılar, Lozan’a göre Milletler Cemiyeti’nin, kendilerinden boğazların güvenliğini sağlama garantisi istemesinin, gelecekte İngiltere’yi bir savaşa sürüklemesinden endişelendiklerini dile getirdiler.

“Daily Telegraph, 28 Temmuz 1923. Eski İngiltere Başbakanı Lloyd George “Lozan Türkiye’nin başarısı, medeniyetin başarısızlığıdır” demişti. Doğru, ancak Lozan, medeniyetin değil emperyalizmin yenilgisidir.  

İngiltere’de Lozan hakkındaki en ağır değerlendirmelerden birini Sir Andrew Ryan yaparak “Lozan’da onursuz bir barış imzaladık. Bu, İngiltere’nin şimdiye dek imzalamış olduğu antlaşmaların en uğursuzu, en mutsuzu ve en kötüsüdür” diyecekti. (7)  

Sonuç olarak İngiltere’nin Lozan Antlaşması’nı geç onaylamasının önemli nedenlerinden biri antlaşma imzalandıktan sonra Meclis’in tatile girmesi, Meclis açıldıktan sonra da öncelikli başka sorunların gündemi meşgul etmesiydi. Bunun yanında antlaşmayı onaylamak isteyen Baldwin hükümetinin istifası da süreci geciktirmişti. Ayrıca Lozan görüşmelerine davet edilmeyen İngiliz sömürgelerinin, özellikle Kanada’nın, antlaşmanın onayını geciktirmesi de başka bir nedendi. O günlerde İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesi de süreci yavaşlatmıştı. (8) Çok daha önemlisi İngiltere, hiç de memnun olmadığı Lozan’ı onaylamak için acele etmiyordu. 

Tarihçi Sevtap Demirci ise İngiltere’nin Lozan’ı geç onaylamasının nedenini Musul sorununa bağlayarak şöyle diyor: “Antlaşmanın İngiltere tarafından onaylanması ile Musul sorununun halledilmesinin aynı zamana denk gelmesinin tesadüf olduğunu söylemek saflık olacaktır. Bu, Musul sorununun İngiltere tarafından Milletler Cemiyeti’ne havale edilmesiyle İngiltere’nin antlaşmayı onaylamasının aynı günde, gerçekleşmiş olmasıyla açıklanabilir.” (9)

Avam Kamarası’nda 1 Nisan 1924’te görüşülmeye başlanan Lozan Antlaşması, 6 Haziran 1924’te İngiliz Parlamentosu’nda onaylandı. İngiltere’de Lozan’ın onay süreci, onay belgelerinin Paris’e teslim edildiği 6 Ağustos 1924’te tamamlanabildi. (10)

İNGİLTERE, SALTANATÇILARA VE HİLAFETÇİLERE GÜVENİYORDU

Lozan Barış Antlaşması imzalandığında İngiltere, Türkiye’deki saltanatçıların ve hilafetçilerin desteklediği muhalefete güveniyordu. İngilizler; saltanatçı, hilafetçi muhalefetin baskısıyla Mustafa Kemal’in kontrolündeki Ankara hükümetinin devrileceğini düşünüyordu. 

İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiser Vekili Henderson, Lozan’ın imzalandığı gün, 24 Temmuz 1923’te Türkiye’deki gelişmeleri Londra’ya raporlarken, son zamanlarda Mustafa Kemal’in etkinliğinin hızla azaldığını, saltanatın kaldırılmasının, Halk Partisi’nin kurulmasının ve kişisel husumetlerin bunda etkili olduğunu belirterek şöyle diyordu: “İstanbul’da saltanatı yeniden diriltmek yönünde önemli bir cereyan var. Doğu Anadolu’da saltanatçıdır sanılıyor, ama Anadolu’nun öteki bölgelerinde ve özellikle Ankara’da saltanatı diriltme emeli yok. Mustafa Kemal’in kişisel muhalifleri de saltanatçılığa dayanmak istiyorlar. (Mustafa) Kemal artık eskisi kadar Türkiye’nin lideri durumunda değil. Kontrolü, önemli ölçüde geri alamayacağı biçimde Rauf Bey’e kaptırmış görünüyor.” Henderson’un telgrafının satır aralarından, Lozan imzalanırken İngiltere’nin, Türkiye’de saltanatçı-hilafetçi muhalefetin güçlenmesini ve Mustafa Kemal’in zayıflamasını beklediği anlaşılıyor.  

