Örsan K. Öymen

Bodrum mu, Betonrum mu?

19 Ağustos 2019 Pazartesi

Antik çağdaki adı Halikarnassos olan Bodrum, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Ancak Bodrum ve çevresi sadece bir turizm merkezi değildir, uygarlık tarihi açısından da dünyadaki en önemli merkezlerden birisidir. Antik çağda mitos’tan logos’a, yani söylenceden akıl yürütmeye geçiş sürecinde çok önemli bir rol oynayan filozofların ve bilim insanlarının önemli bir kısmı bu bölgede yetişmiştir.
Tarihin söylencelere değil, olgulara dayanarak yazılması gerektiğini savunan ve bu nedenle Homeros’u eleştiren ve tarih biliminin kurucusu olarak bilinen Herodotos Halikarnassos’ludur.
Hastalıkların nedenlerinin, Tanrıların cezasında değil, iklim ve beslenme koşullarında aranması gerektiğini söyleyen ve modern tıp biliminin kurucusu olarak bilinen Hipokrates, Bodrum’un hemen karşısında yer alan Kos Adası’ndandır.
Evrende ve doğada olup bitenlerin doğaüstü güçlerle değil, doğa içinde açıklanması gerektiğini savunan, kozmoloji, astronomi, fizik, biyoloji, matematik, coğrafya alanlarında çok önemli çalışmalar yapan Thales, Anaksimandros, Anaksimenes ve Leukippos Bodrum’a bir saatlik mesafede olan Miletos kentinde yaşamışlardır.
Geçmişte bu kadar akıllı insanların yaşadığı bir bölge, günümüzde ne yazık ki büyük aptallıklara sahne olmaktadır. Bodrum ve çevresinde, turizm adı altında, büyük bir doğa katliamı yaşanmaktadır. Turizmin doğa, tarih, kültür ve uygarlık boyutu yok edilmiş, turizm, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi, otel, tatil sitesi, yazlık villa ve eğlence sektörüne indirgenmiştir.
Adı “Şehircilik ve Çevre Bakanlığı” olan, ancak gerçekte “Çarpık Yapılaşma ve Beton Bakanlığı” olan sözde bakanlık, Bodrum Yarımadası’nda hazineye, ormana, devlete ait olan arazileri ve sit alanlarını imara açmaktadır. Bu yapılırken de herhangi bir şehir ve çevre planlaması ölçütü uygulanmamaktadır. Yapılan yazlık sitelerin arasına geniş yeşil alanlar bırakılacağına, siteler dip dibe yapılmakta, birbirine eklemlenerek, beton kasabalara dönüştürülmektedir. Yarımada, site, ev, otel inşaatından, bulduğunu talan eden çekirge sürüsünün saldırısına uğramış yaralı bir kara parçası görünümündedir, Bodrum’un altyapısı da artık bu yapılaşmayı kaldıramamaktadır. Bu durum, Bodrum’un turizm açısından değerini yükselteceğine, aksine düşürmektedir, sadece inşaatçıların, müteahhitlerin, arazi- emlak rantçılarının ve kamudaki rüşvetçilerin işine gelmektedir.
Ne yazık ki, Bodrum Belediyesi de geçmişte, bu duruma karşı mücadele vereceğine, Şehircilik ve Çevre Bakanlığı’nın emrindeki bir kurum gibi çalışmıştır ve imara açılan her yere inşaat ruhsatı dağıtmıştır; hatta zaman zaman, yasaya ve mevzuata aykırı olduğu mahkeme kararıyla belirlenmiş projelere bile, projede yapılan göstermelik bir revizyonu gerekçe göstererek ve eski projeye yeni proje muamelesi yaparak inşaat ruhsatı vermiştir.
Bodrum’un yeni belediye başkanı Ahmet Aras, seçildikten sonra yaptığı açıklamalarda, Bodrum’daki çarpık yapılaşmaya ve betonlaşmaya karşı mücadele başlatacağını ilan etmiştir. Bu, Bodrum’u kişisel çıkarları için talan etmeyenlerin, Bodrum’a gerçekten değer verenlerin beklediği bir açıklamadır. Ahmet Aras, bu konuda her taraftan gelebilecek olan baskılara karşı direnmeyi başarırsa, bu hem Bodrum açısından tarihe geçecek bir gelişme olur, hem de Türkiye’nin diğer turizm bölgeleri için örnek olur.
Bodrum’un bir başka önemli sorunu da, eğlenceyi çevreye gürültü saçmak sanan gürültü mafyasıdır. Bu odaklar da, arazi-emlak-inşaat mafyası gibi, kendisini kâinatın merkezinde sanmaktadır. Yüksek sesli müzikli mekânların, dışarıya ses geçirmeyen kapalı mekânlarda olması gerektiğini, açık alanlarda ise sesin çevreye yayılmayacak biçimde ayarlanması gerektiğini, Bodrum’un eğlence mekânı sahipleri hâlâ anlayabilmiş değiller. Ahmet Aras, gürültü kirliliğine karşı da mücadele vereceğini seçildikten sonra açıklamıştı.
Bodrum hiçbir zaman Herodotos’un Bodrum’u veya Cevat Şakir’in Bodrum’u olmayacak. Ancak Bodrum onlara ne kadar çok yaklaşırsa, o kadar güzel olacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İsrail-İran savaşı 15 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları