‘Yeni Türkiye’nin çocukluk hastalığı: Osmanlıcılık
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

‘Yeni Türkiye’nin çocukluk hastalığı: Osmanlıcılık

04.05.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

"Yeni Türkiye” ye tarih inşası şu ara kongre salonlarından ekranlara, kutlamalar ve “kurmaca”lar eşliğinde tam gaz devam etmekte. Önceki yazıda ele aldığımız TRT dizisi Sevda Kuşun Kanadında, buna verilebilecek bir örnek. Diğeri, Kut-ül Ammare kutlamaları ve ona ilişkin de bir yazı kaleme aldık.

Ancak Tayyip Erdoğan’ın Lütfi Kırdar’daki anmada sarf ettiği sözler, konuyu daha da irdelemeye el verir mahiyet arz ediyor. Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet’le hesaplaşırken kendi Türkiye’sinin “yeni tarih inşası”na ilişkin sözünü sakınmaksızın konuşmuş.

Bakalım:


“Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyet’e atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de, devletimizin de hasmıdır.”


Erdoğan’ın eski Türk tarihinden Cumhuriyet’e “atlama” ifadesi doğrultusunda biraz bilgi tazeleyerek, işaret ettiği “hasmın” vasıflarını netleştirmeye çalışalım!..
Kemalist Cumhuriyet, ulus-devletin inşa sürecinde tarihsel süreklilik ihtiyacını karşılayacak “gelenek icadı”na yanı başında duran, ama aynı zamanda kendi açısından bir siyasi antitezin de membaı olan yakın geçmişten değil, daha eski (“kadim”) geçmişten gitti. Yüzyılların Selçuklu-Osmanlı geleneğini taşıyan Anadolu platosundan Orta Asya steplerine “atlama” denilebilecek bu durum, bir imparatorluk yıkımından çıkmış yeni rejimin kurulma kaygılarıyla bağlantılıydı. Yakın geçmişe tarihsel göndermenin bir kurumlaşmaya imkân vermeyeceğine tecrübelere dayanılarak kani olunmuştu. O yüzden “tarihsellik” için ihtiyaç duyulan gelenek, Malazgirt Ovası’ndan değil Ergenekon Kapısı’ndan çıkarılıp “icat edildi”.

Mesele şu ki bu tartışma Cumhuriyet’ten önce Osmanlı’da başlayıp sonrasında devam etmiş ve 1940’lardan bugüne önemli aşamalardan geçip büyük ölçüde de “aşılmış” olarak gelmiştir. Mesela, Malazgirt mi Ergenekon mu tartışması, Yahya Kemal’le Ziya Gökalp’in karşı karşıya gelmesiyle daha Cumhuriyet ortada yokken mevcuttu. “Benim için 1071’den önceki devirlerimiz kablet tarih [tarihöncesi], 1071’den sonraki devirlerimiz tarih” diye düşünen Yahya Kemal karşısında “Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan / Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir; Turan” diyerek eski Türk tarihine “sıçrama” yapan bir Ziya Gökalp vardır. (Ama tabii o da zamanla böylesi idealist bir çizgiden daha gerçekçi noktaya gelerek “Bugün şeniyet sahasında yalnız Türkiyecilik vardır” diyecektir.)


Ve yine mesele şu ki erken Cumhuriyet döneminin özel koşullarının yol açtığı bu “kopuşçu” tarih inşasından “sentezci” anlayışla Malazgirt ve Ergenekon’u buluşturan bir muhafazakârlık, çok uzun zamandır Cumhuriyet’in bünyesinde düşünsel olarak da, siyasal olarak da yürürlüktedir. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu’dan Peyami Safa’ya, Tanpınar’dan Cemil Meriç’e, Tarık Buğra’dan Ahmet Kabaklı’ya uzanıp gelen bu anlayış, Gökalp’le Yahya Kemal’i hasım olmaktan çıkarıp hısımlığa çoktan sokmuştur! Böylece Ötüken’den, Göktürkler’den Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye’ye ulaşan “gelenek icadı”, ideolojik ve de resmipolitik olarak memlekette öne çıkarılmıştır.


Her şey bir yana, 12 Eylül darbesinin sol-sosyalizm fobisi karşısında “Türkİslâm Sentezi”ni resmi ideoloji yapmasıyla, ta 35 yıl öncesinde bu bir “devlet dili” haline çoktan gelmişti. “Sentez”in mimarları arasında bugünkü AKP kurmaylarının ağababaları olarak zikredilmeyi hak edecek isimler vardır.


Yani Erdoğan’ın sözleri çoktan aşılmış sözler. Düşünün, aranızda kim Osmanlı tarihi okumadan, “Altın Çağ”ı (Fatih-Yavuz-Kanuni) bilmeden geçti okul sıralarından?.. Ve hepimize Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı yenilmedi ama Almanlar teslim olunca “Biz” de yenik sayıldık diye belletilmedi mi? Hâlbuki Cumhurbaşkanı, mevzubahis konuşmasında bunu da sanki yeni bir şey gibi takdim ediyor!..


Dolayısıyla Erdoğan’ın sözleri beni dehşete düşürmüyor, sadece şaşkınlığa uğratıyor. “Yeni Türkiye” reisliği, farkında mı bilinmez, bu ülkede muhafazakârlığın gerek ideolojik olgunlaşma, gerek siyasi tecrübe açısından kat ettiği yolun çok gerisine, adeta “ergenlik” düzeyine inmekte. Tabii böyle ellerde muhafazakârlık da bir “çocukluk hastalığı” olmaktan öteye gitmiyor.

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018