Yazgülü Aldoğan

Demokrasi olsa savaş olmazdı

03 Mart 2022 Perşembe

Savaş ölümdür, kandır, şiddettir, silahtır, sevdiğin her şeyi kaybetmektir.

Ama eğer savaş, vatanı savunmaksa şandır, şereftir, cesarettir, heyecandır, umuttur ve sonunda kazanılır! Bu kazanımdan bakarsınız bir ulus doğar!

Ukrayna’nın koskoca Rusya’yı püskürtebilme nedeni budur; tıpkı hiçbir şeyi kalmamış ve toprakları işgal edilmiş Osmanlı tebaasının çarıkla ayaklanıp düşmanı püskürttüğü ve Türk ulusunu yarattığı gibi? 

Ukraynalılar için onlar zaten Rus, Slav halkı, ne demek Avrupalı olmak diyordu Putin, Ukrayna’ya saldırınca tankların önünde yere oturan bir ulus yarattı! O tankların geçişini önlemek için köprüyle birlikte havaya uçan kahramanlar yarattı; komedyen, zenne diye küçümsenen Zelenski, Putin’in kendisini hedef alması üzerine ABD’nin sınır dışına çıkaralım teklifine askeri üniforma giyip halka silah dağıtarak, direnişin başına geçerek yanıt verdi. Evet, kükreyen fare ama haklı olunca savaşı kazanır!

Ya Rus askerleri? Hepsi de kendi halinde yolda giden arabanın üzerinden iki kez geçen tankın askeri kadar şiddet manyağı değildi ki önlerine dikilen silahsız sivillerin üzerinden geçemedi! Çünkü askeri olduğu savaşta saldırandı, savunan değil! 

Hâlâ mı savaş?

İlle de iki üç kutuplu olup birbirine saldırmak, güç kavgası yapmak zorunda mı dünya devletleri? İkinci Dünya Savaşı’ndan hiç mi ders alınmadı? Parayı silahlar için harcamak yerine barış için, refah için, mutluluk için harcayamaz mıyız?

SAVAŞ ÇÖZÜM DEĞİL

Gelinen noktada öldürülen siviller, yıkılmış bir ülke, hesabı tutmadığı için havası balon gibi sönmüş Putin, ekonomik savaşla ticareti altüst olmuş Rusya ve bütün bunlardan en büyük zararı görecek üçüncü ülke, turizmi, ithalatı, ihracatı ve enerji gereksinimi bu iki ülkeye bağımlı Türkiye

Turizmciler önünü göremiyor. Yaş meyve sebze dolu ihracat TIR’ları geri döndü. İthalatçının eli boş kaldı. Hepsi bir yana, buğday ne olacak? Kendi ülkesini, çiftçisini bitirip ona vereceği teşvikle kendi kendine yeten ülke olmak yerine arpasını, buğdayını, samanını bile ithal eden ülke yaptıkları halka ne yedirecekler şimdi? 

20 bin öğrenci Ukrayna’da eğitim görüyormuş, bu kadar çok olduğunu biliyor muyduk? Ateş altında kalan gençler, yurda dönebilmek için çırpınıyor, sıkışıp kaldılar savaştaki ülkenin değişik şehirlerinde. Eğitim politikanız doğru olsaydı, bilimi Ukrayna’da mı arardı o gençler? Dışişleriniz liyakate dayalı çalışsaydı onları çoktan tahliye etmiş olmaz mıydınız? Enerji konusundaki bağımlılığımıza hiç girmiyorum, kışın ortasında doğalgazdan da yoksun kalabiliriz, petrolden de.

Türkiye Cumhuriyeti, şimdiye kadar hiçbir zaman çok iyi yönetilmedi ama bu ülkenin başına gelmiş en büyük talihsizliktir AKP iktidarı. Cumhuriyetle kurulmuş parlamenter demokrasiyi yıkıp tek adam hâkimiyetinde bir kişinin şahsına özel dizayn ettikleri Türkiye’ye değil, RTE’ye özel başkanlık sistemi ülkede ne adalet bıraktı ne eğitim ne tarım. Maden arayacağız diye ne orman kaldı son çıkardıkları kararla ne zeytinlikler kurtarılabilecek! Ülke adeta işgal altında, gereksiz yatırımlarla kullanılmayacak havaalanları, geçilmeyecek köprüler ve otoyollarla dış merkezlere milyarlarca dolar borçlandırılmış bir ekonomi, iktidar değişse bile kolay kolay düzelemeyecek bir bağımlılık uluslararası ekonomi güçlerine

Gözümüzün önünde yaşanan bu tarihi gelişmeler, Türk halkının da aklını başına getirmeli. Demokrasinin olmadığı ülkelerde Putin gibi çok güçlü bir lider bile ülkesini felakete sürükledi. Türkiye’nin en büyük ihtiyacı demokrasidir! Demokrasi yolunda yaptıkları ortaklıkla birbirlerine hiç de benzemeyen altı partinin ortaklığına ve onları demokrasi için destekleyeceğine inandığım HDP ve TİP’in ortak yürüyebileceğine inanıyorum. Tek umut bu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları