Merkez Bankası (MB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun İstanbul Sanayi Odası’nda sanayicilere söylediği sözler tartışılıyor. 

Kavcıoğlu, ucuz TL kredisi alıp döviz stoku yapan firmalar olduğunu, ellerinde bu şirketlerin listesini tuttuklarını açıkladı. 

Ekonomik bunalımın mimarı AKP, yine “düşman” yaratma derdinde...

***

Eğer bir sanayici yatırım yapmak için kredi alıp bu parayı dövize çeviriyorsa devlet elbette “Nerede bu yatırım” diye sorma hakkına sahiptir...

Yani krediyi şartlı olarak veriyorsa o şartın gereğinin yapılıp yapılmadığını denetlemelidir. 

Ancak Türk Lirası’nı pul değerine düşüren iktidar, parasını korumak için dolarda kalan yatırımcıyı, yurttaşı “stokçu” diye suçlayamaz...

***

Sanayicilerin yaptıkları yatırımlara göre yıllara yayılan döviz ödemeleri var... Yani dış ticaret yapıyorlar... Bu ödemelerin sağlıklı sürmesi için dövizin artışını hesap ederek döviz bulundurmaları kadar doğal bir eylem olamaz... 

Yurtdışı ile mal alıp satan, hammadde satın alan sanayiciler, tüm bu işlemleri dövizle yapıyorlar. 

Elbette döviz satın alacaklar... Elbette döviz bulunduracaklar... 

***

Merkez Bankası, yatırım şartı ile ucuz TL kredisi alıp dövize yatıran kim var ise açıklamalıdır. “Elimizde liste var” deyip sopa göstermek tehdit jargonudur. Merkez Bankası’nın saygınlığına gölge düşüren bir konuşma üslubudur. 

***

Türkiye’de sanayici olmak, istihdam yaratmak Sisifos’un efsanesine benzer. 

Yunan mitolojisinde Sisifos, her gün devasa bir kayayı dağın zirvesine yuvarlar, taş zirveye yaklaştığında bu yorucu eylemi en başından sonsuza kadar tekrar eder... 

AKP’nin sanayiciyi üretimden koparan politikası, sanayicilerin birçoğunun paradan para kazanma yolunu seçmesine, sanayi işlerini bırakıp beton ekonomisine yönelmesine neden oldu!

İktidar, zor şartlarda üretim yapanlara, istihdam sağlayanlara teşekkür edip teşvik edeceğine onları Sisifos’un cezasına mahkûm ediyor. 

***

Tüm dünya faiz artırımına giderken “Ben faizi indireceğim” diyen, ekonomi bilimi ile inatlaşarak ülkeyi yüzde 100 enflasyona -İTO resmi rakamı!- sürükleyen, Türk Lirası’nı, Türk mallarını, Türk hizmetlerini, Türkiye’deki arsaları, şirketleri, emeği ucuzlaştıran... Yabancılar için, karapara aklamak isteyenler için memleketi yağma Hasan’ın böreğine çeviren AKP, kayda girip vergi ödeyen sanayicileri “düşman” ilan ediyor!

Oysa;

MASAK orada... Yurtdışına para kaçıranların varlığı Pandora belgelerinde, WikiLeaks sızıntılarında var. Sedat Peker ifşa ediyor... Avrupa Birliği karaparanın önlenmesi raporunda Türkiye’den vergi cennetlerine milyarları kaçıran, memleketi karaparanın cirit attığı ülkeler ligine düşürenlerden söz ediliyor.

Merkez Bankası MASAK ile el ele vermeli, bu yapıların üzerine gitmelidir. 

***

Dövizi 6 TL’den alıp 18 TL’den satanları açıklamıyor iktidar... 128 milyar doların kimlerin cebine gittiğini örtmeye çalışıyor.

Kur korumalı mevduat üzerinden tefeci faizi alanlar da bir sır!

Nasılsa elde kayda girmiş sanayiciler var!

***

Merkez Bankası’nın ve iktidarın üreticileri “dövizinizi bozdurun” kıskacına alması anayasanın 167. maddesine de aykırıdır.  

Dış ticaret yapanları, dövizle ticaret yapanları, şirketlerini batırma noktasına getirecek riskleri almaya zorlayamazsınız.  

***

Üreten iş insanından emekçiye, patrondan personele, emekliden işsize, yakası mavi olan beyaz olan tüm kesimler yaşanan buhranın sorumlusunun SARAY rejimi olduğunu biliyor... 

Düşman yaratmayın, yarattığınız yıkıma sorumlu aramayın, aynaya bakın...

MİLLETİN VEKİLLERİNİN TATİLİ BÖLÜNMESİN!

Ordu’da Sezer A., tedavisini yapan doktorun kafasını yardı...

Şanlıurfa’da acil servis doktoru hasta yakınları tarafından dövüldü. Saldırganlar serbest bırakılınca darp edilen doktor diplomasını yırttı.

Konya’da Dr. Ekrem Karakaya görevi başında öldürüldü.

***

Çukurova Devlet Hastanesi’ni 50 kişilik grup bastı.

Gebze’de hemşire Önder Gürel’i, hasta yakını darp etti. Burnu ve kafatası kırıldı!

***

Şanlıurfa’da parke taşıyla doktorlara saldırdılar. Bir kişi gözaltına alınıp serbest bırakıldı! Zanlı tekrar taş alıp hastaneye gidince “tehdit” suçundan tutuklandı.

Son altı aylık şiddetten kesitler...

***

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu şiddeti çözmek için Meclis’i toplantıya çağırdı.

AKP ve MHP katılmayınca Meclis toplanamadı...

Yaşamları boyunca sağlık hizmetini, çoluk çocuk en lüksünden milletin cebinden karşılayan vekiller, doktorların hayatı söz konusu olduğu halde Meclis’e gelmediler!

***

Dr. Fikret Hacıosman’ı hastası başından vurdu.

Dr. Kamil Furtun silahlı saldırıda hayatını kaybetti.

Dr. Ersin Arslan bıçaklı saldırı sonrası yaşamını yitirdi. 26 yaşındaydı...

Dr. Ali Menekşe, Dr. Hüseyin Ağır...

Yitip giden yaşamlar size de ağır gelmiyor mu?!