İngiliz Yüksek Komiseri Henderson, başka bir raporunda, “Söylemeye gerek yoktur ki (Mustafa) Kemal’in saygınlığını artıran şey, bizim (İngiltere) prestijimizi azaltır” diyordu. Yani İngiltere, Mustafa Kemal Paşa’nın, halkın gözünden düşmesini, saltanatçı, hilafetçi desteğine sahip muhalefetin güçlenmesini dört gözle bekliyordu.

Henderson, 7 Ağustos 1923 tarihli raporunda da yakında Mustafa Kemal’in başkomutan sıfatının sona ereceğini ve otoritesinin bir kat daha azalacağını, Rauf Bey’in başbakan olacağını, Mustafa Kemal’in yalnız Meclis Başkanı kalacağını, subaylar arasında hoşnutsuzluk olduğunu; Ali İhsan (Sabis) ve Nurettin paşaların muhalefette ve Konya’daki İttihad-ı Zabitan örgütüyle ilişkide olduğunu yazıyordu. Bu raporun altına, Foreign Office’ten D. G. Osborne şu notu düşüyordu: “Türkiye, kötü zamanların hiçbirini üzerinden atamadı. Zaten hiçbir zaman ıslah olmamış, değişmemişti. Şimdi bir avuç yurtseverin, Türk’ü değiştirebileceği şüphelidir. (Mustafa) Kemal, ameliyatla onu tedavi edebileceğini umuyor. Bu yüzden çöküşün iki ana kaynağı olan saltanatı ve yabancı nüfuzunu budadı. Ama maraz (hastalık), organik gibi, Türk’ün uygarlaşma yeteneği olmayan bünyesinde gibi görünüyor… Ankara’nın merkezi otoritesi başarısızlığa uğruyor. (Mustafa) Kemal’in politikasına karşı muhalefetin, Türk muhafazakârlığının, evrime ve yenileşmeye karşı direnişin sembolü olan saltanatı diriltmek etrafında kristalleşmesi anlamlıdır.”(11)  Osborne, burada önemli bir itirafta bulunarak Osmanlı’nın çöküşünün iki kaynağını “saltanat ve yabancı nüfuzu” olarak açıklıyordu. 

İngiliz belgelerinden anlaşıldığı kadarıyla İngiltere, Lozan sonrasında Türkiye’de Mustafa Kemal’in otoritesinin zayıflayıp saltanatçıların ve hilafetçilerin desteklediği muhalefetin güçleneceğini, böylece Türkiye’de yeniden eski düzene dönüleceğini öngörüyordu. İşte bu nedenle İngiltere, Lozan Barış Antlaşması’nı onaylamak için hiç acele etmiyordu.      

İSMET İNÖNÜ GERÇEĞİ AÇIKLAMIŞTI

Lozan kahramanı İsmet İnönü’ye göre, İngiltere ve Müttefiklerinin Lozan Barış Antlaşması’nın onayını geciktirmelerinin temel nedeni, Ankara rejiminin krize yuvarlanmasını, TBMM hükümetinin devrilmesini beklemeleriydi. İnönü’ye göre Müttefikler, isteksiz oldukları halde Lozan’ı imzalamışlardı. Çünkü savaşı göze alamamışlardı ve Türkiye’de yeni rejimin, ortaya çıkacak tepkilere karşı koyamayarak devrileceğini ümit etmişlerdi. İsmet Paşa’nın hatıralarından okuyalım: 

“Ümit şu: Yeni devlet kuruluşu ile beraber, medeni ve hukuki bir devletin bütün inkılaplarını da yapmaya başlayacaktır. Devletin idare şekli değişmiş, milli iradenin hâkim olduğu bir cemiyet hedef olarak alınmıştır. Bunun üzerine yürümeye başlanmış, hukuki ve idari sistemlerle büyük ıslahata girişilmiştir. Bu ıslahatı memleket ne ölçüde hazmedecek ve kabul edecek ve ne ölçüde tepkiler olacak? Bu bir muamma idi. Galip devletler, kendisine hiçbir suretle yardım edilmeyecek yeni Türk Devleti’nin, içeride çıkacak karşı koymalara ne kudret göstereceğini görmek, ölçmek istiyorlardı. Bütün bu ümitler, ayrı ayrı çetin imtihanlar geçirilerek silinmiştir.” (12)

İsmet İnönü haklıydı. İngiltere’nin, Lozan Barış Antlaşması’nın onaylanmasını geciktirmesinin temel nedeni, tam bağımsız Türkiye’nin uzun ömürlü olmayacağı, Ankara’daki Kemalist hükümetin kısa sürede devrileceği düşüncesiydi. Bu nedenle İngilizler, memnun olmadıkları Lozan’ı onaylamak, Türkiye’yi diplomatik olarak tanımak ve Ankara’da büyükelçilik açmak için hiç acele etmediler. İngiltere, 1930’a kadar Ankara’ya büyükelçi göndermediği gibi Müttefiklerinin de Ankara’ya büyükelçi göndermemesini istedi. Ayrıca uzun yıllar boyunca Türkiye’ye tek kuruş kredi de vermedi.  

Ayrıca Lozan’ı geç onaylayan tek ülke İngiltere değildi. Örneğin Fransa Parlamentosu Lozan’ı, İngiltere’den de sonra 25 Ağustos 1924’te onayladı. Çünkü Lozan, Fransız çıkarlarına da aykırıydı. 

Sözün özü, Atatürk düşmanı fesli Kadir ve müritlerinin, “İngiltere, Lozan’ı onaylamak için halifeliğin kaldırılmasını bekledi” iddiası koca bir yalandır.

Not: Bu konunun ayrıntılarını yakında çıkacak LOZAN kitabımda okuyabilirsiniz.

KAYNAKLAR-DİPNOTLAR

1. Hansard Commons (HC), “Kings Speech”, Deb 15 January (Ocak) 1924 vol,169, c.79.

2. Ali Satan, İngiliz Yıllık Raporlarında Türkiye 1923, Tarihçi Kitabevi, İstanbul 2012, s.80.

3. HC, “Foreıgn Affaırs”, Deb 15 February (Şubat) 1924 vol,169, c.771.

4. HC, ”Treaty of Lausanne”, Deb 03 Mart 1924, vol. 170, c.958-959.

5. Hansard of Lords (HL), “Treaty of Peace (Turkey) Bill”, Deb, 06 Mart 1924, vol.56, c. 621.

6. HC, ”Treaty of Lausanne”, Deb 06 Haziran 1924, vol. 174, c. 1618-1623 vd.

7. Salahi R. Sonyel, Gizli Belgelerle Lozan Konferansı’nın Perde Arkası, AKDTYK TTK Yayınları, 2. Bas., Ankara, 2014s. 190. 

8. Ozan Özavcı, “Türkiye’nin Kurucu Barış Antlaşması İmzalandı: 24 Temmuz…”, Oksijen, 29 Ekim Özel Eki, 28 Ekim-3 Kasım 2002, s.13.

9. Sevtap Demirci, Belgelerle Lozan, Taktik-Stratejik-Diplomatik Mücadele, 1922-1923, Çev. Mehmet Moralı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2011, s. 193.

10. Taha Akyol, Bilinmeyen Lozan, Doğan Kitap, İstanbul, 2014. s.305, 310.

11. Bilal N. Şimşir, Atatürk ve Cumhuriyet, İleri Yayınları, İstanbul, 2006, s. 277-279.

12. İsmet İnönü, Hatıralar, 3. Bas, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2009.s. 425.

Yazarın Son Yazıları

Atatürk’ün ders kitabında ‘Demokrasi ve Kadın Hakları’

“Özetle kadın, seçmek ve seçilmek hakkını elde etmelidir...

Devamını Oku
03.12.2025
Millet Mektepleri

“Türk harflerinin bütün vatandaşlara kapılarının önünde ve işlerinin başında öğretilebilmesi için daha bu sene içinde Millet Mektepleri teşkilatı yapacağız.

Devamını Oku
26.11.2025
Vahdettin nasıl kaçtı?

“17 Kasım 1922 günlü resmi bir telgrafın ilk cümlesi şu idi: ‘Vahdettin Efendi bu gece saraydan kaçmıştır.’

Devamını Oku
19.11.2025
Türkiye'de Opera ve Vals

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” (M. Kemal Atatürk)

Devamını Oku
05.11.2025
Cumhuriyetimiz

Dile kolay, ilan edildiğinde bazı İngiliz yetkililerin sadece iki yıl ömür biçtikleri Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında...

Devamını Oku
29.10.2025
Cumhuriyet’in şeker fabrikaları

“Meclis kürsüsünde bir de ‘üç beyaz’ parolası revaçtaydı...

Devamını Oku
22.10.2025
Nutuk 98 Yaşında: ‘İşte Bu Ahval ve Şerait İçinde…’

Atatürk Nutuk’u bir açılış ve kapanış döngüsüyle yapılandırır.

Devamını Oku
15.10.2025
Atatürk'e saygı duymayan teğmen: ‘Din Dilinin Türkçeleştirilmesi’

Mustafa Kemal Atatürk’e saygısı olmayanın onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Anayasasına da saygısı yoktur.

Devamını Oku
08.10.2025
Patrikhane ve Ruhban Okulu

Heybeliada Ruhban Okulu Fener Patrikhanesi’ne bağlıydı.

Devamını Oku
01.10.2025
Dil devrimini anlamak

“Gece meşguliyetimiz, bildiğin gibi dil dersleri… Gündüz de yalnız olarak aynı mesele üzerinde birkaç saat çalışıyorum.”

Devamını Oku
24.09.2025
Tek Partiden Çok Partiye: ‘Partili Cumhurbaşkanlığından Tarafsız Cumhurbaşkanlığına’

“Aramızdaki farkı bilelim. Biz, mutlakıyetten bugüne geldik. Siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz.”

Devamını Oku
17.09.2025
Tarih Kürsüsü ve Suçluların Telaşı ‘CHP’nin Mallarına El Konulması’

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 102 yaşına girdi.

Devamını Oku
11.09.2025
ETHEM: “İsyan ve İhanet”

“Efendiler, askerî harekâtı çapulculuktan, devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun mâsum çocuklarını fidye dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret zanneden, şarlatanlıklarıyla, yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren...

Devamını Oku
03.09.2025
Büyük Zafer'in sırrı

Tam 103 yıl önce, 26 Ağustos 1922’de, Afyon Kocatepe’de, sabah saat 05.00’te, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın işaretiyle Türk tarihinin en önemli taarruzu Büyük Taarruz başladı.

Devamını Oku
27.08.2025
Aşiret-Tarikat Sorunu

Yeni açılım sürecinde etnik ayrılıkçı siyaset ve dinci, liberal ortakları, gerçeği çarpıtmaya devam ediyorlar.

Devamını Oku
20.08.2025
Saltanat Şurası’ndan Saray Komisyonu’na

1920 yılında Sevr Antlaşması’nı kabul etmek için kurulan “saltanat şurası”nın ve uygulamak için kurulan “barış komisyonu”nun amacı vatanı, milleti değil, sarayı, (sultanı) ve hükümeti kurtarmaktı.

Devamını Oku
13.08.2025
'Doğu Sorunu' devam ediyor! 'Kürt Sorunu mu Türk sorunu mu?'

İngiliz Müsteşarı Hohler, 27 Ağustos 1919’da Londra’ya gönderdiği bir yazıda şöyle diyordu...

Devamını Oku
06.08.2025
LOZAN: Onurlu Barış

Lozan Barış Antlaşması 102 yaşında…

Devamını Oku
23.07.2025
Hedefteki Cumhuriyet

Mustafa Kemal Atatürk’e göre “Türk milleti” kavramı, sadece bir ırkın, bir etnik kimliğin, bir dinin veya mezhebin değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne “vatandaşlık bağı ile bağlı” eşit hukuka sahip tüm yurttaşların ortak-üst-ulusal kimliğinin adıdır.

Devamını Oku
16.07.2025
Atatürk’ün aşama stratejisi ve Türk Devrimi

Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta, 21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığı, TBMM’nin 23 Nisan 1920 Cuma günü dinsel bir törenle açılacağını duyuran bildirinin, “O günün duygu ve anlayışına uyma zorunluluğundan kaynaklandığını” belirtmişti.

Devamını Oku
09.07.2025
Yaşasın laiklik

“Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil” (Uğur Mumcu- Cumhuriyet 1 Mart 1987)

Devamını Oku
02.07.2025
Atatürk’ün dünya barışını koruma formülü

Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken, güneyimizde İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları devam ediyordu ki, birden bire İsrail-İran Savaşı başladı.

Devamını Oku
25.06.2025
Sykes-Picot, Sevr, BOP ve Lozan

Şu gerçeği iyi görmek gerekir ki Sykes-Picot’tan Sevr’e, Sevr’den BOP’a, Türkiye’yi bölüp parçalamaya yönelik planların önündeki en güçlü kalkan Lozan Antlaşması’dır.

Devamını Oku
18.06.2025
Tek parti döneminde hac yasak mıydı?

1 Haziran 1927 tarihli ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk) imzalı bir Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre “Hac mevsiminde Hicaz’a gönderilecek Hıfzıssıhha uzmanlarından Dr. Şerafeddin Bey’e siyasi pasaport verilmesi” kararlaştırılmıştı.

Devamını Oku
11.06.2025
Atatürk'ün Mirası Büyükdere Fidanlığı

Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1928 yılında İstanbul’da “Büyükdere Meyve Islah Enstitüsü” kuruldu...

Devamını Oku
04.06.2025
Lozan ve Kürtler

“Kürtler küçük lokmanın pek kolay yutulacağını vaktinden çok evvel anlamışlardır. Türk birliğinden ayrılmak zihniyetinde bulunanları Kürtler kendi milletlerinden addetmezler. Kürtlerin mukadderatı Türk’ün mukadderatıyla eştir. (…) TBMM Hükümeti dâhilinde Kürtlüğün ayrı bir unsur olarak telakkisini hiçbir zaman işitmek istemediğimizi arz ederiz.”

Devamını Oku
28.05.2025
1921 Anayasası ve Muhtariyet

“Vilayetler kendi başına bir devlet değildir. Amerika hükümeti müttehidesi gibi değildir. Her vilayetin haiz olduğu muhtariyet, mahalli işlere münhasırdır. O işler ki yalnız vilayeti alakadar eder. O işler o vilayetin işleridir.”

Devamını Oku
21.05.2025
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine saldırmak

Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın hedef alınması; tam bağımsız, üniter, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef alınması demektir.

Devamını Oku
14.05.2025
CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

Devamını Oku
07.05.2025
Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Devamını Oku
30.04.2025
‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’nin açılması

‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’NİN AÇILMASI

Devamını Oku
23.04.2025
Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Devamını Oku
16.04.2025
Atatürkçü gençliğin yükselişi

Atatürkçü gençliğin yükselişi

Devamını Oku
02.04.2025
Atatürk’ün önderliğinde cumhuriyetçi direniş

ATATÜRK'ÜN ÖNDERLİĞİNDE CUMHURİYETÇİ DİRENİŞ

Devamını Oku
26.03.2025
Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Devamını Oku
19.03.2025
Laiklik neden gereklidir?

Laiklik neden gereklidir?

Devamını Oku
12.03.2025
Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Devamını Oku
05.03.2025
Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Devamını Oku
26.02.2025
ATATÜRK'ÜN KONUŞMASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Atatürk’ün konuşmasının düşündürdükleri

Devamını Oku
19.02.2025
Şeyh Sait İsyanı

Şeyh Sait İsyanı

Devamını Oku
12.02.2025