Seçime günler kala 790 milyon Avro daha borçlandı Türkiye Varlık Fonu...
Peki bu paralar nereye harcanıyor?
Adı üzerinde Varlık Fonu, Türkiye’nin milli servetinin toplandığı altından bir kasa...
Kasanın anahtarı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da...
***
Önce bu kasanın içine konulan varlıkları aktarayım:
Türkiye’nin öncelikli 7 sektöründen 29 şirket, 2 lisans ve çok sayıda taşınmaz...
Ziraat Bankası, Halkbank, VakıfBank, Borsa İstanbul, Türkiye Sigorta, Türkiye Hayat Emeklilik...
Türk Hava Yolları’nın yüzde 49’u, PTT’nin tamamı, İzmir Alsancak Limanı’nın tamamı...
Botaş, Türkiye Petrolleri, TVF Enerji, TVF Rafineri ve Petrokimya... Turkcell (yüzde 26’sı) Türksat, Türk Telekom...
Çaykur, Kayseri Şeker, Türk Şeker...
Eti Maden, Türkiye Maden, Kardemir (yüzde 4’ü)...
***
2020 yılsonu itibarıyla TVF portföyünün yani halka ait kasanın toplam değeri 296 milyar dolardı.
Peki bu varlıklar gerçekten hâlâ millete, halka mı ait?
Değil… Varlıklar uluslararası bankerlere ipotek edilerek daha şimdiden yabancıların eline geçti.
***
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak’ın haftalık değerlendirme raporunda yer alan bilgiye göre geçen hafta yapılan 790 milyon Avroluk borçlanmanın faizi iki yıl önce yapılan borçlanmanın iki katı!
Peki bu telaş neden?
Yandaş şirketlere verdikleri olağanüstü krediler nedeniyle zor günler geçiren, içleri boşaltıldığı halde deprem yaralarını sarmak için AFAD’a milyarlarca lira bağış yapan -AFAD’a bağışlanan paralar böylece Sayıştay denetimi dışına çıkarıldı- kamu bankalarının acil sermaye ihtiyaçları karşılandı.
***
Türkiye Varlık Fonu doğrudan Erdoğan’a bağlı yapısı ile tek adam sisteminin tüm özelliklerini taşıyor. Bünyesinde bulunan şirketler eş, dost, yandaş, işsiz siyasetçi arpalığına dönüştü.
Şirketler, yönetim kurulu üyeliği adı altında milletin parası ile yüksek maaşa bağlanan Saraylılarla dolu..
***
Türkiye Varlık Fonu’nun amacı kendi ifadeleri ile “bünyelerindeki varlıkların değerini artırmak”.
Oysa tersine şirketler zarar ediyor. Gerçek anlamı ile bağımsız bir denetimin yapılmadığını söylemeye gerek yok sanıyorum.
Örneğin Varlık Fonu’na devredilmeden önce kâr açıklayan PTT, varlık fonu bünyesinde milyonlarca lira zarar ettirildi.
Belgelere dayanarak yazdığım “PTT’nin içi nasıl boşaltıldı?” başlıklı haberime ışık hızı ile erişim engeli getirildi.
Varlık Fonu üzerinde karanlık bir örtü var... Bu örtüyü aralayıp belgelere dayalı haber yaptığınızda ise yandaş yargı eli ile o haber de ortadan kaldırılıyor.
Neden?
Çünkü iktidar milletin alın teri ve vergileri ile oluşan Hazine’yi yandaş müteahhitlere nasıl bağladı ise Varlık Fonu da aynı değirmenin çarkına su taşıyor...
***
İstanbul Finans Merkezi’nin inşaatını yarım bırakan Saraylı işadamlarına 1.6 milyar TL aktarıp finans merkezi işini üstlenmişti Varlık Fonu...
Oysa fonun faaliyet amacında inşaat, gayrimenkul işi yer almıyor... TVF 2020 yılı faaliyet raporunda, yurtiçindeki stratejik yatırımlara sermaye sağlamayı, döviz getirici faaliyetleri desteklemeyi, yurtdışı rekabetçi şirketleri fonlamayı amaç edindiğini anlatıyor...
Masal anlatıyor yani... İstanbul Finans Merkezi’nin bu amaçlarla örtüşen bir yanı var mı?
Yarım kalan dev inşaatı devralan fon yönetimi kalan işi de yine havuzcu işadamlarına dağıttı. İşin bedeli 3.7 milyar TL idi.
Fon, ihtiyaç olan kaynağı da millete ait varlıkları bankerlere ipotek ederek sağladı.
Seçim öncesi halkın birikiminden yandaşlara olağanüstü bir servet transferi yapıldı...
***
Türkiye’nin gözbebeği varlıklarını yandaş müteahhitlere kaynak sağlamak için kullanan, yurtdışına rehin veren iktidar, şehir hastanelerinden köprü, otoyol ve tünellere kadar yaptırdığı işleri de yabancı tekellere ipotek ettirdi.
Ülkenin geleceği ipotek altında...
TVF Yönetim Kurulu’nda dikkat çeken iki isim var.
Biri, Tosyalı Holding’in et ile tırnak kadar Erdoğan’a yakın olarak bilinen sahibi Fuat Tosyalı...
Olağanüstü servet artışı ile iş dünyasına parmak ısırtıyor...
Diğer isim ise 2001 yılından bu yana Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin başkanlığını yapan Rifat Hisarcıklıoğlu.
365 oda ve borsa ile 1.5 milyon üyeyi kapsayan, Türkiye’nin en büyük iş kuruluşunun 22 yıldır başkanı...
İktidarın ekonomiyi iflasa götüren, halkı soğana patatese muhtaç eden politikasına ses çıkarmayan görünmez başkan...
Erdoğan’ın iki dudağı arasında 300 milyar dolarlık bir servet...
Şimdi bir kez daha düşünün... Varlık Fonu kimin varlığı?
‘GÖRÜNMEZ HOLDİNG’
Türkiye Varlık Fonu, İstanbul Finans Merkezi projesinin yüzde 35 işini üstlenip ilerletemeyen Ağaoğlu, İntaş ve YDA’dan “yaptıkları masrafı ödeyerek” işi devralmıştı. Müteahhitlere 1.6 milyar TL ödeyen TVF, yeni müteahhitler bulmuştu. SİYAHKALEM MÜHENDİSLİK, MUSTAFA EKŞİ İNŞAAT, GÜR YAPI, YAPI YAPI şirketleri ile masaya oturan fon, 3.7 milyar TL ile bu şirketlere işi devretti. Ben bu yapılanmaya “Görünmez Holding” diyorum. Birbirinden farklı olan şirketler al gülüm ver gülüm sistemi içinde iktidarın rant projelerinde kimi zaman rakip kimi zaman ortak oluyorlar. TVF, üzüm salkımı gibi iç içe olan yandaş şirketler arasında köprü kurarak finans merkezi işinde bir grup yandaşı kurtarıp bir başka gruba rant transferi yapmış oldu.
