Yazgülü Aldoğan

Neden kaçıyorlar? Onlar ve bizimkiler?

29 Temmuz 2021 Perşembe

Müslümanın Müslümana ettiğini gâvur etmiyor! Bakınız haritaya: Müslüman ülkeler de kan akıyor, Filistin- İsrail kavgası dışında hep iç savaş. Dünya haritasında, ülkesinden kaçmak isteyenlere, göçmenlere bakın: hemen hepsi Müslüman. Nereye göç etmek istediklerine bakın: Türkiye dışında hepsi Müslüman olmayan ülkeler! Türkiye’ye de kalmak değil, yine Hıristiyan ülkelerine gitmek için gelmek istiyorlar, ama bizden başka da seçmeden alan yok. Türkiye’de yaklaşık beş milyon Suriyeli var. Türkmeni, Kırgızı, Özbeki, Uygurunun sayısı belli değil. Afganistan’da Taliban hâkim oldukça yollar dolu, ABD’nin örgütlemesi, İran’ın işbirliğiyle birkaç milyon da oradan gelecek!  

Özetle Müslümanlar, Müslüman ülkelerde çok mutsuz! Prof. Yaşar Nuri Öztürk ne güzel yorumlamış: “Müslümanlar ülkelerinde ya yoksulluktan çok perişan, ya da para olsa bile çok mutsuz, baskıdan!” Ve bunun için kendi ülkelerinde kalmaktansa, Avrupa’ya, ABD’ye gidip para kazanmak ve özgür yaşamak istiyorlar! Çünkü Müslüman ülkelerde ya iktidar kavgaları ve darbeler birbirini izliyor, mezhep çatışmaları oluk oluk kan döküyor; ya da aşırı otoriter ve sert rejimler kafasını kaldıranın kafasını kırıyor! Ve bir süredir bunların ceremesini de LAİK bir Müslüman ülke olarak, jeofizik konumu nedeniyle, sınır karakolu gibi duran Türkiye ödüyor. Türkiye kaçak göçmen cenneti oldu. Mali olarak yüklendiğimiz sorumluluk bir yana, demografik denge değişiyor, bu insanları bizim rejim kullanıyor, vatandaşlık veriyor, oy deposu olarak görüyor. Çelişkiye bakın ki bu insanların Türkiye’ye gelme nedeni olan laik Müslüman ülke olma durumu giderek değişiyor; İktidar şimdi de bu insanların sayısal çoğunluğundan yararlanarak laik rejimi değiştirme politikasını sürdürmeye çalışıyor! AKP, iktidara geldiğinden beri kurbağayı kaynatarak uyguladığı alıştırma, değiştirme taktiğiyle ülkemizi tanıyamadığımız bir hale getirdi. Ve kimse bunu istemiyordu? Kimse bundan memnun değil? Bakın en son açıklanan LGS sınav sonuçlarına: kindar ve dindar gençlik yaratma niyetiyle eğitimde önce sekiz yıllık temel eğitimi zorunlu olmaktan çıkarıp ardından din temelli eğitime örgün ve vakıf benzeri kurslarla ağırlık verip akademik eğitim kurumlarına yatırım yapmadılar. Öğrenciler imam hatiplere gitmek zorunda bırakıldı. Ve bakın onlar fen liselerine gitmek istiyor ama üç imam hatip, bir fen lisesi olunca gidemiyor! İmam hatiplerde kızların başı örtülü, kız erkek ayrı, saatlerce din eğitimi görmek zorunda kalıyor ya da eğitimi bırakıyor!

Müzeler camiye döndürüldü. Yatılı Kuran kurslarında çocuklarımızın can güvenliği yok. Sevgili Afganlılar, Talibandan kaçıyorsunuz ama buranın da Talibanı aratmasına az kaldı. Gençlerimize sorun: ülkeyle ilgili hayalleri bitti! Onlar da iş ve özgürlük için buradan kapağı atmak için başka bir ülkeye gitmek istiyor ve ne tesadüf, onlar da Müslüman olmayan bir ülkeye! Ve Türkiye’nin yetişmiş insan gücü giderken ucuz ve hak aramadan çalışacak niteliksiz işgücü geliyor sınırdan kaçak olarak.

TÜRKİYE’NİN FARKI LAİKLİKTİ

Oysa o beğenmedikleri ve değiştirmeye çalıştıkları Türkiye de Müslümandı. AKP iktidara geldiğinde bu ülkede 80 bin camii vardı, beş vakit ezan da okunuyordu, oruç da tutuluyordu. Din dersi de vardı, isteyene imam hatip de! Anadolu Müslümanlığı İhvan değildi. Türkiye LAİK bir ülkeydi. Güçler ayrılığı vardı. Anayasa Mahkemesi kararlarına başçavuşun eşeği muamelesi yapılmıyordu! Hâkimler, vicdanları ve cüzdanları arasına biraz sıkışmıştı ama her karar için Saray’a bakmıyorlar, aynı suça iki ayrı karar çıkmıyordu. Ülkenin en iyi üniversiteleri çökertilmeye çalışılmıyordu! Her yerde geçilmeyen otoyollar ve köprüler yoktu ama insanların karnı toktu!

Atatürk Türkiyesi’nin kadın sporcusuna da hiçbir camii hocası “Senin anan burnunu göstermekten utanıyordu!” diye ayar çekmeye kalkmıyordu çünkü unuttunuz belki ama bizim köydeki analarımız bile başına hafif bir tülbent örter. Halamın 50’li yıllarda Afyon’da şortla bisiklete binerken fotoğrafı var! Sıkma başlar sizin döneminizin, onların da para el değiştirdikten sonra yaşadıkları şatafata ağzımız açık kalıyor. Neyse ki bu gidişin gidiş olmadığını herkes gördü, son çırpınış da fayda etmeyecek. Ama bu göç, sel gibi büyük tahribat yapar, durdurulmalı! Gelene ucuz ve sömürülecek işçi gözüyle bakıp el ovuşturanlara da lanet olsun! 

KİM AŞI OLUYOR, KİM NİYE OLMUYOR?

Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı illere göre aşı haritasını ilk gördüğümde Seçim Sonuçları sandım! Aşılamayı tamamlamış iller kıyılarda: Ege, Akdeniz, Trakya, Marmara, hatta Karadeniz! Giderek koyulaşan renkler, aşı olmayanları gösteriyor, İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu! Doğu Karadeniz. Aşı olmak, gelişmiş, rasyonel insan olmak demek. Yok çip takıyorlarmış, yok kısırlaştırıyorlarmış, güvenmiyormuş, inanmıyormuş? Tamam, zorla aşı olmayın, ama aşı karnesi çıksın, aşısızsa AVM’ye, lokantaya giremesin, tramvaya, otobüse, uçağa binemesin! Konsere, sinemaya gidemesin! Senin yüzünden benim yaşamım sınırlanıyor, ekonomim batıyor senin yüzünden! 65 yaş üstü bir yıl evde oturdu, otobüsten indirildi, şimdi indirilme sırası aşı olmayanlarda, evde oturma sırası aşı olmayanlarda, hadi bakalım! Var mısınız?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları