Ülkü Tamer

Eğer gerçekten okuyacaksanız...

20 Ağustos 2011 Cumartesi
\n

\n

Tatilini yapıp işinin başına dönmüş beş kişiye sordum: Tatilde ne okudun?Hiçbiri tek kelime okumamış. Sadece biri gazetelere şöyle bir göz atmış, o kadar.\n

\n

Üstelik bunlar aydın kişiler. Gazetelerin kitap eklerini karıştırıp Tatilde ne okuyalım? yazılarını ciddi ciddi inceleyen meraklılar”.\n

\n

Yine de soranlar var: Haftaya tatile çıkıyorum. Ne okuyayım? Belki bir mucize olur da okur diye şu sıralarda hep aynı kitabı öneriyorum. Memet Fuatın kısacık romanını.\n

\n

***\n

\n

Memet Fuatın bende çok ayrı, çok özel bir yeri var. İnsan olarak da, sanatçı olarak da, düşünür olarak da, eleştirmen olarak da her zaman büyük saygı duydum ona. Bugün üç-beş satır, üç-beş dize yazabiliyorsam, bunda Memet Fuatın payı olduğunu hep söylemişimdir. Yalnız bana mı, adlarını sıralamaya kalksam koca bir liste oluşturacak nice yazarlara, çevirmenlere olağanüstü emeği geçmiştir onun. Bir yazısında belirttiği gibi, kendisinden çok başkalarını gözetmiştir Memet Fuat. Bu yüzden kendi yazarlığını bilerek, isteyerek gölgelemiştir.\n

\n

***\n

\n

Yayıncılık, editörlük yaptığı dönemlerde uzun süre tek kitabıyla, Düşünceye Saygısıyla yetinmek zorunda kaldık. Yaşamının son yıllarında, geçmişin öcünü alırcasına arka arkaya kitaplar yazdı, yayımladı Memet Fuat. Anılar, denemeler, eleştiriler, derlemeler...\n

\n

Ve romanlar.\n

\n

Geçmişin Yaşadığımızı yeniden günışığına çıktı.\n

\n

Seni Deliler Gibiyi okuduk.\n

\n

Arkasından son romanıAdlin yayımlandı. Ölümünden sonra.\n

\n

***\n

\n

Memet Fuat bize nesnel olmayı öğretmişti. Yargı verirken kişisel duygulardan arınmayı. Bunları yapmaya hep özen gösterdim.\n

\n

Ama söz konusu Memet Fuatsa, ne yalan söyleyeyim, nesnel olamıyorum. İstesem de olamam zaten.Adlini okurken de herhangi bir okur değildim. Kitapta anlatılanların bir bölümünü onun ağzından dinlemiş, bazı kişileri tanımış, olayların geçtiği yerleri görmüş biriydim.\n

\n

Bu yüzden bir roman gibi okuyamadım kitabı. “Adlin bir kısa roman olarak sunuluyor gerçi, ama roman mı, öykü mü, anı mı, bilemiyorum. Yaşadığımızı, “Gölgede Kalan Yılları tamamlayan bir yapıt. Ne olursa olsun, bence bir başyapıt. Herkesin okuması gereken bir başyapıt.\n

\n

***\n

\n

Adlin kısacık bir anlatı. 86 küçük sayfa. Ama bir dönemi, bir çevreyi o kadar renkli, o kadar ayrıntılı yansıtıyor, çeşitli kesimlerden birçok kişiyi tipler olarak değil de, yaşayan karakterler olarak öylesine başarıyla canlandırıyor ki, şaşırmamak elde değil.\n

\n

Kitapta Memet Fuatın temel özellikleri hemen beliriyor: Su gibi akıp giden duru bir dil ve yalınlık.\n

\n

Özentisiz, ustalık gösterilerinden uzak bu dil Memet Fuatın bütün yapıtlarında görülüyor zaten. Yalınlık da. Yalınlık peşinde koşarken yavanlığın tuzağına düşen yazarlar için basbayağı bir ders kitabı” “Adlin”. Memet Fuatın öteki anlatılarını, “Yaşadığımızı, “Seni Deliler Gibiyi okumuş, sevmiştim. Ama en çok Adlini sevdim. Onu hayran olduğum başka kısa anlatıların, sözgelimi Carlos Fuentesin Aurasının yanına koydum.\n

\n

Bu arada, büyük bir üzüntüye kapıldığımı da belirteyim. Keşke Yaşadığımızdan sonra romana ağırlık verseymiş Memet Fuat. Biraz olsun bencillik etseymiş. Başkaları için harcadığı vaktinin yarısını kendine ayırsaymış.\n

\n

Kim bilir ne Adlinlerle zenginleşecektik.\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Notlar... 5 Ocak 2013
Yoksul Köylü 29 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları